Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Muğla’nın Datça ilçesi Emecik Mahallesi'nde bulunan birinci derecede doğal SİT olan Alavara Koyu'nun SİT derecesini düşürdü. Muğla Büyükşehir Belediyesi bu kararın ardından Alavara Koyu için “Bölge doğal yapısı itibariyle korunması gereken alan olduğundan, bu alanlardaki doğal çevrenin yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi amacıyla doğal kaynak değerlerinin koruma-kullanma dengesi içerisinde ele alınması gerekliliği" öne sürülerek SİT derecesini düşüren söz konusu tescil kararına ilişkin dava açtı. Muğla 2’nci İdare Mahkemesi 2020/570 Esas sayılı dosya ile açılan dava ile ilgili olarak 11.03.2021 tarih ve 2021/443 nolu kararla dava konusu işlemin iptaline” karar verdi.

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ YEREL MAHKEME KARARINI ONADI
Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Alavara Koyu için açtığı davayı kazanmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı karara itiraz etti ve dosyayı istinaf mahkemesine taşıdı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 09.12.2021 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun reddine karar verdi. İzmir 4’ncü İdare Mahkemesi'nin verdiği kararla Alavara Koyu'nun bulunduğu bölgede çevre tahribatının ve ekolojik dengenin bozulması engellenmiş oldu.

BAŞKAN GÜRÜN: MUĞLA İÇİN HUKUKİ MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK
Muğla il genelinde doğal ve ekolojik yapının korunması için her türlü hukuki mücadeleyi sürdürdüklerini belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti:

“Muğla’mız 1480 kilometre eşsiz kıyı uzunluğu, yüzde 68 orman varlığı ve içerisinde korunması gereken hassas alanları ile özel bir coğrafya. Ülkemizin her karış toprağı gibi Muğla’mızı korumak için de yasaların bize verdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyoruz ve kullanmaya devam edeceğiz. Eşsiz güzellikleri olan ve dünyanın göz bebekleri arasında yer alan şehrimizin mimarisini, doğasını ve çevresini korumak için hizmet ederken, diğer yandan da farklı alanlardaki mücadelemiz sürecek. Bugüne kadar doğal güzelliklerimizi yıpratacak, yok edecek her türlü planın ve statü değişikliğinin karşısında olduk. Onlarca dava açtık, kazandık ve hukuki sürecin devam ettiği birçok çevre davası da devam ediyor. Biz emanet aldığımız bu şehri daha da geliştirerek gelecek nesillere aktarmak ve herkesin hayalini süsleyen bu şehri korumakta kararlıyız.”