Aydın’ın “Topuklu Efe” ünvanlı Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu çalışma prensibini ve hayata bakışını anlattı. Başarısının sırrını “çok çalışmak” olarak nitelendiren Çerçioğlu, işini hiçbir zaman şansa bırakmadığını söyledi. Birçok zorlukla karşı karşıya gelmesine rağmen asla pes etmediğini anlatan Çerçioğlu, mücadele ruhunu Aydınlıların desteğine ve karakterine bağladı.

Başkan Çerçioğlu, “neden her yerel seçim öncesinde ilk sizin isminiz partiniz tarafından açıklanıyor?” sorusuna “Hiçbir başarı tesadüf değildir. Bunun tek bir sebebi var; çalışkan olmaktır” yanıtını verdi.

Egedesonsöz’e özel açıklamalarda bulunan Başkan Çerçioğlu, “Günde 18 saat durmadan çalışıyorum. Ekibim de bana ayak uyduruyor. Sistemini oturtmuş, sürekli takibini yaptığım, motivasyonu yüksek bir anlayışımız var.  Bizde ‘şansımız reva gitti de oldu’ diye bir şey yoktur. İşinizi asla şansa bırakmayacaksınız. Eğer şansa inanıyorsanız gider milli piyango bileti alırsınız. Oradaki şans ne kadarsa başarı şansınız da ancak o kadar olur.  Milletvekili olduğum dönemde de çalışıyordum. İkisi de önemli bir görev ama belediye başkanlığı daha icracı bir makam. Vekilliğim döneminde ilçe ilçe, köy köy gezdiğim için yerel yönetici olarak avantajlarını, sorunlarını, çözümlerini tespit edebildim. Şimdi de hiçbir yorgunluğum yok. Çalışmazsam hasta olurum, mutsuz bir insan olurum. Hayalleriniz biterse bu işi yapamazsınız. Bizim felsefemizde zoru çözmek bugün, imkansız ise yarındır” dedi.

‘Topuklu Efe’ ile A’dan Z’ye: Zoru çözmek bugün, imkansız ise yarın!

TOPUKLU EFE NEREDEN ÇIKTI?
Başkan Çerçioğlu ismiyle özdeşleşen “Topuklu Efe” tanımlamasının kendisine Aydın halkı tarafından verildiğini söyledi. Çerçioğlu, “Aydınlılarda efelik önemlidir. Yiğitliktir. Kuva-yi Milliye’yi temsil etmektir ve zeybeği bilmektir. Neden yıllar sonra Aydınlılar birisine ‘Efe’ demiştir? Milli mücadeleden sonra Aydınlılar birisine bu tanımlamayı yapmamıştır. Hiç siyasetçi yok.  Aydın’ın ruhunda efelik var. Efe olabilmek için bir olaydan çok rahatsız olacaksınız ve gerekeni yapacaksınız. Bu durum, o dönem düşmanın gelmesi ve ülkenin kurtarılmasıydı. Aydın’da ne sorun vardı ki çok önemli, siz o sorunu çözdünüz ve insanlar size ‘efe’ dedi? Bence buraya bakmak lazım. Aydın’ın merkezinde bırakın bir kadını, erkeğin yürüyemediği kaldırımlar vardı. Oralarda büfeler bulunuyordu.  İçinde kadın ticaretinden tutun uyuşturucuya kadar her şeyin olduğu yerler vardı. Parklara çökmüş kabadayılar vardı. Kumar oynatanlar, gayri meşru işler türemişti. Kentin göbeğindeki bu yerler için ‘kaldıracağım, kadınlar ve erkekler birlikte yürüyecek’ dedim. Bu mücadeleyi yaparken lisede okuyan oğlumu tartakladılar. Evime kurşun bıraktılar. Çocuklarımı emniyet korumaya aldı. Özel kalem müdürümün boğazına bıçak dayadılar. Belediye önünde çevik kuvvet ekipleri günlerce bekledi. Ben mücadeleden geri adım atmadım. Kent genelinde 300 tane büfe temizleyince insanlar ‘oluyor’ dediler. Bunun sonucunda böyle bir tanımlama çıktı. Çok onur verici bir durum… Benimle öyle özdeşleşti ki Özlem Çerçioğlu gibi… Efelik; iyilik, yardımseverlik, namerde muhtaç etmemek, sözünün eri olmak, kentini korumak demektir. Bu da benim karakterimle özdeşleşmiş bir durumdur” dedi.

