CHP’nin yurt dışı örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, yurt dışında yaşayan vatandaşların kara yolu ile Türkiye’ye seyahatlerinde yaşadıkları sorunları Meclis gündemine taşıdı. Tezcan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na, “Yurt dışında yaşayan ve ülkemize kara yolu ile seyahat eden vatandaşlarımız için yol güvenliğinin sağlanmasına yönelik yapılan bir çalışma var mıdır” diye sordu. CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği soru önergesinde, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının kara yolu Türkiye’ye seyahatlerinde yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Tezcan, yurt dışındaki Türklerin uçak bileti fiyatlarındaki artış nedeniyle Türkiye’ye seyahatlerinde kara yolunu tercih ettiğini belirterek bu seyahatler sırasında yaşanan sorunları şöyle anlattı: “Vatandaşlarımız, yol boyunca rüşvet, hırsızlık ve uzun kuyruklar gibi çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bu durum, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Bunun son örneği, yurt dışında yaşayan ve ülkemize seyahat etmekte olan vatandaşımızın aracının Bulgaristan sınırında çalınmasıdır. Basına da yansıyan haber, ‘Uzun süren kontrollerin ardından geçiş için onay alan çift, Sofya’da ihtiyaç ve kahve molası vermek için büyük bir benzin istasyonunda mola verdi. Yaklaşık 15 dakika süren kahve ve ihtiyaç molasının ardından çift, benzin istasyonundan çıktıklarında arabalarının yerinde olmadığını fark etti. Bulgar polisi, o bölgede çok fazla hırsızlık olduğunu ve arabaların parçalanarak satılmış olabileceğini belirtti. Arabaları çalınarak tatilleri zehir olan çift, Sofya’dan Türkiye’ye uçak ile gitmek zorunda kaldı’ şeklinde yayınlanmıştır.” Bülent Tezcan, Bakan Çavuşoğlu’ndan şu sorulara yanıt vermesini istedi: "Yurt dışında yaşayan ve ülkemize kara yolu ile seyahat eden vatandaşlarımız için yol güvenliğinin sağlanmasına yönelik yapılan bir çalışma var mıdır? Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan bu gibi olayların engellenmesine yönelik diplomatik girişimlerde bulunulmuş mudur? Bu tür olayların yaşanmaması için alınan tedbirler nelerdir?”