Pandemi koşulları altında başlayan yüz yüze eğitimde dördüncü aya girildi. Eğitim sürecinin yeniden başlaması özellikle öğrencileri ve öğretmenleri çok mutlu ederken sorunları da peşi sıra geldi.

Süreç içerisinde enfekte olan öğretmen ve öğrenciler sebebiyle binlerce sınıf karantinaya alındı, dersler aksadı.

Salgının getirdiği mağduriyetlerin yanında bakanlıkların okullar için ayırdığı ödenekler de yetersizliği özellikle eğitim emekçilerinin üzerindeki yükü daha da bindirdi.

Üniversite ve lise sınavlarındaki başarıları ile Türkiye’de üst sıralarda olan Aydın’da ise eğitim emekçileri zor bir 4 ay oldu. Yetersiz bütçe sebebiyle okul müdürleri, öğretmenler ile birlikte kalorifer dairelerine inip okulu ısıtmaya, sınıfları temizlemeye başladı.

Aydın’da eğitimcilerin sorunlarının çözülmesi ile ilgili çalışmalar yürüten Kamu Emekçileri Sendikası’na bağlı (KESK) Eğitim-Sen üyeleri okullarda karşılaştıkları tabloyu değerlendirdi. Sendikanın Aydın Şube Başkanı Kadir Özdemir, kentte eğitim camiasının özellikle yardımcı personel desteği konusunda yalnız bırakıldığını dile getirdi. Yardımcı personelin yapması gereken iş yükünün de müdürlerin ve öğretmenlerin sırtına bindiğini belirtti.

YARDIMCI PERSONEL ALIM SAYISI DÜŞTÜ
Yardımcı personel sayısının geçen yıla göre düştüğünü söyleyen Başkan Özdemir, “Pandemi ile mücadelede temizliğe ve hijyene çok dikkat edilmesi gerekiyor. Birçok okulda yardımcı hizmetler sınıfında yer alan personelin kesinlikle olmadığı, okulların çoğu zaman idareciler aracılığı ile temizlendiğini görüyoruz. İlçe milli eğitim müdürleri dahi bu durumundan şikayetçi oluyorlar. Yardımcı hizmetler sınıfında 2020-21 döneminde her okulda 3-4 yardımcı personel bulunuyordu. İŞKUR üzerinden alımlar gerçekleştiriliyordu. Kadrolu personel ise bulunmuyor. Bu yıl ise tam tersi bir süreç işletildi. Personel alımı için sayı geçen yıl 600 civarında iken bu yıl 300’e düşürüldü. Tam tersi sayının arttırılması gerekiyor. Hatta bazı okullarda bir yardımcı personel üç okulun temizliğine aynı anda bakıyor. Bazı personeller hem temizliğe hem kalorifere bakıyor. Geçen yıl belirli sınıflar dışında yüz yüze eğitim de yoktu. Yüz yüze eğitimin başladığı bir dönemde en çok ihtiyaç duyulan personel sayısının azaltılması konusu kabul edilemez. Milli Eğitim Bakanlığı personel istihdamı gibi kritik önemdeki bir konuya gerekli ehemmiyeti göstermemiş gibi bir tablo görünüyor. Bakanlık ‘tüm tedbirleri aldık, yüz yüze eğitime başlıyoruz’ dedi. Bakanlık baktığı pencere ile sahadaki durum çok farklı… Onlar sadece maske-dezenfektan tedbiri ile bunları göndererek önlem aldıklarını düşünüyorlar. Peki temizliği kim yapacak, kaloriferi kim yakacak? Bu konuda MEB’in işbirliği ile bu ihtiyacın giderilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

NE TEMİZLİK NE HAVALANDIRMA
Personel yokluğu sebebiyle pandeminin getirdiği mevzuatın da uygulanamadığını söyleyen Özdemir, “Riskli olan ve yıkım kararı alınan okullardan dolayı birleştirilen okullar var. Bakanlığın açıkladığı yol haritasında sabahçılar çıktıktan sonra temizliğin yapılması lazım ve peşinde sınıfın yarım saat havalandırılması lazım. Sonrasında öğle grubu öğrencilerinin alınması lazım… Çoğu okulda bunu göremiyoruz. Personel sorunundan kaynaklı birçok okulda ne temizlik ne de havalandırma yapılamıyor. Bakanlığın yol haritasında idarecilere çok ciddi sorumluluk yüklenmiş ama idarecilerin bu sorunları çözecek bütçesi yok” şeklinde konuştu.

