Abdi İpekçi, kendisiyle özdeşleşen Milliyet Gazetesi’nin genel yayın yönetmenliğini sürdürürken, 1 Şubat 1979’da öldürüldü.

Abdi İpekçi’nin son fotoğrafını çeken gazeteci Çoşkun Aral o günü ve Odatv’ye anlattı. Dönemi 'Türkiye için çok acı bir dönem’ olarak nitelendiren Aral, “Çok açık söylüyorum bugün olsa asla çekemeyeceğim bir fotoğraftır” dedi ve şunları kaydetti:

“Haberi alır almaz Savaş Ay’ın küçük bir arabası vardı ona atladık. Olayın vuku bulduğu Emlak Caddesi’ne gittik. Araba terk edilmiş bir vaziyette, etrafında polisler, mermi çekirdek topluyorlardı. Bizim gittiğimiz saatte yaşıyor diye bir haber vardı. Hastaneye gittiğimizde doktorlar ‘eks’ dediler. Tabii ki bu terminolojik ‘hayatını kaybetti’ demekti…

‘KORKUNÇTU’
Arkamızda ambulansta o zamanlar belki de Türkiye’nin en faal mekanlarında biri olan Adli Tıp morguna gittik. Çok acı bir dönemdir Türkiye için. Morgda birkaç öldürülen birkaç kişinin cesetleri var orada. Yani daha buzdolaplarına yerleştirilmemiş, giysileriyle duranlar… O süre içinde Abdi Bey’in cenazesi geldi. Savaş fotoğraf çekecekken birdenbire bir fenalık geçirdi ve cesedin üzerine yığıldı. Çok açık söylüyorum bugün olsa asla çekemeyeceğim bir fotoğraftır. Deklanşöre bastım. Savaş cesedin üzerinde. Korkunç bir olaydı. Hastaneden geldiği için cesedindeki kurşun izleri açık olarak ortadaydı.”