RAKİPLERE: “DAHA FAZLA ÇALIŞIN!”
Başkan Çerçioğlu, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlık koltuğunu hedefleyenlere “daha çok çalışın” mesajını gönderdi. Çerçioğlu, “Herkesin büyükşehir belediye başkanı olma isteği vardır. Bu da normaldir. Muhalefet de iktidar olmak ister. Siyaset bir üst makama çıkmak için yapılır. İlçe belediye başkanı büyükşehiri, milletvekilliğini isteyebilir. Bunu elde etmek istiyorsanız sadece siyaset yapmazsınız. Rakip olarak aynı partiden ya da başka partiden birisi olarak bir yerde oturanın yerini istiyorsanız ondan daha fazla çalışmak zorundasınız. Daha fazla hizmet etmek zorundasınız. Daha fazla çalışmıyorsanız kazanamazsınız” dedi.

SOYER’İ ÖRNEK GÖSTERDİ
Çerçioğlu, ilçe belediye başkanı olup da büyükşehir hayal edenlere Seferihisar’da 10 yıl belediye başkanlığı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i örnek gösterdi. Çerçioğlu, “Önünüzde çok güzel bir örnek var. O da Tunç Soyer’dir.  Seferihisar, İzmir’in en küçük ilçelerinden birisi değil miydi? Başarıya ulaşmıştı. Birçok ilçe belediye başkanı istiyor muydu? İstiyordu. SODEM’de başarılı oldu, ilçesini bir noktaya getirdi, kooperatifçiliğe önem verdi” diye konuştu.

BENDEN DAHA BAŞARILI VARSA ARKASINDA ÇALIŞIRIM
Başkan Çerçioğlu, Aydın’da ilçe belediye başkanlarının Büyükşehir koltuğunu istemesi ve bunu talep etmesinin kendisini rahatsız etmeyeceğini söyledi. Konuşmasında, “aksine memnun olurum” diyen Çerçioğlu, “Asla böyle bir şey düşünmem. Siyasette rakipleriniz olmazsa yavaşlarsınız. Kendinizi rahat hissedersiniz. Zinde olabilmeniz için sürekli motivasyonunuzun yüksek olması gerekir. Zaten benim rakiplerim var. AKP’den de burayı isteyenler var.  Dönüp kendi partililerime ‘rakip olacaklar’ diye bakmam. O zaman kaybedersiniz. Benim rakip olarak gördüklerim zaten diğer siyasi partilerin adaylarıdır. Ben onlara bakarım. Benim partimde benden daha başarılı, daha çok oy alacak olan varsa elbette memnuniyet duyarım. Giderim arkasında da çalışırım” dedi.

Çerçioğlu, ilçe belediye başkanları açısından bakıldığında ulaşılabilir, uyumlu ve herkese eşit mesafede bir kişiliğinin olduğunu vurguladı. Çerçioğlu, “Bir belediye başkanı bana ulaşmak istiyorsa mutlaka ulaşır. Ben 2002 yılından bu yana aktif siyasetin içindeyim. Küçük şeylerle uğraşmam. Siyaseti bu anlayışın üzerine oturtursanız kaybetmeye mahkum olursunuz” diye konuştu.

