Manisa’da çalıştığı fabrikaya gitmek için evinden çıkan 22 yaşındaki Gülnur Kocabaş’ı pompalı tüfekle öldüren Yusuf Akbulut ikinci kez hakim karşısına çıktı. Tasarlayarak kasten öldürme suçundan yargılanan Akbulut’un “Çok pişmanım, acılı aileye başsağlığı diliyorum” sözleri Kocabaş ailesini üzdü. Dava tanıkların dinlenmesi üzerine 27 Nisan’a ertelenirken baba Eyüp Kocabaş, “Başsağlığı dilemesi bizi daha da üzdü. Bir insanın evladını öldürüp sonra başsağlığı dilemek kadar acı bir şey yok” dedi.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki elektronik malzeme üretilen fabrikada çalışan Gülnur Kocabaş, 28 Mayıs 2020 sabahı saat 06.00 sıralarında işe gitmek için Alaybey Mahallesi’ndeki evinden çıktı. Kocabaş, 813 Sokak’a geldiğinde, arkasından ayrıldığı eski erkek arkadaşı Yusuf Akbulut seslendi. Sesin geldiği yöne dönen Kocabaş, Akbulut’un pompalı tüfekli saldırısına uğradı. Akbulut’un peş peşe 3 el ateşlediği tüfekten çıkan saçmalar, genç kadının göğsüne isabet etti. Gülnur Kocabaş olay yerinde hayatını kaybederken olayın ardından yakalanan Yusuf Akbulut hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan dava açıldı. Manisa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasında öldürülen Gülnur Kocabaş’ın babası Eyüp Kocabaş, kız kardeşi Neşe Kocabaş ve kadın derneklerinin temsilcileri katılırken sanık Yusuf Akbulut ise duruşmaya SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşmada öldürülen Gülnur Kocabaş’ın iş yerindeki iki arkadaşı tanık olarak dinlendi. Ayrıca Gülnur Kocabaş’ın komşusu da davayla ilgili tanıklık yaptı.

“Çok pişmanım, acılı aileye başsağlığı diliyorum”

Gülnur Kocabaş ile 3 yıldır sevgili olduklarını ve kendisini aldattığı yönünde ifadeler veren Yusuf Akbulut, duruşmada çok pişman olduğunu söyledi. Sanık Yusuf Akbulut, “Pişmanım, acılı aileye başsağlığı diliyorum. Çok pişmanım” dedi. Tanıkların ve sanık Yusuf Akbulut’un dinlenmesinin ardından diğer tanıkların da dinlenebilmesi için dava 27 Nisan’a ertelendi.

“Tüm savunması indirim almak üzerinedir”

Duruşmanın ardından kızını kaybeden baba Eyüp Kocabaş ve kız kardeşi Neşe Kocabaş, adliye önünde açıklama yaptı. İndirim alabilmek için sanığın yalan söylediğini dile getiren baba Eyüp Kocabaş, sanık Yusuf Akbulut’un kendisine başsağlığı dilemesine çok üzüldüğünü anlattı. Baba Eyüp Kocabaş, “Olayı tamamen planladığı halde şu andaki tüm savunması indirim almak üzerinedir. Kanunlarımızdaki indirim boşlukları, tahrik boşlukları sanığın işini kolaylaştırıyor. Planlı olarak cinayeti işlediği belli olduğu halde başsağlığı dileyebilecek kadar kendini küçültmüştür. İndirim alabilmek için ‘duacıyım’ diyebilmektedir. Yoksa suçu işlediği sabittir. Biz sadece çocuğumuzu kaybettiğimizle kalıyoruz. Hakimlerin bizim için iyi yönde takdirini kullanmasını canı gönülden istiyoruz” dedi.

“Bize başsağlığı dilemesi bizi daha da üzdü”

Davada sanık Yusuf Akbulut’un Kocabaş ailesine başsağlığı dilemesi acılı aileyi derinden üzdü. Baba Kocabaş, “Bize başsağlığı dilemesi bizi daha da üzdü. Bir insanın evladını öldürüp sonra başsağlığı dilemek kadar acı bir şey yok. O sadece benim kızımı öldürmedi, bizi de vurdu. 313 gündür biz yaralı bir haldeyiz. Benim çocuğum artık nefes almıyor ama o hala yaşayabiliyor. İndirim alabilmek için de her türlü iftirayı atabiliyor, konuşabiliyor. Ama karşısında ‘sen yalan söylüyorsun’ diyebilecek bir Gülnur yok. O yüzden rastgele ifade verebiliyor. İstediği iftirayı atabiliyor. Karşısında sen yalan söylüyorsun diyebilecek bir Gülnur yok” dedi.

“Hala ona iftira atmaya, yalan söylemeye devam ediyor”

Sanık Yusuf Akbulut’un ifadelerine tepki gösteren kız kardeş Neşe Kocabaş, “Kazayla vurduğunu söylüyor, Gülnur’un hakaret ettiğini söylüyor. Ama ben kardeşimi bildiğim için Gülnur sokak ortasında tartışacak, birine bağıracak konumda değil. Zaten ona fırsat bile vermemiş, direk gelir gelmez vurmuş. Hala ona iftira atmaya, yalan söylemeye devam ediyor. Vurdum ben yatayım demiyor. Hala çıkabilme umudu var. Benim kardeşim toprağın altında konuşamıyor. Hele o son gün ben engel olamadığım için ben kendimi suçluyorum. Uyanamadığım için kendimi suçluyorum. Uyansam belki böyle olmazdı. Akşamları servise ben götürüyordum, bir şey olmasın diye hep ben götürdüm. Hala yalan söyleyip kardeşimi yattığı yerde rahatsız ediyor. Bari orada huzurlu bıraksın” ifadelerini kullandı.