HABER: ENDER ALDANMAZ

Dünyayı etkisi altına alan küresel iklim krizi yaşamı olumsuz etkilemeye devam ediyor. İklimde yaşanan değişiklikler sebebiyle meydana gelen orman yangınları, kuraklık ve sel felaketleri yeni yaşam ve üretim formlarını beraberinde getiriyor. Yaşanan küresel ölçekli kriz gıda üretiminde de yeni yönelimlerin kapılarını açıyor.

Türkiye’nin en bereketli topraklarından olan, incirin anavatanı Aydın, küresel iklim krizini şiddetli hisseden kentlerden… Geçtiğimiz yıl yaşanan kuraklık sebebiyle Büyük Menderes nehri kururken birçok üründe rekolte düşüşleri meydana geldi. Yaşanan olumsuzluklar ise bakanlık ve DSİ tarafından yeni planlamayı da beraberinde getirdi. Geçtiğimiz yıl başlatılan yüzde 50 sulama kararı ile araziler iki eşit parçaya bölünerek her yıl bir parçasına su verilmeyecek şekilde planlamaya gidilirken bu yıl da aynı yönde karar alındı.

PAMUK ÜRETİCİLERİ GEÇEN SENE İYİ KAZANDI AMA...
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Zeki Oymak, sulama kararının üreticilerin ürün yetiştirme alışkanlarını da değiştirdiğini kaydetti. Büyük Menderes Havzası’nda ağırlıklı olarak daha çok su isteyen pamuk ve mısır gibi ürünlerin yerine daha az su isteyen buğday ve ayçiçeği yetiştiriciliğine yönelimin arttığını belirten Oymak “bu yıl yaşanan kuraklık sürecinde üreticinin mağdur edilmemesi adına yeraltı sularının kuyular aracılığı ile kullanımına izin verilmişti. Pamuk ve mısır ekenlerin 2021’de su maliyetleri arttı ancak çok fazla susuzluk çekilmedi. Kütlü Pamuk fiyatı 6 TL’den 12 TL’ye çıkınca da üretici ciddi bir gelir elde etti. Ancak pamuk üreticileri bu sene aynı girdileri yapamayacak gibi görünüyor. Çünkü gübre, mazot, elektrik gibi girdi maliyetleri inanılmaz arttı. 2021 yılında yaşanan kuraklık sürecinde yetkililer, üreticileri daha az suya ihtiyacı olan buğday ve ayçiçeği yetiştirmeye yönlendirmişti. Bunun neticesinde olumlu sonuçlar alındı. Bu sene içerisinde de DSİ ve Bakanlık aynı politikayı yürütme kararı aldı. Pamuk su stresine dayanıklı bir bitkidir, ancak mısırda durum aynı değil. Bu yüzden mısır üretiminde ciddi bir düşüş bekleniyor. Bu durumun elbette hayvancılığa olumsuz yansımaları olacaktır. Aynı zamanda diğer üretimlere nazaran daha çok su isteyen bahçe ürünlerinde de bir düşüş yaşanacaktır. ’90’lı yıllarda Aydın’da kuraklık döneminde ayçiçeği yetiştirilmişti. Pamuk alanlarının önemli bir kısmı ayçiçeğine dönüşmüştü. Bu sene de ayçiçeği ekim alanlar yükselebilir” dedi.

İNCİR RAPORU: YÜKSEK KESİMLERDE YÜKSEK VERİM ALINDI
Kuraklığın ve aşırı sıcakların özellikle inciri çok etkilediğini belirten Başkan Oymak, yüksek rakımlı alanlarda yetiştirilen incirde rekolte ve ürün kalitesinde ciddi bir kayıp yaşanmadığını ancak düşük rakımlı alanlarda dikili incir alanlarında yüzde 70-80’lere varan rekolte ve kalite düşüşleri meydana geldiğini belirtti. Yüksek rakımlı dağ köylülerinin incirden ciddi bir gelir elde ettiğini kaydeden Başkan Oymak, “Toplam incir rekoltesinde ciddi kayıplar oldu. Ancak yüksek kesimlerde yetiştirilen incir son derece kaliteli ve güzeldi. Ovaya doğru inildiğinde ise durum berbat… Yayla köyleri dediğimiz Eğrikavak, Akçaköy, Yukarı Kayacık gibi yüksek rakımlı köylerde bu yıl incirden hem güzel verim alındı hem de yükselen incir fiyatları nedeniyle müthiş paralar kazanıldı. O köylerde kestane üretimi de var, ondan da güzel para kazanıldı. Yukarı köylerin kuraklık ve aşırı sıcaklardan kaynaklı zararları yok gibi. İncir fiyatlarında da yükselme olunca bu köylerin gelirlerinde ciddi artış oldu. Düşük rakımlı bölgesindeki köyler ise ciddi bir zarar gördü” şeklinde konuştu.