KALORİFER İÇİN SERTİFİKALI PERSONEL İSTİHDAMI LAZIM… RİSK BÜYÜK!
Kışın gelmesi ile kaloriferlerin yakılması için gerekli personelin istihdamı noktasında sorunlar ortaya çıktığını söyleyen Özdemir, “Geçen hafta bir ilçede okul müdürü arkadaşımız kalorifer yakıyordu. Hiçbir idareci arkadaşımız kalorifer yakmaktan ortam temizlemekten kaçınmaz. Ancak müdürün, öğretmenin birinci görevi bu değil. Kalorifer yakacak sertifikalı personellerin de bir an önce istihdam edilmesi gerekiyor. Bakanlık okulların kömür ihtiyacını giderdik diyebilir. Ama bu kömürü yakacak personel lazım. Müdür arkadaşımız iyi niyetiyle kaloriferi yaksa da oluşabilecek ciddi bir sorunda yine kendisi ceza yer. Ayrıca öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz var burada. Bu riskli bir iş… Çok dikkatli yapılması gerekiyor” dedi.

ELİNDE SÜPÜRGE İLE MÜDÜR BAHÇEDE!
Bir okula yaptıkları ziyarette okul müdürünü elinde süpürge ile bahçeyi temizlerken bulduğunu belirten Özdemir, “Bir ziyarette kadın okul müdürü elinde süpürge ile bahçe temizliyor. Neden? Yardımcı temizlik görevlisi yok. Müdürümüz yerleri süpürmekten erinmeyecektir. Okul müdürü, okulla ilgili öğrencilerle ilgili planlama yapmalıdır ki eğitimin kalitesi artsın” şeklinde konuştu.

EN ZOR DURUMDAKİ GRUP: OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLER
En büyük zorluğu da okul öncesi öğretmenlerin çektiğini söyleyen Başkan Özdemir, “Yardımcı personelin olmaması sebebiyle okul öncesi öğretmenlerimiz öğrencilerin başlarından ayrılamıyor. Ne teneffüse çıkabiliyor ne de yeme-içme gibi ihtiyaçlarını gidermek için dışarı çıkabiliyor. Ders süreleri biraz kısaltılsa belki dışarı çıkabilecekler ama böyle bir durum da yok” dedi.

OKULLAR ARASI ‘SINIFSAL’ AYRIM
Öğrenci profilinin daha yüksek olduğu bölgelerde sorunun Okul Aile Birlikleri üzerinde çözüldüğünü belirten Kadir Özdemir, dezavantajlı bölgelerde ise sıkıntıların boyutlarının yüksek olduğunu dile getirdi. Özdemir, “okullar arasında da ayrımlar görebilmek mümkün. Merkezde olan ve öğrenci profili yüksek olan okullarda Okul Aile Birlikleri aracılığı ile yardımcı personel alımı yapılabiliyor. Dezavantajlı bölgelerde ise maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Bu okullarda sıkıntı daha fazla… Ekonomik olarak ailenin durumları belli ve gelirleri yok. Bu eşitsizliğin giderilmesi lazım… Okullar arasında maalesef sınıfsal ayrım oluşuyor” açıklamasında bulundu.

ORTAK AKIL ÇAĞRISI
Milli Eğitim yetkililerine çağrıda bulanan Kadir Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir ekip işi… Herkesin sağlık bir eğitim ortamında sağlıklı bir yaşam sürmeleri gerekir. Yöneticilerin bu sorunları hızlıca yerinde tespit edip bu okullarda yaşanan yardımcı hizmetler personelinin istihdamı konusunda adım atmalılar. Bu konunun takipçisi olacağız ve gözlemlerimizi paylaşacağız. Karşılıklı bilgi alışverişinin yapılması, diyalogların güçlü kurulması ile sorunların ortak akıl ile çözümünün önü açılacağına inanıyoruz”

EĞİTİM HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