CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Taliban ile ilgili “Daha iyi anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum” ifadelerini kullanmasına “Afganistan halkının yanında olmak ayrı, Taliban’ın yanında olmak ayrı. Bir ülkede uluslararası terör örgütü devlet yönetimini ele geçiriyor. Sen ‘bunlarla iyi ilişkiler kuracağız’ diyebiliyorsun. Zil tak oyna bari” dedi. Altay, Erdoğan’ın afetlere ilişkin “Biz ne zaman bir ve beraber olacağız? Hep bir açık mı aranacak” sorusuna “Bozkurt’ta yüzlerce insan kayıplarını ararken, denize cesetler vururken, dükkan içinde çamura gömülmüş cesetler varken; oraya gelip miting yaparsan, ‘biz ve onlar’ diye söze başlarsan, insanlar canıyla uğraşırken ‘doğalgaz getireceğiz’ diye orayı seçim mitingine çevirirsen biz seninle birlik olamayız” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, sel felaketinin yaşandığı Sinop Ayancık’a gitti. CHP Sinop Ayancık İlçe Başkanlığı’nda basın toplantısı yapan Engin Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“OLMAZ OLSUN BÖYLE DESTEK: Devlet şu anda en kolay olanı yapıyor. Afetten sonra en kolay iş, enkaz kaldırmaktır. Önemli olan yara sarabilmektir. Afetten en çok etkilenen merkez, Babaçay Köyü’dür. 27 cenazemiz var. Devletin bakanları, bakan yardımcıları köylülerle itiş kakış yapıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Olmaz olsun böyle destek. İşyerleri yıkıldığı için çalışamayan bine yakın insan var. Çalışamayanlara devlet bir yıl boyunca ayda en az bir kez asgari ücret vermelidir. Evsiz barksız kalan vatandaşlarımıza başını sokacak bir yuva bulması ve sıcak bir aş pişirebilmesi için sürecin hızlanması gerekmektedir. Kaybolan canlarımıza ölü ya da diri ulaşmamız lazım.

ETRAFINDAKİ DALKAVUKLAR SANA YALAN SÖYLETİYOR: Bir ‘yalan terörü’ ifadesi Erdoğan’ın, bakanların dilinde pelesenk oldu, gidiyor. İlk iki gün muhalefet belediyelerini sel bölgesine sokmadınız. Erdoğan, senin bu etrafındaki dalkavuklar sana yalan söyletiyor. Muhalefet yalan söylemiyor.

ZİL TAK OYNA BARİ: Beyefendi esmiş gürlemiş. Türkiye’nin çok önemli sorunu da Afganistan kaynaklı olası göç dalgası. Beyefendinin şunu bilmesi lazım. Afganistan halkının yanında olmak ayrı, Taliban’ın yanında olmak ayrı. Böyle şey olur mu? Bir ülkede uluslararası terör örgütü devlet yönetimini ele geçiriyor. Sen ‘bunlarla iyi ilişkiler kuracağız’ diyebiliyorsun. Zil tak oyna bari, zil tak oyna. Taliban Türkiye’ye yönelik köşeli konuşmadı diye… Türkiye bu kadar aciz mi? Milletin aklıyla alay etme. Bir gaflet içinde değiliz. Şayet Erdoğan bir gaflet uykusunda değilse, Erdoğan Taliban’ın cisimleşmiş hali noktasına gelmiştir. Taliban’la diyalog, Taliban’ın ele geçirdiği Afganistan’da bir tek Mehmetçiği bırakmak ateşle oynamaktır. Taliban ele geçirmiş, Amerika terk etmiş, biz şimdi Taliban’ın ele geçirdiği Afganistan Havalimanı’nda Mehmetçiğimizi tutuyoruz. Ne uğruna? Taliban’la masaya oturmak için iştahlı olan Erdoğan’a soruyorum. Bunun gerekçesini bize açıkla. Afganistan halkıyla dayanışmak ayrıdır, Taliban ile kucaklaşmak ayrıdır.

HANİ ESİP GÜRLÜYORDUN: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yatırımlarımız başlıyor. Hayırlı olsun. Ne ala. Çok merak ediyorum. Ne oldu, yine ne oldu? Hani bu BAE, 15 Temmuz’un arkasındaydı? Bunun bedeli yok mu? Terörün finansmanına BAE’nin büyük katkısı vardı. Ne oldu? Onlara esip gürlüyordun. Tekrarlıyorum. Her şey para değil. BAE ile Türkiye’ye ihanet etmişse, kol kola giremezsin. Türkiye’nin hiç mi onuru yok? Recep Tayyip Erdoğan, azminle yükseldin, hırsınla batacaksın. Sende bu hırs varken, senin batışın için bizim fazla bir şey yapmamıza bile gerek yok. Kendi tezini kendin çürütür hale geldin.

