Eylül enflasyonu açıklandığından bu yana yatırımcılar açısından bir muammadır sürüp gidiyor. Gerçekleşen enflasyon ile önümüzdeki 12 ay içerisinde alınabilecek faiz arasındaki reel fark, artık Türk Lirası’nın aleyhine. Elbette gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğu iddiasına sahip olanlara göre reel faiz uzun süredir negatif. Ve yine reel faiz gerçekleşmiş enflasyon ile değil önümüzdeki 12 ayda gerçekleşecek beklenen enflasyon ile hesaplanır diyenlerin itirazları da öbür yanda.

Fakat öyle ya da böyle, laf cambazlığına gerek yok. Artık hemen hemen hiçbir yatırımcı yüzde 100 güvenli bir şekilde elindeki parayı doğrudan mevduata yatırma veya fiyatların iyiden iyiye ucuz kaldığı borsaya yönlendirme konusunda rahat değil.

Bunun bir diğer nedeni de Merkez Bankası’nın geçtiğimiz günlerde yabancı para yükümlülükleri için zorunlu karşılıkları artırmış olması.

EKONOMİ HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

TL’DEKİ HAVA BOZULDU

Yatırımcı elindeki paranın değerinin gün geçtikçe (ya da satın alma gücünün) enflasyon karşısında eriyip erimeyeceğini merak ediyor. Bu açıdan faizin geleceği seviye çok çok önemli. Bu hafta (perşembe günü) yapılacak olan Para Politikası Kurulu toplantısında faizle ilgili alınacak karar hayati bir önem taşıyor. Bugüne kadar “TL’yi enflasyona karşı ezdirmeyeceğiz” diyerek reel faizi enflasyonun üzerinde tutacağı söylemlerini benimseyen Merkez Bankası’nda yavaş yavaş “çekirdek enflasyon önemli” cümlelerinin duyulmaya başlanması, en azından piyasalarda bir “nabız yoklaması” olarak algılandı. Bu da TL yatırımcılarını tedirgin eden bir bir psikoloji yarattı. Bu nedenle önümüzdeki ilk PPK toplantısında faizlerin indirilmesi olasılığı, tedirginliğin en önemli nedeni haline geldi.

Bu psikoloji, aynı zamanda Borsa İstanbul yatırımcılarını da döviz yatırımcılarını da etkisi altında tutuyor. Ağustos ayının ortasından bu yana devam eden TL’deki güçlenme 6 Eylül’den beri yeniden zayıflamaya başladı. Mayıs ayından bu yana ilk defa dolarda görülen 8.30 TL’nin altı seviyeler bir haftada yerini 8.60’a yaklaşan fiyatlara bıraktı.

YATIRIMCILAR İÇİN KRİTİK TARİH: PERŞEMBE

Mevcut şartlarda kısa vadeli yatırım kararları için riskli günlerdeyiz gibi görünüyor. Uzun vadeli yatırımcılar için de ucuzluğu global kabul görmüş hisse senedi, özellikle de özel sektör bankacılık hisseleri için bu hafta perşembe günü açıklanacak faiz kararını beklemek mantıklı gibi. Perşembe günü faiz indirimi gerçekleşmemesi, PPK özet kararında da faiz indiriminin yaklaştığı izlenimi veren söylemler görülmediği sürece özellikle Borsa’da kısa vadeli fırsatlar oluşabileceği inancı hakim. Uzun vadeciler içinse herhangi bir faiz indirimi kararının ciddi alım fırsatları yaratabileceğine inanılıyor.

KAYNAK: DÜNYA GAZETESİ