CHP İstanbul İl Başkanlığı Sağlık Komisyonu, koronavirüs pandemisinin birinci yılını değerlendirdiği bir rapor yayımladı. Raporda, sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için 11 maddelik talep listesi açıklandı. Yöneticilerden alınan kurallara titizlikle uymaları istenen raporda, "Hızla değişik ülkelerden tüm nüfusumuza yeterli olacak miktarda ve çeşitlilikte aşı temin edilerek, aşılanma iki ay içinde tamamlanmalıdır" denildi.

CHP İstanbul İl Başkanlığı Sağlık Komisyonu, bir yıldır devam eden koronavirüs pandemisi ile ilgili raporuyla birlikte güncel durumu değerlendirmek üzere bir basın toplantısı düzenledi. Meslek Örgütleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Dt. Ahmet Gürbüz tarafından yapılan basın açıklamasında, "Pandeminin 1. Yılı’’ başlıklı rapor paylaşıldı ve bir yıllık süreç değerlendirildi. Basın açıklamasına, CHP İstanbul İl Başkan Vekili Ecz. Gülsüm Hale Özcömert Coşkun, İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker ile birlikte İl Başkanlığı Sağlık Komisyonu üyeleri de katıldı.

"CUMHURİYET'İN İLK YILLARINDA BAŞARIYLA UYGULANAN KURALLAR GÖZARDI EDİLMİŞTİR"

Konuşmasında pandeminin güncel seyrinden bahsederek yurt dışından getirilen aşı sayısının ve aşılama hızının yetersizliğinin altını çizen Gürbüz, "Türkiye, pandeminin birinci yılında toplam olgu sayısında dünya dokuzuncusu; yeni olgu sayısında ise dünya sekizincisidir. Oysa Türk Tabipler Birliği (TTB), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilimsel Danışma Kurulu ve diğer bilim insanları aylarca öncede defalarca uyarmışlardı. Salgın hastalıkların yönetiminde yüzyıllardır bilinen ve ülkemizin Cumhuriyet’in ilk yıllarında başarıyla uygulamış olduğu kurallar da göz ardı edilmiştir. Maalesef birçok gelişmiş ülke salgının en başında birçok aşı için ön sipariş verirken, ülkemizde tek aşı için anlaşma yapılmıştır. Onun da sağlanmasında çok büyük sıkıntılar vardır. Şu anda yeterli aşı olmadığı için 28. günde yapılması gereken ikinci aşıların aralığı 35-40 günlere uzadığına dair şikayetler almaktayız. Ayrıca ülkemizde mutant suşların hızla çoğaldığı bilinmektedir. Fakat bu mutant suşların hangi oranda ve nerelerde saptandığı maalesef açıklanmamaktadır. Sağlık Bakanlığı pandeminin başlangıcından itibaren gerçek verileri gizlemiş; bilim insanları ve halk ile paylaşmaktan kaçınmıştır’’ şeklinde konuştu. 

HALK SAĞLIĞI YERİNE EKONOMİ ÖN PLANDA TUTULDU, DESTEKLER YETERSİZ KALDI

İl Başkanlığı Sağlık Komisyonu Başkanı Gürbüz, açıklamasında iktidar tarafından yürütülen pandemi sürecinde halk sağlığı yerine ekonomik gereksinimlerin ön planda tutulduğunu belirtti ve "Dünya Sağlık Örgütü salgın kontrolünde normalleşmenin ne zaman, hangi kademelerle ve hangi aralıklarla yapılacağını net kurallarla belirlemiştir. Ülkemizde ise 11 Mayıs’ta henüz sahiller, parklar, küçük iş yerleri kapalıyken büyük kapalı Alışveriş Merkezleri açılmıştır. Sadece bu tek örnek bile açılımın tek kriterinin ekonomi olduğunu göstermeye yeterlidir. Salgın nedeniyle istihdam ve iş kaybı 13 milyon düzeyine ulaşmıştır. Ayrıca, bu süreçte Milletler Kalkınma Fonu araştırmasına göre işten çıkarılma ve ücretsiz izne ayrılma en çok kadınları etkilemiştir. İş-Kur’un ve diğer kaynakların sağladığı yardımlar salgın dönemindeki gelir kaybını karşılamaktan çok uzaktır. 24 Mayıs itibariyle mali teşvik paketinin milli gelire oranı kategorisinde Türkiye, yüzde 3,78 oranıyla G20 üyesi 19 ülke arasında ise 14. sırada yer aldı. Ayrıca verilen bu destek bütçeden değil, Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonundan karşılandı’’ dedi.  

