CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde 102 yeni üyenin parti katılımı töreninde yaptığı konuşmada, “Onların gündeminde muhalefeti nasıl parçalarız var. İYİ Parti’yi nasıl parçalarız? 'CHP’yi nasıl parçalarız? Saadet Partisi’ni nasıl parçalarız? Zayıf halkalardan ne yapabiliriz?' diye çabalar var. Ama bizim gündemimizde ekonomi var” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde 102 yeni üyenin partiye katılımı töreninde konuştu. Öztunç şunları söyledi: “Birileri bizim büyümemizi engellemek için her türlü yöntemi deniyor. Ama halkımızın gönlünde biz büyümeye devam ediyoruz. Onların gündeminde başka şeyler var. Onların gündeminde muhalefeti nasıl parçalarız var. İYİ Parti’yi nasıl parçalarız? CHP’yi nasıl parçalarız? Saadet Partisi’ni nasıl parçalarız? Zayıf halkalardan ne yapabiliriz diye çabalar var. Ama bizim gündemimizde ekonomi var. Milletin ekonomisi var. Değerli Çamlıdereliler, Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. 18 yıldır, 19 yıldır devleti yöneten bir AK Parti var. Bir hükümet var. Tayyip Bey var. Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. Bugün itibarıyla baktığınızda ‘ekonomi iyi’ diyecek bir Çamlıdereli hemşerim var mı? Ekonomi iyi değil. Ekonomi sıkıntı içerisinde. Pandemi var, korona var. Doğru ama dünyanın her tarafında korona var.” “ALMANYA ESNAFINA, İŞÇİSİNE PARA VERİYOR, BİZ NİYE VEREMİYORUZ? ÇÜNKÜ KASAMIZDA PARA YOK” Ekonominin durumunun pandemi koşullarına bağlanmasını eleştiren Ali Öztunç, şunları belirtti: “Pandemi var, korona var. Doğru ama dünyanın her tarafında korona var. Almanya’da da var. Kanada’da da var. Almanya’da dükkanları kapattırıyor devlet. ‘Aman kimseye bulaşmasın kardeşim’ diyor. Ama devlet o dükkan sahibine para veriyor. O dükkanda çalışan işçiye para veriyor. Öyle 100-200 değil. Aldığı maaş kadar veriyor. Niye? Ekonomisi güçlü. Peki bizim neyimiz eksik? Büyük bir devletiz, güçlü bir devletiz. Biz niye veremiyoruz? Çünkü bizim kasamızdaki para yok. Nereye gitti bu para? 5-6 müteahhite gitti. Bunu söyleyince kızıyorlar. Ama Çamlıdere’de oturan bir hemşerimiz, bir yurttaşımız, bir vatandaşımız hiç görmeyeceği İstanbul’daki bir köprü için para ödüyor. Devlet büyüktür. Devlet kendisi yapar köprüyü. Devlet köprüsünü de yapar. Yolunu da yapar. Ondan sonra da işletir. Ama hayır diyorlar. Biz müteahhite yaptıracağız. Osmangazi Köprüsü yapıldı. Osmangazi Köprüsü’nden devletin her yıl müteahhite verdiği para 6 yılda amorti ediyor. Yani 6 yılda harcadığı parayı kazanıyor müteahhit. Kaç yıllığına vermiş? 29 yıl. Hadi üç yıl da öyle gitsin. 20 yıl boyunca bu 3-5 müteahhite çalışmak zorundayız hep beraber değerli hemşerilerimiz. Bizim feryadımız bu. Bizim isyanımız bu. Biz bunu söylemek zorundayız.” “ESNAF DÜKKANINI KAPATTI AMA AK PARTİ’NİN KONGRELERİ LEBALEP DEVAM ETTİ” Koronavirüs kısıtlamalarına rağmen AKP kongrelerinin yapılmasını eleştiren Öztunç, şöyle konuştu: “Pandemi döneminde ekmek bulamayan insanlar oldu biliyor musunuz? En son bir, bir buçuk ayda 20 vilayeti gezdim. Manisa’da bir yaşlı, emekli amca geldi dedi ki: ‘Evladım ekmek alamıyorum. Bana beş ekmek alır mısın? Torunlarıma ekmek götüreceğim’ dedi. Düşünün. Devlete 30 sene hizmet etmiş, emekli olmuş, ekmek alacak durumda değil. Esnaf perişan oldu. Esnafa dükkanı kapat dediler. Peki. Kapattı. Esnaf dükkanını kapattı ama AK Parti’nin kongreleri lebalep devam etti. Esnaf dükkanı kapattı ama Bursa Uludağ’da insanlar gitti beş yıldızlı otelde eğlence yaptı. Oraya yasak yok. Esnaf dükkan kapattı. Otellerde her türlü eğlenceler, parti kongreleri devam etti. Yazık değil mi esnafa? Yani bu koronavirüs bu kadar zeki de esnafa bulaşıyor da AK Parti kongrelerine mi bulaşmıyor? Siyaset olsun diye bunu söylemiyorum. Bir haksızlık olduğu için bunu söylüyorum.” “SAVAŞA MEYDANINDA YAPILAMAYAN EKONOMİYLE YAPILMAYA ÇALIŞILIYOR” Ali Öztunç, Katar’la yapılan anlaşmalara, özelleştirmelere değinerek iktidarın ekonomi politikasını eleştirdi: “Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun silah arkadaşlarını, İsmet İnönü’yü, seversin sevmezsin, eksiği vardır yoktur, ama bu insanlar bu ülkeyi kurmak için cephelerde savaşmışlar, mücadele etmişler, çocukları rahmetli olmuş, çocuklarının rahmetli olduğundan haber alamamışlar. O cepheden o cepheye koşmuşlar, bu devleti kurmuşlar. Lafa gelince Tayyip Bey, bu isimleri eleştiriyor. Bunlara haksızlık yapıyor. Ama unuttuğu şu, bu isimler sayesinde bugün bayrağımız gönderde dalgalanıyor. O isimler sayesinde camilerimizde ezanlar okunuyor. İngiliz’in, Fransız’ın kuşatması altındaydı. Onlar savaş meydanında yapamadığını bugün ekonomiyle yapmaya çalışıyor. Ne yapıyorlar? Dağlarımızı, derelerimizi, ovalarımızı almaya çalışıyorlar. Altın madeni bahanesiyle, şuyla buyla. Katarlılar, yahu Katar’ın ne faydası oldu bugüne kadar? Her şeyi Katar’a verdi Tayyip Bey. Sayayım, Türk Telekom’u Katar’a verdi. Finansbank, Katar’a, Banvit, Katar’a, Digitürk, Katar’a, BMC, Tankpalet Fabrikası, ordumuzun gözbebeği Katarlılara peşkeş çekildi. Karadeniz’in yaylaları Katarlılara, Çaykur işletmesi Katarlılar’a, her şeyi Katarlılara veriyor. Ne işi varsa? Katarlılarla gizli anlaşması mı var? Neyi varsa bilemiyoruz ama onlarla yol yürüyor.”