Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde 87 yıl sonra ilk Ramazan Bayramı namazı kılındı. Bayram namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, minbere kılıçla çıktı. 

Yeniden ibadete 24 Temmuz 2020'de açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ilk Ramazan Bayramı namazı kılındı. Bayram namazını Ayasofya'da kılmak isteyen vatandaşlar sabah saatlerimden itibaren cami önünde yoğunluk oluşturdu. Koronavirüs tedbirleri kapsamında içeriye sınırlı sayıda kişi alınırken vatandaşların bir bölümü de cami avlusu ve meydanda namaz kıldı. Bayram namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, gelenek üzerine minbere kılıçla çıktı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da bayram namazını Ayasofya'da kılan isimler arasında yer aldı.

Ali Erbaş, hutbede İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına değinerek "Dinlerin, dillerin, kültürlerin, medeniyetlerin sembol şehri talan edilmektedir. Masum Filistinli kardeşlerimiz zorla evlerinden çıkarılmakta, katliamlara maruz kalmaktadır. Dolayısıyla Filistin ve Mescid-i Aksa tamamen özgür oluncaya kadar her bayram hüzünle geçecektir" dedi.

"BİZLER, MAHZUN YETİMLERİN, MAHCUP YOKSULLARIN UMUDU OLAN BİR MİLLETİZ"

Erbaş’ın verdiği hutbe şöyle:

"Kudüs’te işgal ve zulmü engellemenin, İslam coğrafyasında huzur ve güvenliği temin etmenin ve daha güzel bayramlar yaşamanın yegâne yolu, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesidir. Dolayısıyla bu bayramı vesile kılarak elimizle, dilimizle, kalbimizle ve tüm imkanlarımızla birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarımızı en güçlü hale getirmek için gayret edelim, aziz kardeşlerim. Mümin bir kul için umutsuzluk yoktur. Zira Rabbimiz ‘Şüphesiz zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır’ ayetiyle bizlere müjde vermektedir.

Bu sene de salgın sebebiyle bayram günlerinde bir araya gelemeyecek olmanın burukluğunu yaşıyoruz. Ancak sevgi, saygı ve kardeşlik duygularını ihya etmenin, kendimize, ailemize, yakınlarımıza ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmenin elbette birçok yolu vardır. Bu bereketli vakitleri, ailemizle, eşimiz ve çocuklarımızla birlikte unutulmaz hatıralara dönüştürmek bizim elimizdedir. Bunun için evimizi tam bir bayram yeri yapalım. Yüzümüzde tebessüm, dilimizde tatlı söz ve kalbimizde muhabbet karar kılsın. Bayramı kırgınlıklarımızı gidermeye vesile kılarak birbirimize olan sadakatimizi ve muhabbetimizi yeniden tesis edelim. Anne ve babamızın rızasını kazanmak ve onların dualarını almak için bu müstesna vakitleri birer fırsat olarak görelim. Onları arayalım, bayramlarını kutlayalım. Hasbihal edelim, bayramlaşalım.

Bizler, dünyanın neresinde olursa olsun mahzun yetimlerin, mahcup yoksulların, yaralı gönüllerin ve bitap düşmüş yüreklerin umudu olan bir milletiz. Kardeşlerimize Ramazan’da uzattığımız yardım elimizi bayramda da bayramdan sonra da devam ettirmenin gayreti içerisinde olalım.

Yüce Rabbim, bu bayram sabahının hürmetine bütün mazlumlara, evlerinden ve yurtlarından çıkarılmış mağdurlara kurtuluş nasip eylesin. Ümmet bilincimizi ve iman kardeşliğimizi pekiştirmeyi bizlere lütfeylesin. Kudüs, Mescid-i Aksâ, Doğu Türkistan, Arakan ve işgal altındaki bütün İslam beldelerinin özgürce kutlayacağı gerçek bayramlara bizleri kavuştursun. Bayramımız mübarek olsun."