HABER: AYŞE YILMAZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı kontrollü normalleşme tedbirleri esnafın derdini tasasını hafifletmedi. Beklentisi yüksek olan esnaf, “Açıldık ama yetmez, güne zararla başlayacağız. Elbette bu duruma şükür ediyoruz ama gücümüz kalmadı; destekler de devede kulak kaldı. Daha kalıcı çözümler lazım. Borçlar, kiralar, senetler bunlar da düşünülmeli” dedi.


Latife Kafe işletmecisi Şerife Bulca(41), borcunu ödeyemeyen ve geçim sıkıntısı katlanan çalışanların sıkıntısına dikkat çekerek, “Biz daha yeni şube açıp markalaşıyoruz. Bizimle senelerdir çalışan en az 10 kişi var. Yeni açılan mekanlarımızda da aynı şekilde bir çok işgücünü barındırıyoruz. Devletin destek için verdiği rakamlar da onları tatmin eden rakamlar değil maalesef. Yardımları devede kulak kaldı. Bizler destek çıkmaya çalışıyoruz. Hem kendi evimizin döndürüp hem personellerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yeni açılacak olan yerimizin tadilatında onlar bize yardımcı oluyor. Bizler de onlara yardımcı oluyoruz. İhtiyacı olan kim olursa olsun yaparız bunu. İşletmeciler az çok ellerinde para olunca geçinebiliyorlar fakat bu işgücünün geçinmesi kolay olmuyor.

"ÇALIŞANLARIN ÇOĞUNLUĞU ÖĞRENCİ"

Kafelerde daha çok gençler, öğrenciler çalışıyor. Ailelerinden destek alanlar da oluyor. Fakat restoranlar da daha çok orta yaş çoluklu çocuklu insanımız çalışıyor. Bu süreci onlar için hiç düşünemiyorum. Bizlerin de geçmişe dönük borçları oluyor, bu dönemde daha da içeriye girdik. Bu yüzden bundan sonraki isteğimiz hem kendimiz hem personellerimiz için mekanımızı açabilmek. Küçük bir işletme olsaydım şu an da kapatıyor olabilirdim. Kiralar hala alınmaya devam ediyor. Bizim tek avantajımız şubeleşme aşamasında olmamız, Frenchising çalışmamız…

"SAATİN İLERİ ALINMASI RAHATLATIR"

Açıldıktan sonra yüzde 50 kapasite, saat kısıtlamaları da bizleri sıkıntıya sokacak. Saat 9 akşam 7 demek yüzde 40 zararda olduğumuzu gösterir. Havalar ısındı, insanlar Aydın güneşinde değil akşam yemekten sonra dışarı çıkıp bir kahve içebiliyor. Yaz sezonu içerisinde kapanışların 12-1 olması bizi rahatlatacaktır.

“VAKALARIN ARTIŞ ORANINI KAFELER BELİRLEMEZ”

Vakalarda artış oranını kafeler belirleyemez. Bir yeri kapatacaksanız tamamen ülkeyi kapatmanız lazım. Ülke ekonomisinden dolayı marketler, fabrikalar vs gibi belli başlı yerler açık oluyor. İnsanlar sürekli bir yerlere gitmek zorunda kalıyor, böylece virüs yayılabiliyor. Bir yer kapalı bir yer açık… İnsanlar kahvelerini alıp parka gidiyor. Kafeye gitmekle aynı şey. Tam bir kapanmanın olması gerekirdi. Sistemsel olarak aksaklık olduğunu düşünüyorum. Yoksa insanlar koronavirüsten değil, açlıktan ölecekler.” dedi.

"EĞLENCE SEKTÖRÜNÜN AÇILMAMASI SIKINTIYI KATLADI"

Düğün, tatil ve eğlence sektörünün açılmaması ile öğrencilerin kente hala gelmemiş olmasından dolayı sıkıntılarının devam ettiğini kaydeden Tuck Coffee işletmecisi Ömer Faruk Demir(25), “ Şu an da açılma bizim işletmemizi pek etkilemiyor. Geçen yaz açılmada bunu gördük. Yazın Aydın’da kimse olmuyor. Düğün sezonu, tatil sezonu, öğrenciler de yok. Bu sene de aynı olacak. Yüzde elli kapasite, saat 7-8 e kadar açmak bir şeyi değiştirmiyor. Çünkü halk biliyor kaçta nerenin açılıp kapandığını o saatlere yakın akın ediyorlar. Yazın burada saat 4 - 5’e kadar 50 kişi geliyorsa 5’den sonra 7’ye kadar mekanımız doluyor.

