Otomotiv sektörü Çip krizinin en çok hissedildiği dönemi yaşıyor. Dünya devleri yeterli çip bulamadığı için üretim bantlarını durduruyor. Fabrikalar çalışmıyor, bantlardan araç inmiyor. Sektör temsilcileri yaşanan sıkıntının 2022 yılında da devam edeceğini söylüyor. Hatta tam anlamıyla normalleşme için 2024’ü işaret edenler bile var. İlk kez böyle bir sorunla karşılaşan markalar ise farklı çözümler deniyor. Sene başında bazı markaların otomobilleri ‘eksik’ üretip otoparklara çektiği ve çip geldikçe tamamlayarak pazara sundukları görülmüştü. Üreticilerin çip krizinin etkilerini azaltıp üretime devam etmek için bulduğu yeni çözüm ise bazı teknoloji ve konfor özelliklerinden vazgeçmek oldu. USB noktaları, navigasyon, dokunmatik ekran, start-stop özelliği, koltuk ısıtma, kablosuz şarj, LED far ve ayarlanabilir koltuk gibi özellikler araç donanımlarından çıkarıldı.

TÜKETİCİNİN HABERİ YOK
Üretime devam etmek için daha az çip kullanma yöntemine Tesla, Porsche, General Motors, Ford, BMW ve Mercedes-Benz gibi daha birçok dev başvurdu. Ancak, bazı üreticilerin tüketicinin haberi olmadan söz konusu teknolojileri otomobillerden çıkarması tartışma yarattı. ABD veya Avrupa Birliği’nde (AB) yeni bir araç satın alanlar, bazı teknoloji donanımlarının eksik olduğunu ancak aracı teslim aldıktan sonra gördü. Örneğin, Tesla Model 3 ve Model Y modellerini USB-C portu olmadan sattı. Tüketiciler buna itiraz edince durumu kabul etti ve söz konusu portların ilerleyen dönemde takılacağını bildirdi. General Motors start-stop’u ve koltuk ısıtmayı kaldırdı, durumu sonradan kabul etti. BMW de üretime devam etmek için ABD’de satışa sunduğu bazı modellerinde dokunmatik ekranı kaldırma opsiyonuna karşılık tüketicilere 500 Dolar kredi teklif etti. Ford ise bazı modellerini uydu navigasyonu ve benzer teknolojiler sonradan eklenecek şekilde üretmeye başladı.

TÜRKİYE ESNEK ÜRETİMDE
Ülkemizde araç bulunurluğu çip sorunu ve kurdaki hareketler nedeniyle oldukça zor. Tüketici satışa çıkan az sayıda aracı donanım gözetmeden satın almaya çalışıyor. Ancak, üreticilerin gelen çipe göre planlama yaptığı ve iç pazarın talebine karşılık vermeye çalıştığı biliniyor. Örneğin, Tofaş’ın ürettiği Fiat Egea’nın iç pazardaki başarısında, gelen çipe göre yapılan esnek planlamanın önemli rol oynadığı söylenmişti. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de “Üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için güvenlikten taviz vermeden teknolojilerin bir kısmında tavizler verilebiliyor. Biz artık buna ileri seviye planlama diyoruz. Türkiye’deki üreticiler bazen şöyle yapabiliyor; üretime devam ediyor ancak dijital radyo veya dijital bilgi teknolojileriyle ilgili parçayı monte etmiyor. Fabrikanın belirli bir alanında stokluyorlar. Pazara sunmadan önce parça tedariki geldiğinde onu ilave edip pazara sürüyorlar. ABD ve Avrupa’da uygulanan yeni yöntem ise şu ana kadar Türkiye’de uygulanmadı” dedi.

