CHP milletvekilleri üyesi oldukları TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’ndan çekildi. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, çalışmaların monolog şekilde yapıldığını, işleyişin kendileriyle paylaşılmadığını, konuşma sürelerinin sürekli kesildiğini ve çok eşliliği savunan, 15 yaşında çocukların evlenmesini normalleştiren, 6284 sayılı Kanunun kaldırılmasını isteyen kişilerin komisyona davet edildiğini söyledi. Taşcıer, “Bizim için bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma rezaletini gölgelemektir” dedi. 

TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu, bugün, bazı televizyon kanalları yöneticilerini dinlemek üzere toplandı. Sunumların ardından; CHP Ankara Milletvekili Taşcıer, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin ve CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu komisyondan çekilme kararı aldıklarını açıkladı.

CHP’li Taşcıer, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti vakalarının her geçen gün arttığını ve kadınların yaşam hakkına yönelik topyekun bir saldırı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bu komisyon kurulduğunda da kadına yönelik şiddet karşısında, uygulamada var olan eksiklere dönük demokratik bir ortamda, karşılıklı istişare ile çözümler üretileceğine olan inancımızla bu komisyona katıldık. Ancak komisyon kurulduktan kısa bir süre, AKP Genel Başkanı’nın bir gece yarısı hukuksuz ve Meclis iradesini yok sayarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alması bizleri endişelendirdi. Süreç içerisinde komisyonda karşılaştığımız tutum ve gidişat maalesef bu endişelerimizi haklı çıkardı.”

İki hafta önce bilgilendirme yapmak için komisyon toplantısına katılan İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Gönül Yıldız’ın, “Eğer başka bir mevzunuz varsa Genel Kurulu orada… Ben asilim, siz vekilsiniz” ifadelerini de anımsatan Taşcıer, Araştırma Komisyon Başkanı Öznur Çalık’ın bu tutuma karşı gereken tepkiyi göstermediğini söyledi.

Taşcıer, komisyondan çekilme sebeplerini şöyle sıraladı:

“- Komisyon Başkanı’nın ısrarlı bir çaba içerisinde olması ve komisyon çalışmalarının monolog şekline indirgenerek, kısaca, ‘sorunu sor cevabına yorum yapma’ şeklindeki Meclis Araştırma Komisyonu mantığına ters işleyişteki ısrar.

-Komisyon takvimi ve işleyişinin ısrarla bizlerle paylaşılmaması, daha ilk toplantıdan itibaren usul ve süreçle ilgili taleplerimizin göz ardı edilmesi.

-Konuşma sürelerimizin sürekli kesilmeye çalışılması gerek sunumlarla ilgili gerekse de kadına yönelik şiddetin sebepleriyle ilgili genel fikir ve görüşlerimizi ifade etme çabamızın Komisyon Başkanı tarafından ısrarla engellenmesi.

-Komisyon Başkanı’nın, komisyonda sunum yapan davetlilere yönelttiğimiz sorular üzerine, hangi sorularımıza cevap verilip verilmemesi yönünde kendince telkinde bulunuyor olması ve bu tavrını ısrarla sürdürüyor oluşu.

-Komisyona katılan bakanlık ve kurum temsilcilerinden yazılı gönderileceği söylenen ve hatta geldiği de ifade edilen, ancak Komisyon Başkanı tarafından bir türlü tarafımıza ulaştırılmayan ve gündemin soğutularak verilen cevapların güncelliğini kaybetmesine yönelik çaba içerisinde olunması.”

"AMAÇ ARAŞTIRMAK DEĞİL, REZALETİ GÖLGELEMEK"

Taşcıer, çok eşliliği savunan, 15 yaşında çocukların evlenmesini normalleştiren, Lanzorette Sözleşmesi’ni tartışmaya açan, evrensel temel insan haklarından rahatsız olduğunu ifade eden, 6284 sayılı Kanunun kaldırılması konusunda taleplerini yönelten kişilerin komisyona davet edilmesinin, komisyonun varlığına ve üyelerine hakaret olduğunu söyledi.

Taşcıer, “Bu kişilerin buraya davet ediliyor olması, komisyonun kadına yönelik şiddeti araştırma maksadı olmadığının açık göstergesidir. Komisyonda bu yönde ifade edilen sözlerin Cumhur İttifakı üyeleri tarafından olağan ve normal karşılanması da komisyonun ne amaçla kurulduğunu ve sonucunda neyin hedeflendiğini göstermektedir” dedi.

Taşcıer, sözlerini şöyle bitirdi:

“Kadına yönelik şiddetle mücadele için kurulan bir komisyonda, evrensel temel insan haklarını savunmak durumunda kaldığımız ve kadının ikinci sınıf insan olmadığını ifade etmemizin gerektiği bir konuma gelmekten üzüntü duyuyoruz. Dolayısıyla bizim için bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma rezaletini gölgelemektir.

Cumhur İttifakı’nın bizleri figüran haline getirme çabası içine girerek, kendi gündemlerini tatbik etmek ve sonuç olarak komisyon raporunda da sözleşmeden çıkmayı meşrulaştırmaya dönük bir girişim içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla biz CHP olarak bugün itibariyle komisyondan çekiliyoruz. Bu toplumda her bir kadın eşit, özgür bireyler olana, insan haklarına uygun, yaşanabilir bir Türkiye kurulana kadar mücadelemiz devam edecektir. Bu kararlı mücadelemiz, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çıkma kararının yürürlüğe gireceği 1 Temmuz’dan önce de sonra da sürecektir.”

KOMİSYONU TERK ETTİLER

Sözü, komisyon başkanı Öznur Çalık’ın almasıyla Taşcıer ile Şahin sandalyelerinden kalktı. Öznur Çalık’ın komisyonu dinleme uyarısına, Taşcıer; “Yazılı olarak alırız” yanıtını vererek komisyonu terk etti. Çalık, “CHP’nin tavrı çözüme yönelik değil kargaşaya yönelik” dedi.