Haber: MAHİR BAĞIŞ – Kamera: ÜNAL AYDIN Düzce’de yaşanan depremin ardından vatandaş dışarıda ikinci günlerini de geçiriyor. Düzce millet bahçesinde kurulan çadırda dün gece kalan bir yurttaş, “Elektrik, ışık, ısıtma yok nasıl olsun ki? Biz 14 kişiyiz 6 tane battaniye aldık. Bak şu anda çocuk içerde yatıyor üşüyor. 3 yaşında. Dün gece uyuyamadık, hadi biz büyüğüz bir şey olmaz bize de çocuk şimdi öksürecek uyandığı zaman. Verdikleri battaniye baksanıza kağıt, kağıt gibi battaniye onun üstüne sarsan ne olur sarmasan ne olur? Yine sordum, ‘Battaniye sıkıntımız var, vereceğiz’ diyorlar. Ne zaman güneş açınca mı vereceksiniz” dedi. Dün geceyi açıkta geçirdiklerini belirten başka bir yurttaş, “Bir barınma talebinde bulunduk. Mahallemizde 18 daireli bir bloğun önündeyiz. Gidecek yerimiz yok. Bizi Arsal’da KYK yurduna gönderiyor, KYK yurdu dediği de o da betonarme, ben betonarmede böyle bir şey yaşamışım tekrar beni betonun içine sokuyor. Ben bunu istemiyorum. Ben mahallemde şöyle yağmurdan, soğuktan korunabileceğim bir bez istiyorum. Bir bez parçası ya” diye konuştu. Düzce’de yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremin ikinci gününde kentin birçok bölgesinde çadırlar kuruldu. AFAD, Kızılay gibi kuruluşlar Düzceli yurttaşların yemek, içecek, battaniye gibi ihtiyaçlarını sağlıyor. Dün gece Düzceli yurttaşların bazıları çadırlarda kalacak yer bulurken bazıları geceyi sokakta geçirdiklerini söylüyor. Deprem mağdurları, AFAD’dan gelecek hasar tespiti kararlarını kaygılı bir şekilde beklemeye devam ediyor. Düzce millet bahçesinde dün gece kurulan çadır kentte deprem mağdurlarıyla konuştuk. Dün geceyi sokakta geçirdiğini ve evlerinde hasar olduğunu söyleyen yurttaş, “Çok şükür hayatımızı kurtardık” dedi, çadırı göstererek, “Yatak yok bir şey yok” diye sitem etti. Başka bir çadırın önüne gittiğimizde karşılaştığımız yurttaş dün gece uyumadıklarını, endişelendiklerini belirterek şunları söyledi: “ÇOCUK İÇERDE YATIYOR, ÜŞÜYOR…SADECE BATTANİYE BEKLİYORUZ” “Gece soğuk geçti çok soğuktu. Çadırlar güzel de sular herhalde çekmeye başladı. İnşallah yağmur durur. Elektrik, ışık, ısıtma yok nasıl olsun ki? Biz 14 kişiyiz 6 tane battaniye aldık. Bak şu anda çocuk içerde yatıyor üşüyor. 3 yaşında. Dün gece uyuyamadık, hadi biz büyüğüz bir şey olmaz bize de çocuk şimdi öksürecek uyandığı zaman. Sızdırmaya başladı. Bugüne de uyarı geldi bize fırtına geliyormuş, Allah koruyacak biz artık bir şey yapamayız. Eve gidemeyiz nasıl gideceğiz? Biz buradayız, uçarsa da hepimiz uçarız. Yapacak bir şeyimiz yok. İçeriye bakın hiçbir şey yok. Eşya da yok. Sadece battaniye, bekliyoruz.” Çadırlara verilen battaniye sayısını azlığından ve ısıtıcı yokluğundan şikayet eden yurttaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “BATTANİYEYİ NE ZAMAN, GÜNEŞ AÇINCA MI VERECEKSİNİZ?” “Bekliyoruz belki battaniye getirirler, belki ısıtıcı getirirler. Battaniye vereceğiz dediler, akşamdan beri üç defa söylüyorum, ‘Vereceğiz, vereceğiz, vereceğiz…’ Tamam verin de çocuk için verin. Verdikleri battaniye baksanıza kağıt, kağıt gibi battaniye onun üstüne sarsan ne olur sarmasan ne olur? Yine sordum, ‘Battaniye sıkıntımız var, vereceğiz’ diyorlar. Ne zaman güneş açınca mı vereceksiniz? Bu sabah ‘Ekmek getirecekler’ dendi. Saat kaç oldu en son biz gittik simit aldık. Bir şey söylüyorsanız yapın. Yapmayacaksanız bizi de kandırmayın boşuna. Yine de şükür diyorum.” Millet bahçesindeki AFAD Koordinasyon Merkezi önünde bugün kısmi bir kargaşa yaşandı. Dün gece kendilerine kalacak yer bulamayan yurttaşlar merkezin yetkilileriyle görüşerek kalacak yer talep ettiler. “BEN BETONARMEDE BÖYLE BİR ŞEY YAŞAMIŞIM TEKRAR BENİ BETONUN İÇİN SOKUYOR” Başka bir yurttaş da dün geceyi sokakta geçirdiklerini belirterek; “Bir barınma talebinde bulunduk. Mahallemizde 18 daireli bir bloğun önündeyiz. Gidecek yerimiz yok. Bizi Arsal’da KYK yurduna gönderiyor, KYK yurdu dediği de o da betonarme, ben betonarmede böyle bir şey yaşamışım tekrar beni betonun içine sokuyor. Ben bunu istemiyorum” diye konuştu. Yurttaş, sözlerine şöyle devam etti: “YAĞMURDAN, SOĞUKTAN KORUNABİLECEĞİM BİR BEZ İSTİYORUM” “Ben mahallemde şöyle yağmurdan, soğuktan korunabileceğim bir bez istiyorum. Bir bez parçası ya. Bununla ilgili görüşmemiz lazım diyor. Veremeyeceğini söylüyor, görüşmemiz lazım dediği herhalde bakanla görüşecek. Bana çok tuhaf geldi. Şu anda depremden sonra yine şoktayım ben. Geceyi soğukta geçirdik, kendi imkanlarımızla başımıza naylon geçirdik. Böyle bir şey yok.”