HABER: ENDER ALDANMAZ

Germencik Doğa ve Çevre Derneği sözcüsü, Aydın Tabip Odası Önceki Dönem Başkanı Metin Aydın, İncirliova Kent Konseyi tarafından “İnsanca Bir Yaşam İçin Doğamız Koruyalım” başlığıyla bir panelinde değerlendirmelerde bulundu.

Metin Aydın, küresel iklim krizinin Aydın’a etkilerini dile getirdi. Aydın, iklim değişikliğinin temel sebebinin sera gazları ve karbondioksit oranının yükselmesi ile alakalı olduğunu vurgulayarak tarım alanlarının azalması sebebiyle de tarım krizinin ortaya çıktığını belirtti. Aydın yaptığı değerlendirmede “yaşadığımız ekonomik krizin temeli iklim krizidir. Bulunduğumuz bölge Akdeniz havzasında iklim değişikliğinden etkilenecek bölge. Bu sene yaşadığımız kuraklık bunun en önemli örneği… Son 50 yılda Büyük Menderes Havzası’nda 1 derece sıcaklık artmış, 2100’de 2,8 derece artacağı belirtiliyor. Yatağan, Denizli, Aydın, Sultanhisar’da sıcaklık artışının en çok olduğu bölge olmuş. Türkiye’deki yağış oranından yüzde 18 düşüş olduğu görülüyor. DSİ verilerine göre Büyük Menderes’teki su yüzde 80 azalmış. Bu yıl da Büyük Menderes kurudu. Büyük Menderes Havzasında 50 yıllık süreçte tarım alanları azalmış, erozyonlar, nüfus artışları olmuş. Aydın’da son 10 yılda toplam tarım alanı miktarı azalmış. Kişi başı üretim ve toplam ürün miktarı azalmış. Üretilen ürünlerin miktarı ve kalitesi azalmış, gayrı safi milli hasıla düşmüş. Ne artmış 10 yılda? Hava, su, gıda kirliliği, kanserler, JES’ler artmış. Aydın’da küresel iklim değişikliği sebepleri ve sonuçları ortada… Aydın’ın yaşadığı krizin tek sebebi de budur. Büyük Menderes Nehri’nin yüzde 44’ü tarımsal alanı oluşturuyor. Büyük Menderes tarıma dayalı bir havzadır. Türk tarımında ciddi bir yerdir. İncirin yüzde 65'i, kestanenin 35'i zeytinin yüzde 21'i bu havzada yetişiyor. Aydın’da 24 tarımsal üründe Türkiye’de ilk 10’da. İncirde, zeytinde birinciyiz. Büyük Menderes’in tarım ve tarıma dayalı sanayi ve geçimdir. Büyük Menderes’i, tarım alanlarını yok edersek aç kalırız. Pazarlarda yaşanan fiyat artışının sebebi budur. Bunun başka açıklaması olamaz. Üretilmeyen yerde bu fahiş fiyatları yaşarız, bir süre sonra bu ürünleri de bulamayız” açıklamasında bulundu.

BÜYÜK MENDERES’TE KURBAĞA BİLE KALMADI
Aydın’da en büyük sorunun Büyük Menderes’teki kirlilik ve kuraklık olduğunu vurgulayan Aydın, “Büyük Menderes’i yaşatmazsak bu kentte yaşama şansımız yok. Büyük Menderes’te şu an kurbağa bile kalmadı. Denizli ve Uşak... 400 milyon tondan fazla kirliliği bu iki il bırakıyor. Aydın kentsel kirliliğin yüzde 50’sini oluşturuyor. Buraya muhakkak atık su tesisleri kurulması lazım… Tarımsal ilaçların en çok kullanıldığı beşinci iliz. Büyük Menderes Nehri’nde şu an 41 çeşit tarım ilacı tespit edildi. Zeytin kara suyu da bu bölgeye dökülüyor ve bu evsel atıktan 40 kat daha kirli. JES’lerden çıkan salınımlarda buraya bırakılıyor” dedi.

