Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında koranivürüs tedbirlerinin dışında bazı ekonomik değerlendirmeler de yaptı. Erdoğan, “Merkez Bankası rezervlerindeki hareketlilik bu dönemdeki mücadelenin ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu göstermektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında koronavirüs tedbirlerindeki gevşemenin dışında, ekonomik reform paketi ile ilgili değerlendirmede de bulundu. Erdoğan, “Reform paketimizde mali disiplini daha da güçlendirecek kapsamlı kamu maliyesi politikalarına yer veriyoruz. İsrafa tahammülümüz olmadığı için harcamaların takibine özel ehemmiyet gösteriyoruz. Bakanlıklarımızdan zorunlu olmadıkça kendilerine tahsis edilen ödeneğin üstünde harcama yapmamalarını hatta bu ödenekten tasarruf yapmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye genelinde yüz yüze eğitimin okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8 ve 12. sınıflarda başlayacağını, düşük ve orta riskli illerde ortaokullar ve liselerde de eğitim öğretime başlanacağını, riskli ve çok yüksek riskli illerde ise sadece liselerde yüz yüze sınavlar yapılacağını söyledi. Çok yüksek riskli iller haricinde restoran, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi yerlerin 07.00-22.00 arasında faaliyet gösterebileceğini duyuran Erdoğan, yüzde 50 kapasite kuralının uygulanacağını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

MİLLETİMİZ DAHA 5. YILINI BİLE DOLDURMADAN 28 ŞUBAT ZİHNİYETİNİ SANDIĞA GÖMMÜŞ: Sandıkla iktidara gelmiş, anayasa ve yasalar çerçevesinde ülkeyi idare eden meşru hükümet, bir kısım medyanın, sermayenin, STK'nın içinde yer aldığı kirli senaryolarla istifaya zorlanmıştır. 28 Şubat'ın ağır faturaları olmuştur. Sermayenin renklere bölünmesi, esnafından holdingine bu ülke için üreten, çalışan, ihracat yapan şirketlerin ötekileştirilmesi ekonomimizde derin yaralar açmıştır. Türkiye tarihinin en büyük soygunlarından birini bu dönemde yaşamıştır. Tarih, her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanlar ile vesayete selam duranları elbette unutmamıştır, unutmayacaktır. Attıkları manşetlerle, yazdıkları iğrenç yazılarla, darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden değil 24 yıl, bin yıl bile geçse alınlarındaki kara lekeyi silemeyecektir. Milletimiz o derin ferasetiyle daha beşindi yılını bile doldurmadan 28 Şubat zihniyetini sandığa gömmüş, Türkiye'de yeni bir dönemi başlatmıştır. Cumhuriyet mitinglerinin tamamı hezimete uğramıştır. 15 Temmuz gecesi yaşananlar milletimizin istiklal ve istikbalini koruma kararını dost düşman herkese yazılan tarihi destanla göstermiştir. Milletin kurumlarıyla, değerleriyle, inancıyla kavga edenler, ekmeğini yedikleri vatana ihanet edenler acı akıbetten kurtulamayacaktır. Türkiye'nin bir daha böyle acılar ve utançlar yaşamaması için elimizden geleni yaptık, inşallah bizden sonraki nesillere de devredeceğiz.

YARIN İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI'MIZI KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ: Hak ve özgürlükleri genişleterek Türkiye'de milli iradeyi yeniden egemen kıldık. Bu doğrultuda sadece 15 Temmuz sonrası attığımız adımlar dahi başlı başına birer devrimdir. Cumhur İttifakı çatısı altında hayata geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle en büyük yönetim reformunu milletimize kazandırdık. Pek çok reform paketini hayata geçirdik. Bu kazanımları daha güçlü, büyük bir atılımla güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yarın İnsan Hakları Eylem Planı'mızı kamuoyuyla paylaşacağız. Bir süre önce milletimizin takdirine sunduğumuz yeni anayasa hazırlama teklifimiz bu eylem planının da adeta çatısını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak olduğuna inanıyoruz. 10 yıldır bu konuyu ülkemizin gündemine getirdik. Maalesef bugüne kadar milletimize layık yeni ve sivil bir anayasa hayalimize kavuşamadık. İnşallah bu defa bunu başaracağız. Cumhur İttifakı olarak yeni ve sivil anayasa metnimizi tamamlayıp milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız.

