Enerji ve Alt Yapı Yatırımlarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın; inşaatı sırasında meydana gelen patlamayla gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santralı için “Akkuyu Nükleer Santralı olası risklerin yanı sıra verilen alım garantisi nedeniyle elektriğin pahalıya üretilerek vatandaşın faturasını da artıracak. Nasıl denetleneceği de belirsiz” uyarısını yaptı. 
 

Enerji ve Alt Yapı Yatırımlarından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın; inşaatı sırasında meydana gelen patlamayla gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santralı için “Akkuyu Nükleer Santralı olası risklerin yanı sıra verilen alım garantisi nedeniyle elektriğin pahalıya üretilerek vatandaşın faturasını da artıracak. Nasıl denetleneceği de belirsiz” uyarısını yaptı.

Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Santralı’nın inşaatında “yol açma çalışması sırasında” meydana geldiği belirtilen patlama; vatandaşların kaygılarını artırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı, Balıkesir milletvekili Ahmet Akın da Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili bilgi notu hazırlayarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu.

“HEM PAHALI HEM RİSKLİ”

CHP’li Akın, “Akkuyu Nükleer Santralı risklerin yanı sıra verilen alım garantisi nedeniyle elektriğin pahalıya üretilerek vatandaşın faturasını da artıracak. Hem riskli hem pahalı olan nükleer enerji yerine; ülkemizin yüzde 30 oranında enerji verimliliği potansiyeli ve yenilenebilir enerji politikalarıyla güvenli, ucuz ve temiz enerjiyi üretmek mümkün. Santralın denetiminin nasıl ve hangi kurum tarafından yapılacağı da belirsiz. Tüm dünyada yeşil enerji alanında atılımlar yapılırken; dünyanın vazgeçtiği nükleer santralde ısrarcı olmak mantıklı değil” değerlendirmesinde bulundu.

Akın’ın hazırladığı bilgi notunda santralın yapım modeli, tercih edilen reaktör ve olası risklerle ilgili şu tespitler yer aldı:

SOĞUTMADA SICAKLIK VE NEM ELEŞTİRİSİ: Türkiye’nin ilk nükleer santralı olacak Akkuyu Nükleer Santralı’nın soğutma sistemine ilişkin başta meslek örgütleri olmak üzere bilim insanları çeşitli eleştirileri dile getirmektedir. Soğutma sisteminde kullanılacak deniz suyunun ortalama sıcaklığı; bölgedeki nem oranı ve ortalama sıcaklık değerlerinin santralde kullanılacağı belirtilen tek yönlü soğutma sistemine uygun olmadığı kaydedilmektedir. Ayrıca soğutma amacıyla kullanılacak deniz suyunun buharlaşmasından arta kalan tuz oranının çok yüksek olacağı yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır.

DENİZ CANLILIĞINA ZARAR VERECEK: Doğu Akdeniz’de var olan binlerce deniz canlısının yaşamının zarar göreceği Akkuyu Nükleer Santral konusunda öne çıkan eleştirilerin başında gelmektedir. Soğutma amacıyla denizden çekilecek suyun içinde yer alan canlılığın süreç içerisinde tamamen yok olacağına yönelik görüşler bulunmakla birlikte, bilim insanları dünya örneklerinden hareketle bölgedeki biyolojik çeşitliliğin zarar göreceği görüşünde birleşmektedir.

YAKININDAN FAY HATTI GEÇİYOR: Santralın kurulduğu bölgedeki zeminin uygun olmadığı yönündeki eleştirilerin yanı sıra inşaat sürerken temelde çatlaklar oluştuğu kamuoyuna yansımaktadır. Nükleer santralın kurulacağı alanın 30 kilometre yakınından geçen yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki Ecemiş fay hattının çok uzun süredir suskun olmasının; fay hattında enerji birikiminin olduğu ve deprem riskinin bulunduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır.

ELEKTRİK PAHALIYA MAL OLACAK: Akkuyu Nükleer Santralı’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Türkiye santralde üretilecek elektriğe alım garantisi verilmektedir. Türkiye, 15 yıl boyunca Akkuyu Nükleer Santralı’ndan satın alacağı elektriğin yüzde 50’sine 12,35 ABD doları senti alım garantisi verecektir. Bu durum elektriğin oldukça pahalı alınacağı eleştirilerini beraberinde getirmektedir. Yüksek maliyetle alınacak elektrik, vatandaşa da yüksek fatura olarak yansıyacaktır.

YAPIM MODELİ TERCİH EDİLMİYOR: Akkuyu Nükleer Santralı’nda dünya genelinde neredeyse hiç tercih edilmeyen bir yapım modelinin benimsenmesi itirazlara neden olmaktadır. Dünya üzerinde bugüne kadar uygulanan yapım modelinde her ülke yaptırdığı nükleer santralın mülkiyetine doğrudan sahip olurken; Türkiye, Akkuyu’daki santralın mülkiyetine sahip olmayacaktır. Santralın Türkiye sınırları içerisinde yer almasına karşın mülkiyeti ve her türlü yetki yüzde 99 hissesi Rusya'ya ait bir şirkette olacaktır. Bu durum; Rusya’nın santralı adeta bir üs gibi kullanacağı eleştirilerine de neden olmaktadır.

REAKTÖR KULLANILMAYAN BİR MODEL: Santralde kullanılacak reaktörün de dünya genelinde çok kullanılmayan bir model olması eleştirileri beraberinde getirmektedir. Akkuyu Nükleer Santralı’nda kullanılacak reaktöre Avrupa’da lisans verilmediği ve dünya üzerindeki kullanımının da sınırlı olduğu belirtilmektedir. Bu durum pek çok güvenlik riskiyle ilgili kaygıları öne çıkarmaktadır.

TÜRKİYE’NİN NÜKLEERE İHTİYACI YOK: Meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları Türkiye’nin nükleer santrala ihtiyacı olmadığını ortaya koymaktadır. AK Parti iktidarı Türkiye’nin elektrik talebinin artacağı iddiasıyla nükleer santralın yapılması gerektiği tezini savunurken; özellikle 2018 yılından bu yana yaşanan ekonomik kriz ve uygulanan yanlış politikalar nedeniyle elektrik talebi artmamaktadır. Elektrik talebi artmadığı gibi Türkiye’nin elektrikte arz fazlası bulunmaktadır. Nükleer santralın devreye girmesiyle arz fazlasının daha da artması kaçınılmaz olacaktır.