RADYO AKTİF KİRLİLİK VAR
Büyük Menderes’teki kirliliğin yanı sıra maden ocaklarının yoğunluğu sebebiyle radyo aktif kirlilikten de söz eden Aydın, “Söke, Koçarlı, Çine, Bozdoğan hattında madenlerin oluşturduğu radyoaktif kirlilik tehlikesi var. Buharkent bölgesinde radon kirliliği yüzde 70’ten fazla çıktı. Tarım alanlarının zehirli ilaç kullanılması sebebiyle radyoaktif kirlilik var. 78 tarımsal üründe ağır metal ve rayoaktif madde bulundu. Germencik’te arı sütünde bor yüksek düzeyinde saptanmış. İnek sütünde kurşun dahil pek çok ağır metal saptanmış. Anne sütünde afrotoksin, ofratoksin ile beslenme arasında ilişki bulunmuş. Kuşların yumurta kabuklarında ağır metal saptandı” ifadelerini kullandı.

AYDIN’IN YÜZDE 19’U İŞLETME ALANI OLDU
JES’lerin Aydın’ı resmen işgal ettiğini söyleyen Metin Aydın, “Aydın’ın yüzde 59’u JES ruhsat alan sahası ilan edilmiş. Çok daha önemlisi Aydın’ın yüzde 19’u işletme alanı durumuna gelmiş. Germencik’in yüzde 60 işletme alanı ve JES’lerin alanı olmuş. Sarayköy’ün yüzde 73’ü işletme alanı oldu. Dünyada en fazla JES bölgesi Germencik’tir. Burada JES’lerin kenti kirletmemesi mümkün mü? 150 milyon tondan fazla temiz suyu çekiyor JES’ler. Yeraltı suları bu miktarda çekilmesi göçüklere, çökmelere, depremlere sebep oluyor. Hıdırbeyli, Ömerbeyli hattındaki JES’lerin olduğu yerdeki çöküklerin sebebi de budur. 6 ya da 7 şiddetinde bir depremle karşı karşıya olacağız. Bu süre erkene çekiliyor” dedi.

ÇOCUKLARIMIZ HAYATA 5-0 GERİDEN GELİYORUZ
Metin Aydın ayrıca kirlilik sebebiyle Aydın’da artan hastalıklardan söz ederek şunları söyledi:  “Aydın’da yaşayan vatandaşlarda alınana kan örneklerinden çıkılan sonuçlarda genetik değişiklik saptanmış. Bu genetik değişiklikler kronik hastalıkların hızlanmasını sağlıyor. Büyük Menderes’e yakın bölgelerde ölüm oranı daha yüksek. Yıl yıl yaptığımız çalışmalarda en yüksek oran Yenipazar’da, en az oran Kuşadası ve Didim’de ortaya çıktı.

Aydın’da en fazla kanser İncirliova, Köşk, Çine ve Koçarlı bölgesi olduğu yerlerdir. Bu tesadüf değildir. Büyük Menderes’e yakın bölgeler buralar. Bilimde tesadüf yoktur. Aydın’da erkeklerin kanser yakalanma oranı Türkiye’nin yüzde 25 üzerinde... Erkeklerde en çok akciğer kanseri görülüyor ve Türkiye ortalamasının yüzde 35’ten daha fazla. Kadınlarda ise ağırlıklı meme kanseri görülüyor.

Son 5 yılda Aydın’da doğum oranı azalmıştır. Aydın’da düşük doğum oranı ortalamanın 4 kat daha fazla artmış. Çocuklarımız hayat yarışına 5-0 geriden başlıyor. Bunun nedeni anne sütünde dahi kirlilik var. Kadınımızı, annemizi hamilelik döneminde besleyemezseniz bu çocuklar hastalıklı doğacak ve bu çocuklar daha hızlı ölecek. Bebek ölümleri de anne ölümleri de ortalamanın üzerinde. Kaba ölüm hızı 9 kat arttı. Kaba ölümde son 5 yılda 1 numarayız.  Dolaşım sistemi ölümlerinde Türkiye’de 1 numarayız. Sadece 1 yıla özgü değil. Son 5 yılda hep ilk 5’teyiz. Dolaşım sistemin bağlı ölümlerde ikincisi ise Denizli yani Büyük Menderes Havzası’ndaki kent”

ÇEVRE HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