Büyük Menderes İnisiyatifini temsil eden 4 ilden gelen temsilciler Denizli'de bir araya geldi. Bileşen temsilcileri değerlendirme toplantısının ardından basın açıklaması yaparak bölgede yaşanan doğa kıyımına dikkat çekti.

Büyük Menderes İnisiyatifini temsil eden 4 ilden temsilciler Denizli'de bir araya geldi. İnisiyatif temsilcileri havzanın yok olmaması için başlatılan imza kampanyasında yaklaşık 100 bin imza toplandı. Toplantının ardından basın açıklaması düzenleyen İnisiyatif bileşenleri adına açıklamayı sözcü Azime Satır Bilgiç okudu. Bilgiç yaptığı açıklamada, "Ülkemiz, pandemi koşullarının olumsuzlukları ve hastalıkla boğuşmaya devam etmektedir. Ekonomik kriz ise derinleşerek büyümektedir. Karar vericiler ise bu ağır koşulları görmezden gelip doğal yaşam alanlarının, havanın, suyun, toprağın büyük zarar göreceği kararlar almaya devam etmektedirler" dedi.

"TALAN EDİCİ KARARLAR DOĞAYI FELÇ EDİYOR"

Maden ocaklarına, HES'lere, Jeotermal Enerji Santrallerine (JES), otobanlara yangından mal kaçırırcasına ruhsat ve lisansların verilmesi sonucunda tarımın, gıda güvenliğinin ve canlı yaşamının hiçe sayılmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Bilgiç, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Enerji şirketleri yoluyla sermayedarlara rant sağlayan bu talan edici kararlar, tüm doğayı ve canlı yaşamını felce uğratmaktadır. Oysa yaşanan ağır pandemi koşulları doğal yaşamın, doğanın dengelerinin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Doğayı ve doğada var olan tüm canlıları/ekosistemi korumak bir zorunluluk haline gelmiştir. Ekolojik yıkıma karşı mücadele eden biz çevre örgütleri ağacın, suyun, toprağın, doğal yaşamın sesi olmaya devam etmekteyiz. Bugün Büyük Menderes havzasında toprakların, yanlış projelerle kentleşmeye ve sanayileşmeye açıldığını görmekteyiz. Çayların ve derelerin üzerlerine gölet ve barajların yapılarak suların doğal kaynaklarının zapt edildiğini, su dengesinin bozulduğunu tespit etmekteyiz. Maden şirketlerine verilen lisanslar nedeniyle ormanlar ve verimli tarım alanları yok edilmekte, jeotermal enerji santralleri de havzadaki ekolojik yıkımı hızlandırmaktadır."

Büyük Menderes havzasında oluşan bu tahribatı gündem yapmak, kamuoyunun dikkatini çekmek, yıkımın zararını yaşayanların sesini duyurabilmek için 2021 yılı Temmuz ayında bölge çapında bir imza kampanyası başlattıklarını hatırlatan Bilgiç, "Havzada yer alan Aydın, Denizli, Uşak, Afyon illerinde mücadele veren ekoloji örgütleri ve kurumlarla birlikte bu kampanyanın son aşamasına geldik. Basın toplantıları, kirlilikle ilgili suç duyuruları, konserler, imza stantlarının açılması gibi etkinlikleri gerçekleştirdik. Kampanyamızı sona erdirip devamında bölgedeki illerin ortak heyetiyle konuyu kısa bir zaman içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iletmeyi planlamaktayız" dedi.

BİLEŞENLER ve VATANDAŞLAR KONFERANSTA BİR ARAYA GELDİ

Basın açıklamasının ardından Merkezefendi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen konferansta bir araya gelen vatandaşlar ve havza bileşenleri susuzluk ve kirliliğin temel nedenlerini değerlendirdi. Doktor Gürcay Kıvanç Akyıldız'ın sunumu ile gerçekleşen toplantıda havzada yaşanan kirlilik, kuraklık ve bu durumun doğaya etkileri ele alındı. Sunumun ardından etkinlik soru cevap bölümü ile sona erdi.