Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Antalya'da Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde konuştu. Erdoğan, “Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir AB'nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşunun 25. yılında Antalya'da Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirvesi’nde (GDAÜ) konuştu. Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) süreciyle ilgili, “Türkiye'nin tam üye olarak yer almadığı bir AB'nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen, tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz” dedi. “DÜZENSİZ GÖÇ KONUSUNDA GEREKLİ DESTEĞİ GÖREMİYORUZ": Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: “PKK, PYD'den FETÖ DEAŞ'a kadar bir çok trör örgütüyle mücadele eden bir ülke olarak kararlılığımız tamdır terörün her türlüsüyle mücadele için bölge ülkeleriyle tecrübe, bilgi paylaşımına her zaman hazırız. Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak, düzensiz göç akımlarında olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Türkiye hali hazırda 3.7 milyonu Suriyeli 4 milyondan fazla sıınmacıya güvenli liman konumundadır. Suriye içinde yerinden edilmiş kişiler de dahil 9 milyon insana yardım ve koruma sağlıyoruz. Malesef düzensiz göç ve Suriyeli mazlumlara sahip çıkma konusunda da uluslarası toplumdan gerekli desteği göremiyoruz. Adil sorumluluk ve yük paylaşımı göç yönetimi konusunda esas olmalıdır. 10 yıldır vatan hasreti çeken Suriyelilerin ülkelirin güvenli dönüş çabaları desteklenmelidir. "MİLLİ GÜVENLİK SORUNU": Göç krizinin yansımalarından biri de nefret söyleminin tırmanmasıdır. Küresel ölçekte artan ırkçılık, islam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek milli güvenlik sorununa dönüşüyor. Güneydoğu Avrupa da bu tehdit ve sınamalardan fazlasıyla nasibini alıyor vatandaşımızın birbirlerini ve kültürlerine daha yakından tanımalarını sağlayacak projelere odaklanmamız bu bakımdan büyük önem taşıyor. Farklı inançları ve kültürleri asırlardır barış içinde yaşatmış bir ülke olarak, kültürel ırkçılıkla mücadele konusunda da sorumluluk üstlenmeye hazırız." YERLİ AŞIDA KLİNİK DENEYLER İÇİN EV SAHİPLİĞİ ÇAĞRISI: Cumhurbaşkanı Erdoğan dost ülkelere, 'yerli aşının klinik deneylerine ev sahibi olmaları' çağrısı yaparken de şöyle konuştu: "Covid-19 salgını gibi küresel felaketin üstesinden uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelebileceğimize inanıyoruz. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan herhangi bir ülkenin tek başına kurtulmasının mümkün olmadığını biliyoruz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesiyle, ilk günden itibaren elimizdeki imkanları dost ve kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Şimdiye kadar 158 ülke, 12 uluslararası örgütün salgınla mücadelesine destek verdik. Güneydoğu Avrupa’daki dostlarımız için de, tıbbi ekipman ile gerekli kritik malzemeyi tedarik ettik. Kimi ülkelerde bizzat hastane inşa ve tefriş ederek, ayrıca eğitim, tıbbi personel desteğinde bulunarak sağlık sistemi alt yapılarına katkıda bulunduk. Aşıların tüm insanlığın ulaşımına sunulması ve yeterli miktarlarda üretilmesi gerektiğini en başından beri savunuyoruz. Aşı yardımımızdan Balkanlar’daki kardeşlerimiz de istifade etti. Yerli aşımız kullanıma sunulduğunda, başta yakın coğrafyalardaki dost ve kardeş ülkeler olmak üzere aşı yardım ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Yerli aşımızın klinik deneylerine ev sahipliği konusunda gönüllü olan dost ülkeler var. Güneydoğu Avrupa işbirliği sürecinde yer alan ülkelerin de bu konuda sergileyeceği işbirliğinden memnuniyet duyacağız." Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Moldova, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan'dan temsilciler katıldı.