İKTİDAR SALGIN SÜRECİNDEKİ BAŞARISIZLIĞINI HALKIN ÜZERİNE YIKMAYA ÇALIŞTI

Sağlık merkezlerinin yetersizliğine ve pandemi sürecinde büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarına gerekli koruyucu ekipmanların bile sağlanamadığını ifade eden Gürbüz, şunları söyledi:

"Salgının başında gerek kamu gerekse özel hastanelerde sağlık çalışanlarına yeterli kişisel koruyucu ekipman sağlanamadı. Kamuya destek vermek isteyen özel kişi ve kurumların yardımları da geri çevrildi. Uygun olmayan çalışma koşulları nedeniyle 10 Mart itibariyle 385 sağlık çalışanı yaşamını kaybetmiştir. TTB’nin Ocak 2021’de aile hekimleri arasında yaptığı ankete göre, kötü çalışma koşulları nedeniyle sağlık çalışanlarının yüzde 69’u, her 7 aile hekiminden biri koronavirüse yakalanmıştır. Bu süreçte yaşadığımız en önemli sorunlardan biri de hizmet verilen Aile Sağlığı Merkezlerinin yer ve binalarının yetersizliği ve uygunsuzluğu olmuştur. Sağlıkta dönüşüm programı ile kamucu anlayışın yok edilmesi, özelleştirilmeye çalışılması, sağlık kurumlarının kadrolarının bölünmesi ve dağıtılması, ebe, hemşire, personel eksiklikleri, birinci basamakta başta aşılama, izlem ve filyasyon çalışmaları olmak üzere verilen hizmetin bütününde aksamalara yol açmıştır. Tüm bu yetersizliklere rağmen iktidar salgını yürütme başarısızlığını ‘Maske-mesafe-hijyen’ koşullarına uymaması nedeniyle halkın üzerine yıkmaya çalışmıştır. Ancak yoksul halka ücretsiz maske sağlanamamış, üretilen maskelerin kalitesi denetlenmemiştir.’’ 

CHP İSTANBUL İL SAĞLIK KOMİSYONU’NDAN SAĞLIK BAKANLIĞI ve İKTİDARA 11 MADDELİK TALEP LİSTESİ

CHP İstanbul İl Başkanlığı Sağlık Komisyonu'nun  pandemi sürecinin sağlıklı yürütülebilmesi için 11 maddelik talebi şöyle:

- Yöneticiler kurallara titizlikle uymalı, halkın maske-mesafe kurallarına uyumu, açılım yapılan yerlerde kurallara uyum denetlemelidir. Maske üretim kalitesi denetlenmeli, yoksul halka ücretsiz maske sağlanmalı.

- Veriler, varyant suş oranları, bulaş kaynakları titizlikle incelenmeli, yerel olarak değerlendirilmeli, şeffaflıkla açıklanmalıdır. Test sayıları arttırılmalı, pozitif vakaların izole edilmesi için olanak sağlanmalı.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                            - İlgili tüm kuruluşlarla iletişim- iş birliği ve dayanışma sağlanmalıdır. İl Hıfzıssıhha Kurulları yerel koşulları, verileri yakından izleyerek ve değerlendirerek karar verici ve uygulayıcı merciler haline getirilmeli.

"VAKA ARTIŞI SÜRERSE 2-4 HAFTALIK TAM KAPANMA GERÇEKLEŞTİRİLMELİ"

- Hızla, değişik ülkelerden tüm nüfusumuza yeterli olacak miktarda ve çeşitlilikte aşı temin edilerek, aşılanma iki ay içinde tamamlanmalı. 

- Aile hekimliği merkezlerinin binaları kamu tarafından standart projeler dahilinde yapılmalı, sağlık personeli eksikliği giderilmeli, ekipman ve malzeme sağlanarak birinci basamak kurumları güçlendirilmeli.

- Diğer 1. basamak birimlerine (okul, belediye, cezaevleri, işyeri, köy sağlık evlerine), ayrıca 2. ve 3. basamak hastanelere yeterli sayıda hekim ve sağlık çalışanı atamaları yapılmalıdır, malzeme desteği sağlanmalı.

- Hekimlere ve sağlık çalışanlarına emeklerinin maddi karşılığı ödenmeli, Covid-19 birçok ülkede olduğu gibi meslek hastalığı sayılmalı.

- Pandemiden mağdur olan esnafa, işçiye, diğer çalışan ve işsiz tüm kesimlere yeterli sosyal ve ekonomik destek verilmeli.

- Vaka sayısı hızla artmaya devam ederse, çalışanlara ekonomik destek verilerek 2-4 haftalık tam kapanma gerçekleştirilmeli.

- Vaka sayısı yüksek illerden diğer illere seyahat engellenmeli.

- Okulların açılması için sınıf dershane sayılarının çoğaltılması, öğrenci sayılarının sınıflar içinde azaltılması, öğretmen sayı ve kapasitesinin arttırılması, tüm öğretmenler ve okul çalışanlarının hızla aşılanması sağlanmalı.