SERRA TAYLAN

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ Yıldızbağları ve Kırklar Mahallesi Cemevleri'ndeki Aşura etkinliğinde birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Erol, “Hz. Hüseyin katledilmiştir. Ama İslam aleminde mutlaka her evde bir Hüseyin vardır. Ama güç uğruna Hz. Muhammed’in torununu katleden, Ehli Beyt'i katleden ne Muaviye’nin ne de Yezid’in ismi İslam aleminde yoktur” dedi.

Gürsel Erol, Elazığ Yıldızbağları ve Kırklar Mahallesi Cemevleri'nde bugün yapılan Aşura etkinliğinde konuştu. Hz. Hüseyin’in katledildiği günün Matem Günü olarak anıldığına dikkat çeken Erol, şöyle konuştu:

“BUGÜN BİZİM İÇİN ANLAMLI BİR GÜNDÜR”

“Bugün matem günü. Hepimizin bildiği gibi Hz. Hüseyin adaleti isterken, hukuku isterken, insan hak ve özgürlüğünü isterken, insanlık onuruna sahip çıkarken Muaviye’nin oğlu Yezid tarafından katledilmiştir. Anadolu topraklarında ve İslam anlayışında öyle insan gönlünü hoş eden bir davranış var ki, bunu görmezden gelmek, bunu görmemek de mümkün değil. Nedir bu? Hz. Hüseyin katledilmiştir. Ama İslam aleminde mutlaka her evde bir Hüseyin vardır. Ama güç uğruna Hz. Muhammed’in torununu katleden, Ehli Beyt'i katleden ne Muaviye’nin ne de Yezid’in ismi İslam aleminde yoktur. Onlar gücü yönetmiştir, ama insanlık onuruna sahip olamamıştır. Onun içindir ki bugün bizim için anlamlı bir gündür.

“BU ÜLKEDE BİR DAHA 28 ŞUBATLAR, ÇORUMLAR, MARAŞLAR, SİVAS KATLİAMI YAŞANMASIN”

Aslında bugün, insanlığın kazananlara değil, insanların gönlüne girenlere ne derece değer verildiğinin en anlamlı günlerinden birisidir. Ben bu toplumun bir parçasıyım. Herkes kendi inancını, değerini, kendi onuru ve şerefi olarak görmeli ve bu ülke bir daha 28 Şubatlar gibi zihniyetle asla karşılaşmamalı. Ne siyaset kurumu ne de devleti yönetenler, asla ve asla insanların inançlarıyla, insanların değerleriyle, insanların giyimiyle kuşamıyla, kılık kıyafetiyle uğraşmamalıdır. Siyasetçilerin ve devletin görevi, bütün inançlara eşit mesafede saygı göstererek, insanlarımızın tüm değerlerine saygı gösterirken de onların o değerleri yaşamasına özgürlükler içerisinde katkı vermektir. Onun için diyorum ki ne bundan sonra ülkede 28 Şubatlar yaşansın ne bu ülkede Çorumlar yaşansın ne Maraşlar yaşansın ne de Sivas'ta yakılan Madımak Oteli gibi insan vahşeti yaşanan olaylar yaşansın. Hepimiz barış içinde, hepimiz kardeşlik duygusuyla bu ülkenin bir gerçeğiyiz. Ve Alevi toplumunun Türkiye'de, Anadolu’da, Anadolu topraklarında bir özelliği daha vardır. Türkiye'nin neresinde, hangi dağın köşesinde, en ücra köyde bir eve girerseniz girin, kapıdan içeriye girdiğiniz zaman sizi iki tane resim karşılar. Biri inançsal değerlerimizden dolayı evim bir köşesinde Hz. Ali’nin resmi vardır, diğeri köşesinde de Cumhuriyete ve devlete olan bağlılığımızdan dolayı Mustafa Kemal Atatürk'ün resmi vardır. İşte bizim değerlerimiz budur. Bu devlet hepimizin, bu Cumhuriyet hepimizin, bu vatan hepimizin, bu bayrak hepimizin. Kimse kimseden üstün değil, kimse kimseden ayrıcalıklı değil. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşıyız.”