Gaziantep’te Yunus Göç isimli şahıs 3 aylık bebeğini dövdüğü görüntülerin ortaya çıkmasının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. İnfial yaratan olay ilgili olarak Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen basın toplantısı ile kınandı. Yapılan açıklamada baro olarak yasal sürecin takipçisi olunacağı vurgulandı. Komisyon adına açıklama yapan Av. Hasret Ülkü İblikci şunları söyledi: 29.11.2021 tarihinde Gaziantep ilinde bir babanın 3 aylık bebeğini darp ettiğine dair görüntüler sosyal medya mecralarında paylaşılmış ve bu korkunç olay kamuoyunda infiale neden olmuştur. Gaziantep Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 29.11.2021 tarihinde bir bebeğin darp neticesinde yaralandığı olayla ilgili alınan ifadelerde Y.G. isimli şahsın bebeğini darp ettiğine dair kamera kayıtları bulunduğunun anlaşıldığı, hastaneye getirilen bebeğin doktor raporunda kafasında travmaya bağlı yaralanma olduğunun bildirildiği ve hastanede tedavisine başlandığı, olayın şüphelisinin yakalanarak gözaltına alındığı aktarılmıştır. Yine Gaziantep Baro Başkanlığı tarafından, bebeğin hastanede gözetim altında olduğu, annesinin ise korunma ve barınma hususlarında destek almak üzere devlet koruması altına alındığı ifade edilmiştir. Yaşanan bu korkunç olay hepimizi sarsmış ve derinden yaralamıştır.Son zamanlarda toplumumuzun kin ve öfke içerisinde olduğunu, şiddetin her türlüsünün yaygınlaştığını,özellikle “savunmasız olan bireylere” şiddet uygulandığını görmek, kaygımızın boyutunu ciddi anlamda artırmaktadır. Çocuklarımızın en güvende olmaları gereken evlerinde, anne-babaları tarafından acımasızca şiddete maruz bırakılmaları, getirildiğimiz noktanın vehametini gözler önüne sermektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmede yer aldığı şekilde, devletlerin çocukların haklarının gözetilmesinde uymakla yükümlü oldukları asgari standartları esas alan ve 2005 yılında yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanunu, çocuğu yargı dışında ele alan yapıyı ne yazık ki kuramamış, çocuklar için önleyici ve onarıcı adaleti tesis edecek kurum ve kuruluşların oluşturulmaması nedeniyle risk altında olan çocuklar için gerekli korumayı sağlayamamıştır. Bu nedenle çocuk haklarına ilişkin düzenlemeler günlük ihtiyaçlara ve politikalara göre değil, çocuğun yüksek yararını esas alan prensiplere göre yapılmalıdır. İdari alt yapının güçlendirilmesi, kurumlar arasında etkin koordinasyonu sağlayacak politikalar geliştirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi bir an önce sağlanmalıdır. Bu olayla ilgili olarak; mağdur çocuk için 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve annesi için de 6284 sayılı Kanun uyarınca gereken tedbir kararları alınması, mağdur çocuğun haklarının ihlal edilmemesi için gerekli tüm görevlerin yerine getirilmesi, alınan ve alınacak tedbirlerin devamlılığı hususunda ilgili kurumları göreve davet ediyoruz. Öte yandan, olaya ilişkin video kaydının ve mağdur çocuğun kimlik bilgilerinin sosyal medyada ve basında sürekli paylaşılıyor olmasının da çocuğun haklarını ihlal ettiğini vurgulayarak mahremiyetine saygı duyulması gerektiğini önemle hatırlatıyoruz. Yaşanan olayın boyutu ve ciddiyeti hepimizin vicdanlarında ağır yaralar açmış olsa da, şiddetle mücadele ederken çocuğun korunması ile çocuğun üstün yararı arasındaki dengeyi gözetmenin önemi unutulmamalıdır. Zira Basın Kanunu’nun 21. Maddesi uyarınca, on sekiz yaşından küçük olan suç faili veya mağdurlarının, kimliklerini açıklayacak ya da tanınmalarına yol açacak şekilde yayın yapılması yasaklanmış ve hatta yaptırıma tabi tutulmuştur. Çocuğun korunmasını amaçlayan her faaliyette aynı zamanda onun psikolojisinde telafisi mümkün olmayan zararlar oluşturmaktan kaçınılması gerektiğini de özellikle belirtme gereği duyuyoruz. Biz Aydın Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak Gaziantep Barosu ile birlikte yaşanan elim olayın takipçisi ve gözlemcisi olacağımızı, çocuğa karşı şiddetle mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi, tüm çocukların eşit, özgür, mutlu ve sağlıklı bir geleceğe sahip olabilmesi adına var gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. GÜNCEL HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