SENİNLE BİRLİK OLAMAYIZ, ÇÜNKÜ…: 20 yıldır sanki ülkeyi Kemal Kılıçdaroğlu yönetiyor, bu ülke bu felaketleri yaşıyor.  Muhalefeti karalayarak günahlarını örteceğini sanıyorsan, yanılıyorsun Erdoğan. Muhalefete iftira atarak ne Rize ne Manavgat ne Ayancık, Kastamonu, Bozkurt ayıbından arınamazsın. Ayancık’ta çalışamayan 500 üzerindeki işçiye; ekmek ver, aş ver. Bozkurt’taki esnafımıza sahip çık. Afet olur. ‘Size kredi vereceğiz, elektrik parasını erteleyeceğiz.’ Ayıp ya. Sarayın bir gecelik elektriği Bozkurt’un bir aylık elektriğine bedel. Pişkinlik diyoruz ya. ‘Biz ne zaman bir ve beraber olacağız’ diyor beyefendi. Ne zaman oluruz, biliyor musun? Bozkurt’ta yüzlerce insan kayıplarını ararken, denize cesetler vururken, dükkan içinde çamura gömülmüş cesetler varken; oraya gelip miting yaparsan, ‘biz ve onlar’ diye söze başlarsan, insanlar canıyla uğraşırken ‘doğalgaz getireceğiz’ diye orayı seçim mitingine çevirirsen biz seninle birlik olamayız. Ayancık Belediyesi CHP’li diye Bozkurt’a inen helikopterin, niye Ayancık’a inmedi? Neden Bozkurt’a verdiğin ‘geçmiş olsun’u vermediler. Biz seninle birlik olamayız. Niye? Selde, depremde, kan davalılar bile sırt sırta verirler. Ama senin bakanların, bürokratların ‘CHP’liler buraya bulaşmasın, gelmesin’ edasındaysa, bu yüzden ‘aklını başına’ demek geçiyor içimden.

MİLLETE İBAN YOLLAMASI UCUBELİKTİR: AFAD’a para meselesi. Vermeyeceğiz. Niye? Bu kadar büyük bir devleti, Cumhurbaşkanı’na ait 13 uçağı olan bir devletin, üç ilçede sel oldu diye millete İBAN yollaması ucubeliktir. Bu millet acıyı, kederi paylaşmasını bilir. Bu millet 1950’li yıllarda alyanslarını devlete hibe etmiş millettir. Sen gaziler için toplanan paraları hiç ettin. Milletten topla, beşli çeteye dağıt sonra da muhalefete çamur at.

SEN BİR SÖZ VERMİŞSİN: ‘Bir büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız’ demek şu. Afganistan bizden 2 bin 900 km uzakta. Arada koskoca İran var. Sen Biden ile ne konuştuysan, AB ülkeleri ‘Afgan göçü geliyor Türkiye’ye’ diyor. Afganistan’daki adam İran’dan geçmeden Türkiye’ye gelemez. Belli. Sen bir söz vermişsin. Biden pazarlığına kılıf arıyorsun. Sınırlarını koruyacağız mı koruyamayacağız mı? Yoksa kevgire mi çevirecek. Bunu açıkla.

“BAKAN YARDIMCISINA VATANDAŞI AZARLATTIRMAYIZ”

Engin Altay’dan sonra sözü alan CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ise şunları söyledi:

“Birlik günü, beraberlik günü. Arayanlar, yardım etmek isteyenler… Yukarıdan çıkıp bölmek isteyenlere seslenmek istiyorum. Bizi bölemezsiniz. Buraya gelen belediyelerin iş makinelerini aldırmayanlara sesleniyorum. Burada bakanlar, ‘bu köprüler eskiydi’ diyor. Senin döneminde yapılan köprüler yeniydi, yıkıldı. Vatandaşın aklıyla dalga geçmeyin. Birlik olmak biz de istiyoruz. Ama ayrıştırmayı halk yemiyor artık. Gelip burada resim çektirip ya da bakan yardımcısına vatandaşı azarlattırmayız.”