“KAHVEYİ ALAN YEŞİL ALANA GİDİYOR”

Şu an da insanlar buradan kahve alıp parka bahçeye gidiyor, aynı şey. Çokta değişiklik olmuyor. Tam açılma olduğunda da 2 kişi yerine 6 kişi çalıştıracağız, kiramızı daha rahat ödeyeceğiz. Fakat giderimiz de daha fazla olacağı için fark etmeyecek. Kapalı alanlarda oturmama konusu var bir de. Öğlen 1’de Aydın’da insanlar dışarı da oturmaz.” diye konuştu.

“BORÇ VE KİRA ÖDEMELERİ DEVAM EDİYOR”

Kira, kredi ve borç ödemelerinin aralıksız devam ettiğini aktaran Demir, şöyle konuştu;“Kiralar, krediler, ödemeler durdurulsaydı ya da azaltılsaydı bize yardımcı olunabilirdi. Personele bile yardımcı olunamıyor. Kısa çalışma ödeneği için birçok şart koyuluyor. Bu sektörün yüzde 70’i öğrenci, genç kesimden. Bu kadar zamanda bu kadar şartı nasıl gerçekleştirsinler? Ben işletmeci olarak kredi puanım yüksek olsa bile hibe, kredi alamadım. Mağdur olundu.

“MALİYETLER ÇOK YÜKSEK”

Eve paket servisimiz var diğer işletmemizde. Orada da zarara uğruyoruz. Bir tatlıyı 20 TL ye satmaya utanıyorum. Fakat çok maliyetli. Sadece tatlıdan 12TL kazanıyorum. Geçen sene 60 kuruşa aldığımız kese kağıdı bu sene 1 TL’nin üstünde. Paket servis arttıkça bu tip mallara da talep artıyor fiyatlar da artmaya başlıyor. Poşet, kaplama derken 4 TL gidiyor. Yemeksepetine komisyon ödeniyor. Bu tip maliyetler aşırı arttı. Fakat sıcak para döndürebilmek için yapmak zorundayız. İçeceklerin de maliyeti pahalı frozen, smothie kış içeceklerinden daha maliyetli. Bunların püresini toptan aldığınızda 1 Litre 190 TL’ye denk geliyor. Bir bardak içeceğe vurduğunuzda 8-9 TL. Blendarı buzu ayrı. Bir blenderın bıçak maliyeti 50 Euro…” dedi.

"SAAT SINIRLAMASI MANTIKSIZ"

Lokanta sektöründen birçok insanın ekmek yediğini ve saat kısıtlmasının zorda bıraktığını söyleyen işletmeci Ahmet Ertunç(50) da verilen desteklerin yetersiz olduğuna değindi. Ertunç, “Bu sektörde çok ekmek yiyen insan var. Akşamcı diye nitelendirdiğimiz belli bir saatten sonra çalışan, çorba, kokoreç işinde olan birçok insan var. Bu yüzden saat sınırlaması çok mantıksız. Gece 12’den sonra kaç kişi kalıyor ki sokakta? Buradaki kalabalığın yarısından az insan gece 12’den sonra sokağa çıkıyor. İnsanlar zaten kendileri korkuyor, kendilerini koruma altına alıyorlar. Biri yemek almaya geldiğinde su şişesinin bile üstünü kolonyayla siliyor.

"YARDIMLAR HAVUZDA KEPÇE GİBİ"

Yardımlar ise koca bir havuzda kepçe gibi. Bu iş 1000 TL ile yürümez. Benim kira derdim yok ama mağdur olan çok arkadaşımız var. Paket serviste zor. Yemeksepetinden günde 2-3 sipariş anca alıyoruz. Avrupa da yaptığınız cironun yüzde 75’i kadar para veriliyor. Bende böyle olsun isterdim. Milletvekillerinin toplum için maaşlarından bir süre vazgeçip, 1.500TL ile geçinmesini isterdim. Motivasyondur bunlar. Bağış yapmalarını isterdim.”

"SABREDECEĞİZ..."

Tedbirlerin açıklanması ile temizlik ve ihtiyaçlarını tam anlamıyla hazırladıklarını söyleyen kıraathane işletmecisi Şahin Erol(32) da, “Biz temizliğimizi hazırlığımızı yaptık. Bir buçuk ay kapalı kaldık. Devletin desteği vardı hep. Hibe desteğine de başvurduk inşallah elimize geçer. Açılacak diye başka bir işle ilgilenmedim. Yüzde 50 kapasiteli açılma bizi etkiler işlerimiz düşer fakat önemli olan bu hastalığın bitmesi. O yüzden sabredeceğiz.” dedi.