DEMİRDEN KORKSAK TRENE BİNMEYİZ
“Benim hedefim tekrar burası” diyen Başkan Çerçioğlu yeniden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yapmak istediğini söyledi. Çerçioğlu, “Bir daha bu görevi istiyorum. Aydın halkı takdir ederse yeniden görev yapmak isterim. Zaten görevdeyken ‘istemiyorum’ diyen varsa da doğru söylemiyordur. Siyaset bir iddia işidir. Bence hiç erken de değil. Ben kazandığım gün beş yıl öncesi için çalışmaya başladım. Ne sakıncası var? Bunu dile getirince ne olacak? Ben ‘yeniden adayım’ dediğimde ‘bunun üstüne gidelim’ mi diyecekler? Olsun, demirden korksak trene binmeyiz. Hedef olmak bir sakınca değil. Böyle yaparak rakiplerinizi belki de vazgeçirirsiniz. Benim korkutmak gibi bir niyetim yok. Benim adaylığım seçimlerden hep üç yıl önce açıklandı. Doğru ya da yanlış yanları olabilir ama benim için hiç yanlış yanı yok. Siz eğer aday olmayı istiyorsanız ve bunu da söylediyseniz zaten kilitlenmişsinizdir hedefe… Daha çok çalışırsınız. Ben onu yapıyorum. Hep söyledim. Siyaseten de 2002’de ilk milletvekili olduğumda sordular ‘adayım’ dedim. Belediye başkanı olduğumda da dedim. Tabi ki genel merkezimiz takdir ederse adayım” dedi.

BURASI AĞLAMA DUVARI DEĞİL!
Başkan Çerçioğlu, Aydın’da AK Parti’nin siyasi müdahalelerle bürokrasiye yön vermeye çalıştığını söyledi. Belediye başkanı olarak bürokrasiyle ilişkisini “onların yaklaşımı belirliyor” diyen Çerçioğlu, “Ben belirlemiyorum. Onların tutum ve davranışları ilişkinin düzeyini şekillendiriyor. Sizce bürokrat bağımsız düşünebilir mi? Taraf olmayan bürokratı yaşatırlar mı? Onları tek merkezden kontrol etmeye çalışan milletvekilleri yok mu? Hepsi var. Ben hiçbir zaman ‘iktidarın temsilcileri ve bazı bürokratlar bizi engelliyor, çalıştırmıyor’ demedim. Böyle bir belediye başkanı olmadım.  Zaten bunu bilerek aday olmuyor musunuz? Burası ağlama duvarı mı? Vatandaş sizi ağla diye mi belediye başkanı seçiyor? İş üret diye seçti. Öyle ağlayanların hiç birisi bir daha belediye başkanlığını kazanamaz. Ben bu durumdan çalışarak, mücadele ederek çıkıyorum” dedi.

BELEDİYE BAŞKANI KAFAYA TAKTIYSA…
Çerçioğlu, “Diyelim ki hazinenin yerine bir proje yapacaksınız. Bunun için tahsis istiyorsunuz. Vermiyor. Sebebi nedir? Bir sebebi, gerekçesi de yok. Örneğin ben Bafa Gölü’nü istiyorum. Burada kış sporları yapacağımı söylüyorum. Adam altı yıldır vermiyor. Keyfe keder davranıyor. Ben AKP’li belediye olsaydım vermemezlik yapmazdı. Bunu yapmadığı gibi ne yapacağımı bile sormazdı. Peki olmuyorsa ne yapacaksın? Gidip başka projeye bakacaksın. Olmuyor diye elim kolum bağlı beklemiyorum ki. Seçim zamanı geldiğinde dönem sonunda söylüyorum. Aydınlılara ‘izin vermediler’ diyorum. Negatif söylemde bulunmuyorum.  Bafa Gölü’nü vermedilerse kendim gölet yaparım. O projeyi orada hayata geçiririm. Kış sporlarını orada yapamıyorsam gölette yaparım. Seçim zamanı da dönerim vatandaşıma ‘aslında burada yapacaktım, izin vermediler’ derim.  Aydın’ın Ankara’da bekleyen çok projesi var.  Sadece bekleyen değil mahkemelerde bekletilen, yargıda dönen projeler var. Aydın’da bölge parkı yapmak istiyorum ama izin alamıyorum. Hayalim bir Central Park yapmaktı. İzin vermeyince ben de başka bir alanda 100 milyon vererek kamulaştırmayla yeni bir yer aldım. Oraya yapacağım. Belediye başkanı kafaya taktıysa çözümünü mutlaka bulur. Biz orayı kamulaştırmasaydık bin 500 kişinin oturacağı rezidanslar yapılacaktı. Bir kısmına AVM yaptılar ama geri kalanı kurtardık. Şimdi orada 1 milyon 200 bin insan yararlanacak. Bölgede Aydın Tekstil’in eski fabrika binaları var. Rekreasyon alanı, oyun alanları ve çalışanların fotoğraflarının olduğu müzesi olacak. Biz aldığımızda tinerci, şarapçı yuvasıydı. Restorasyonu başlattık devam ediyoruz” diye konuştu.  

