CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç; yangınların çıkış nedenlerinin, alınan önlemlerin yeterliliğinin, yangınlara müdahalede yaşanan eksikliklerin ve can kayıpları ile maddi zararların büyüklüğünün araştırması için Meclis araştırma önergesi verdi. Öztunç, “Ülkemizin ciğerlerinin göz göre göre yok olmasına seyirci kalmak bu ülkeye yapılacak en büyük ihanettir” değerlendirmesini yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, Antalya Manavgat’ta başlayan sonra yurt dört bir yanında çıkan orman yangınlarına müdahalede geç kalındığı için binlerce hektar ormanın yandığını, can kayıplarının olduğunu belirtti.

Öztunç, “Ülkemiz, her yıl karşı karşıya kaldığı orman yangınlarına bir kez daha hazırlıksız yakalanmış, yetkililerin yangının hızlıca kontrol altına alınamamasındaki genel ihmalleri ortaya çıkmıştır.  Her yıl yüzlerce orman yangını ile karşı karşıya kalmamıza rağmen gerekli önlemlerin alınmamış olması düşündürücüdür” değerlendirmesini yaptı.

Öztunç, yangının çıkış nedenlerinin, alınan önlemlerin yeterliliğinin, yangınlara müdahalede yaşanan eksikliklerin ve can kayıpları ile maddi zararların büyüklüğünün araştırması için Meclis araştırma önergesi verdi.

“ÜLKEMİZİN CİĞERLERİNİN GÖZ GÖRE GÖRE YOK OLMASINA SEYİRCİ KALMAK EN BÜYÜK İHANET”

Öztunç, önergesinin gerekçesinde şu değerlendirmeleri yaptı:

“Yangının ilk günü müdahale çalışmalarında hava desteği yeterince sağlanamamış, yangın bölgelerinde yeterli sayıda orman aracının bulunmaması, yeterli sayıda yangın söndürme uçağının olmaması, çevre illerden helikopter ve orman aracının getirilmesinin zaman alması, özellikle orman yangınlarının yerleşim yerlerine yakın olduğu yerlerde, ormanları ayıran, orman içi erişim yollarının yeterli olmaması yangının etki alanının genişlemesine, hızlı biçimde kontrol altına alınamamasına neden olmuştur. Her yıl orman yangınları gerçeği ile yüz yüze geldiğimize göre, orman yangınlarının bir risk olarak her zaman göz önünde bulundurulması ve bu riskin gerçekleşmesini önleyecek, gerçekleşmesi durumunda sürecin nasıl yönetileceğine ilişkin yönetim planları oluşturulmalıdır. Ayrıca Anayasa’mızın 169. maddesi harfiyen uygulanmalı ve yanan orman alanları ağaçlandırılarak imara açılmamalı, bu alanlarda yapılaşmaya izin verilmemelidir. Kamuoyu nezdinde, büyük güvensizlik oluşturan, imara açılacak, orman vasfı değiştirilecek, tekrar ormanlaştırılmayacak gibi kaygıların oluşmasının önüne geçilmelidir.

Ülkemizin ciğerlerinin göz göre göre yok olmasına seyirci kalmak bu ülkeye yapılacak en büyük ihanettir. Bir an önce orman yangınlarını önleme ve yangınlarının makul sürede kontrol altına alınmasını sağlayacak ve daha geniş alanlara yayılmasını önleyecek stratejiler oluşturularak, yeterli ekipman ve uzman personel yetiştirilmeli, ormanlık alanlarda yapılaşmaya izin verilmemesi, ormana yakın yerleşim alanlarının alt yapı ve üst yapı çalışmalarının yangın güvenliği kapsamında yapılması gerekmektedir. Orman Bölgelerinde ve ormana yakın yerleşim yerlerinde trafoların ve elektrik tellerinin bulunduğu alanlarda çalışma yapılmalıdır.”