TAMER ARDA ERŞİN

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Binaların Yıkılması Hakkındaki Yönetmelik taslağını kurumların görüşüne açtı. Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, kendilerinin görüşüne başvurulmadığını belirterek; “Türkiye’nin mevcut yönetmelikleri de uygulanabilirse, bu yönetmelik çıkmasa bile Türkiye’ye bir lif bile asbest solutulmaz” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Binaların Yıkılması Hakkındaki Yönetmelik taslağını tamamladı ve kurumların görüşüne açtı. Yönetmelikte asbeste karşı önemler de anlatıldı. Yönetmelikte asbestle ilgili şu ifadeler yer aldı:

“Yıkıma başlanılmadan önce varsa asbest içeren imalatlar için, asbestin türünü ve yerini belirlemeye yönelik envanter çalışması yapılması zorunludur. Asbest ve diğer tehlikeli maddeleri içeren imalatlar yıkım faaliyetinden önce belirlenerek sökülür, ayrı olarak toplanır ve 26/3/2010 tarihli ve 27533 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre bertaraf edilir...

Yapılardaki asbest ve benzeri tehlikeli kimyasal içeren imalatlar sökülüp uzaklaştırılmadan ve Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğine göre seçici yıkım yapılmadan ana yıkıma geçilemez”

BERTARAFI İÇİN DE HÜKÜMLER VAR

Asbestin nasıl bertaraf edilmesi gerektiğine ilişkin ise şu hükümlere yer verildi:

“Atık Yönetimi Yönetmeliği gereğince yıkım faaliyeti süresince oluşacak atıklar, yıkıntı atığına ilişkin değerlendirme ve bu atıkların yönetimine dair bilgiler yer alır. Bunlar; seçici yıkım ile ayrılan malzeme çeşidi, miktarı ve yeniden kullanım faaliyetleri, atık türü, bileşenleri ve atık kodu, atık miktarı, atık oluşumunu önleme çalışmaları, alınan tedbirler, atıkların ayrı biriktirilmesi, atıkların taşınması, geçici depolanması, geri kazanıma gönderilen miktar ve atıkların işlendiği geri kazanım tesisinin özellik/nitelik bilgisi, geri kazanılamayacak olan atıkların miktarı ve bertaraf edileceği tesis bilgisi, yıkıma konu binadaki asbest vb. tehlikeli atıkların yetkili uzman tarafından hazırlanan envanter raporu ve seçici yıkımı da içeren söküm planı ile yıkım teknikleri dikkate alınarak toz emisyonu kaynakları ve oluşacak toz emisyonun yayılımını engelleyecek tedbirlerdir.”

"YIKIMA SONRADAN BAŞLANIR İBARESİ EKLENMELİ"

Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, yönetmelik hazırlanırken, derneklerin; binalardaki asbestlerin nasıl sökülmesi gerektiğine ilişkin görüşünün alınmadığını belirterek, yönetmelikteki eksiklikleri şöyle anlattı:

“Yıkım yapılacak binadan asbest ve diğer tehlikeli atıkların ayrıştırılmasından sonra yıkıma başlanır diye bir ibare eklenmeli. Burada yıkım öncesi işçiler binaya girip, işe yarayan, geri dönüşümü olan malzemeleri sökerken, asbest ve tehlikeli maddelere maruz kalıyor. Bu işçiler günübirlik çalışan işçiler ve herhangi bir kişisel koruyucu donanımları olmadan bu çalışmalara katılıyorlar. Bu işçiler asbest ve diğer tehlikeli maddelerden dolayı hastalık adayıdırlar.”

Toz emisyonunun kontrolü amacıyla toz bastırma sistemlerinin yıkımlarda zorunlu hale geldiğini aktaran Ensari, “Yıkımlarda maalesef ortama saçılan asbest, tehlikeli maddeler ve silika halk sağlığını çok ciddi oranda tehdit etmektedir. Yönetmelikte toz tutucu perdelerden de bahsedilmeliydi. Dünyada toz bastırma sistemleri dışında toz tutucu perdeler de kullanılmakta” diye konuştu.

Ensari, Türkiye’de asbest bertaraf tesislerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“Mersin’deki yıkımdan çıkan asbestli malzeme Ankara’da bertaraf edilmektedir. Bu da mesafenin uzak olmasından dolayı, maalesef birçok kişinin asbestli malzemeleri göz ardı ederek, kaçak döküm alanlarına döktüğü buradan asbestin ortama geri yayıldığını bilmekteyiz. Bu konuda derneğimize gelen şikayetler doğrultusunda moloz düküm alanlarından aldığımız numunelerde asbeste rastlıyoruz. Türkiye’nin mevcut yönetmelikleri de uygulanabilirse, bu yönetmelik çıkmasa bile Türkiye’ye bir lif bile asbest solutulmaz.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2018 yılında belediyelere gönderdiği yazıda binalardaki asbestin sökülmeden yıkım izni verilmemesi uyarısını hatırlatan Ensari, şu değerlendirmede bulundu:

“Ancak gördük ki Türkiye asbesti soludu, belediyeler bu yazıya ehemmiyet vermedi, hatta bazı belediyeler asbest raporu dahi istemedi. Dolayısıyla yönetmeliklerin çıkması önemli değil, uygulanması önemlidir. Denetleme konusunda endişemiz var. Belediyelerin bu konuyu sahiplenmesi gerekir. Belediyeler halkına asbest ve tehlikeli madde solutmasın.”