JEOTERMAL TEHLİKESİ
Başkan Çerçioğlu tarım ve hayvancılığa büyük destek verdiklerini söylerken Aydın’la özdeşleşen incirin jeotermal tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Çerçioğlu, “Jeotermal izinleri konusunda yerel yönetimlere danışan bir sistem ne yazık ki yok. Bakanlıklardan izinleri alanlar kuyuları açıyorlar. Jeotermal şu anda inciri çok etkiliyor ve verimini düşürüyor. Bu konuda belediye olarak ölçümler yaptık. Haklı olduğumuz da ortaya çıktı. Havaya karışan zehirli gazlar nem ile birlikte ortamın havasını değiştiriyor. Bir nevi incirin yetişme iklimine müdahale demek. Biz bu konuda Aydın’ın değerlerini korumak adına mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.

ÜRETİCİDEN HALKA
Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin kuruluşu Halk Ege Et vasıtasıyla kurulan marketlerin büyük bir misyon üstlendiğini anlatan Başkan Çerçioğlu gelirlerden memnun olduğunu söyledi. Çerçioğlu, “Buca-Şirinyer’de açtığımız tesisin günlük cirosu 30 bin lirayı aşıyor. Burada et ve süt ürünleri başta olmak üzere kooperatiflerin ürünlerini satıyoruz. Ben belediye başkanları toplantısında başkanlarımıza ‘kendi illerinizde anlaşmaları yapın, getirin satayım’ dedim. Tunceli Ovacık’ın fasulyesini üreticiden alıp Aydın Belediyesi’nin imkanlarıyla İzmir’de yaşayan Tuncelili olan ve o fasulyeyi özleyene ulaştırabiliyoruz. Ardahan’dan bal, Karadeniz’den yağ getirebiliyoruz. Bunları alırken belediyelerimiz köylüyü, üreticiyi destekliyor. Halk Ege Et’in açtığı marketlerin aylık cirosu bazen 1 milyon TL’yi buluyor. Biz kesinlikle zarar etmiyoruz aksine kar ediyoruz” diye konuştu.  

Çerçioğlu, koronavirüs salgını sürecinde belediye olarak önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Aydın’ın altyapısından su ve kanalizasyon idaresine kadar birçok birimin sokağa çıkma yasaklarını değerlendirdiğini söyledi. İlçeler ve köyler başta olmak üzere her yerde asfaltlama çalışması yaptıklarını anlattı. Çerçioğlu ayrıca maske ve dezenfektan konusunda belediyenin öncü olduğunu belirtti. Çerçioğlu, verilen eğitimler sayesinde kadınların milli mücadele ruhuyla maskelere ulaşımın zor olduğu anlarda bile üretimler yaptığını anlattı. Çerçioglu, “Belediye olarak ilk zamanlar kumaşı alıp kendimiz yaptık. Çocuklarımızı da düşündük. Onlar için bile renkler oluşturduk. Aydın’da sıkıntılı günlerde maskelerin bulunmadığı, pahalı olduğu zamanda biz bunu başardık. Sonrasında yardım ve gıda paketlerimizi evlere ulaştırdık. Halen daha yoksulluk haritası üzerinden ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek götürüyoruz. Ramazanda günde 25 bin kişiye yemek verdik. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yemek fabrikası bile var. Her şeyi kendimiz yapıyor, servis hizmetini kapılarına kadar götürüyoruz. Bu kadar büyük bir organizasyon kusursuz olarak çalışıyor. Biz her organizasyon öncesinde bir işi ekiplerimizle sorunsuz bitirmek için bunun önceden simülasyonunu bile yaparız” ifadelerini kullandı.