CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Ceyhan’ın narı ve zeytinlikleriyle meşhur İsalı, Gündoğan ve Kızıldere köylerinin ortasına maden ocağı kurulmasını istemeyen köylülerle bir araya geldi. Vatandaşların sağlığını ve çevreyi hiçe sayarak taş ocağı kurulmak istendiğini belirten Bulut, “17 günlük tam kapanma döneminde henüz maden ocağının ruhsatı yokken yol açtılar. Karadeniz’de, Marmara’da Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi burada da bir çevre faciası yaşanıyor” dedi.

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Ceyhan’ın narı ve zeytinlikleriyle meşhur İsalı, Gündoğan ve Kızıldere köylerinin ortasına kurulmaya çalışılan maden ocağını istemeyen köylüleri ziyaret etti.

Bulut, dağ eteğindeki ve heyelan bölgesindeki üç mahallenin ortasına vatandaşların sağlığını ve çevreyi hiçe sayarak taş ocağı kurulmak istendiğini belirtti. Bulut, mahalle sakinlerinin daha önce hukuki girişimleriyle iptal ettirdikleri maden ocağının, su kaynaklarını kirleteceği, tarım ve hayvancılığı yok edeceğini söyledi.

“17 GÜNLÜK KAPANMADA YOL AÇTILAR”

Bulut, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çiçeklerin, ağaçların olduğu dünya güzeli bir bölge. Bu alan, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan 3 köyün ortası. Karadeniz’de, Marmara’da Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi burada da bir çevre faciası yaşanıyor. Buraya bir maden ocağı yapmak istiyorlar. ‘Milli ve yerliyiz’ diyenler ceplerini doldurmaktan başka bir şey düşünmüyor. 17 günlük kapamada daha ruhsat almadan, buraya yol yaptılar. Köylülerimiz haklı gerekçelerle isyan ediyor.”

“FIRSATÇILIK YAPTILAR”

Köy sakinleri de yapılmak istenen maden ocağı için şunları söyledi:

“17 günlük tam kapanma döneminde, vatandaşın dışarı çıkamadığı gün, fırsatçılık yaparak bu yolu açtılar. Yüreğir Belediyesi buraya işçiler sıcaktan etkilenmesin diye çadır gönderdi Burası Ceyhan Belediyesi’ne bağlı. Mahkeme kararı elimizde iptal ettirdik. Bu sefer karşı tarafa geçtiler.

“BİTKİ ÖRTÜSÜ YOKTUR’ DİYE RAPOR TUTTULAR”

En verimli topraklara taş ocağı yapıyorlar. Buraya, ‘bitki örtüsü’ yoktur diye rapor tutmuşlar. İnsanda biraz vicdan olur. Ayçiçeği tarlaları, kekik, nar, zeytin, keçiboynuzu ve incir ağaçları var. Bir de burada balcılık yapıyorlar. Hepsi yok olacak. Bir de bizim içme suyu sıkıntımız var. İçme suyumuz taş ocağı yapılan alandan geliyor.  Suyumuzdan da olacağız. Burada toz toprak olduğunda tarım olmaz.”

“MASA BAŞINDA OTURANLAR BUNU BİLMEZ”

Bir diğer mahalle sakini ise “Masa başında oturanlar bunu bilmez. Bunun adı sakızlık. Bunlar olmazsa benim hayvanlarım ölür, biterim ben. Küçük-büyükbaş hayvanların hepsi bundan yer. Bir arkadaşımız taş ocağı yüzünden çiftliğini kapattı” dedi.

“TAŞ OCAĞI GELİRSE BURADA ÇEVRE BİTER”

Kadınlar da “Toz topraktan evimizde oturamıyoruz. Çamaşır bile asamıyoruz. Biz bu dağlardan kekik topluyoruz. Bizim burası “eseli narı” ile meşhur. Ankara’ya, İstanbul’a gönderiyoruz. Taş ocağı gelirse bunlar biter. Gelirimizden de olacağız” dedi.