MARKALAR BAZI ÜLKELERDE BU TEKNOLOJİLERİ KALDIRDI
BMW: Dokunmatik ekran
Cadillac: Otonom sürüş
Chevrolet/GMC: HD Radyo, koltuk ısıtma
Ford: Navigasyon
GM: Kablosuz şarj, start-stop
Mercedes-Benz: Üst seviye ses sistemi, LED farlar
Nissan: Navigasyon
Porsche: Ayarlanabilir koltuk
Tesla: USB bağlantı noktaları

‘ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA TAKVİM ÖTELENEBİLİR’
İÇTEN yanmalı bir araçta bin adet çip bulunduğunu, aynı adedin elektrikli araçlarda 3 bin adede kadar çıktığını belirten Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, yaşanan sorunun elektrikli araçların takvimini erteleyebileceğine dikkat çekti. Saydam şöyle konuştu: “Şu anda bir tane daha aracın banttan inmesi için her türlü çözüm düşünülmekte. Son dönemde bazı parçaların komple ortada kaldırılması gibi bir durum var. Ancak, bunlar tam anlamıyla bir çözüm değil. Üstelik üreticilerin habersiz şekilde teknolojiden vazgeçmesi tartışmalara bile neden oluyor. USB’den feragat edilmesi demek bir sonraki adımda elektrikli araç takviminin de ötelenmesi demek. Belki ilerde otoriteler ve üreticiler anlaşarak elektrikli araç takvimini erteleyebilir. Çünkü mevcut durumda bir elektrikli araç üretebilme için içten yanmalı bir aracın 3 katı çip gerekiyor.”

BMW’NİN YENİ ELEKTRİKLİSİ TÜRKİYE YOLLARIYLA BULUŞTU
BMW, en yeni elektrikli otomobil modeli iX’i kasım ayı itibarıyla satışa sundu. xDrive versiyonuyla satışa çıkarılan iX modeli, First Edition Essence ve First Edition Sport olmak üzere iki farklı donanım versiyonuyla geldi. Modelin başlangıç fiyatı ise 1 milyon 900 bin TL olarak belirlendi. Markanın elektrikli mobilitedeki gelecek vizyonunu temsil eden yeni iX xDrive’ın ön ve arka akslarında yer alan elektrik motorları 326 HP ve 630 Nm tork üretebiliyor. Otomobilin 0’dan 100 km/s hıza ulaşması 6.1 saniye sürüyor. 71 kWsa net batarya kapasitesine sahip olan elektrikli otomobilin sürüş menzili ise 425 kilometre olarak açıklandı.

ÇEVRE FARKINDALIĞI YÜKSELDİ
Modelin lansmanında açıklamalarda bulunan Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Türkiye otomotiv pazarında elektrikli araçların çoğalmasıyla karbon ayak izinin azaltılması yönünde kendilerine hedefler belirlediklerini vurguladı. Tiftik, “Toplumda iklim değişikliği ve çevresel farkındalığın yükselmesiyle birlikte elektrikli otomobillere yönelik talebin de hızla arttığını görüyoruz. 2021 yılının ilk 10 ayında bir önceki yıla göre yaklaşık 6 kat artan elektrikli otomobil satışları bunun en önemli kanıtı. Bizler de bu performansa bir yıldan kısa bir sürede 500’ün üzerinde BMW iX3’ü yollarla buluşturarak önemli bir katkı sağladık. Kendimize daha da büyük hedefler koyarak 2030 yılında toplam BMW satışlarımız içindeki elektrikli model oranımızı yüzde 75 seviyesine çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

DÜNYADA YILIN PİKABI SEÇİLDİ
Toyota Hilux, 6. kez düzenlenen 2022-2023 Uluslararası Pick-up Ödülleri’nde (IPUA) yılın pikap modeli olarak seçildi. Ödül, Fransa’nın Lyon’daki Solutrans 2021 fuarında açıklandı. Toyota Hilux, ilk kez tanıtıldığı 1968’den bu yana en çok tercih edilen pikap unvanını da elinde bulunduruyor. 2009’dan bu yana gerçekleştirilen Uluslararası Pick-up Ödülleri, günümüzde satılan en verimli bir tonluk pick-up araçları öne çıkarıyor. Hilux ise, jüri üyeleri tarafından güçlü motorlarının yanı sıra yol tutuş kabiliyeti, sağlamlık ve güvenilirlik konusunda öne çıkarıldı. İlk olarak 1968’de Japonya’da satışa sunulan Hilux, bir yıl sonrasında Avrupa pazarında tanıtılmıştı. O günden bu yana Hilux, Toyota ürün gamının en başarılı modellerinden biri olmaya devam ediyor. Şu anda altı farklı ülkede üretilen Hilux, 180 ülkede satışa sunularak dünya çapında talep görüyor. Global olarak 18 milyon adetten daha fazla satış rakamıyla dünyanın favori pick-up’ı olarak da gösteriliyor. (Hürriyet)