2020 BÜYÜME ORANIMIZ İZLEDİĞİMİZ POLİTİKALARIN BAŞARISININ EN SOMUT ÖRNEĞİDİR: Küresel ekonomi çok zorlu bir dönemden geçiyor. Geçtiğimiz yıl küresel gelir yüzde 3,5, dünya ticaret hacmi yüzde 9,6 oranında daraldı. Sadece bir senede 90 milyondan fazla insanın aşırı yoksulluk sınırı altına düştüğü tahmin ediliyor. Bugün hâlâ aşıya ulaşamayan 100'ün üzerinde ülke bulunuyor. Türkiye bu zorlu süreci başarıyla yürüttü, yürütmeye devam ediyor. Bugün açıklanan ve yüzde 1,8 olarak gerçekleşen 2020 büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir. Türkiye büyürken İngiltere yüzde 9,9 oranında, Hindistan yüzde 8 oranında, Almanya yüzde 4,9 oranında, ABD yüzde 3,5 oranında küçüldü. Aynı şekilde 2021 yılına iyi bir başlangıç yapan ihracatımız Şubat ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artışla 16 milyar doları aşmıştır. Böylece yılın ilk 2 ayı itibariyle dış ticaret açığımız yüzde 15,3 azalmıştır. Gelişmeler ihracattaki artışın önümüzdeki aylarda süreceğine işaret ediyor. Tabi bunlar dikkate değer, takdir edilmesi, örnek gösterilmesi gereken başarılardır. Biz bununla yetinmiyoruz, asıl önemli olan ekonomik büyümenin toplumun tüm kesimlerine ulaşması ve istihdamın da oluşmasıdır. Böyle bir durumda kaliteli ve kalıcı bir büyümeden söz etmek mümkündür.

BİZ KISA MESAFE KOŞUCUSU DEĞİL, MARATON KOŞUCUSUYUZ.: Arkadaşlarımız sahaya indi. Tüm taraflarla bir araya geldi. İletilen talepleri dikkatle dinledi. Buna göre çözüm odaklı bir yaklaşımla üzerine gideceğimiz alanları öncelikli hale getirdik. Bu çalışmalardan da rahatsız olanlar elbette çıkabilir. Biliyorsunuz, biz kısa mesafe koşucusu değil, maraton koşucusuyuz. Mücadeleden kaçmadığımız gibi, kendi sınırlarımızı da zorlarız. Önümüzdeki hafta açıklayacağımız reformları kararlılıkla uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Reformların devamının geleceğini de söylemek istiyorum.

MALİ DİSİPLİN HER DÖNEMDE OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR: Türkiye inşallah salgın sonrası dönemin dünyada yükselen yıldızı olacak. Hem mevcut riskleri en aza indirecek hem de karşımıza çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendireceğiz. Makroekonomik istikrar kapsamında kamu maliyesi, enflasyonla mücadele, finansal sektör, cari açık gibi alanlara öncelik verdik. Mali disiplin her dönemde olduğu gibi bugün de bizim olmazsa olmazımızdır. Gelir ve harcama tarafında aldığımız tedbirlere uygun şekilde 2021 bütçe açığı hedefimizi yüzde 4,3'ten, yüzde 3,5'e indirdik. Bütçe açığı ve borç stokunda Türkiye oldukça iyi durumdadır. Reform paketimizde mali disiplini daha da güçlendirecek kapsamlı kamu maliyesi politikalarına yer veriyoruz. İsrafa tahammülümüz olmadığı için harcamaların takibine özel ehemmiyet gösteriyoruz. Bakanlıklarımızdan zorunlu olmadıkça kendilerine tahsis edilen ödeneğin üstünde harcama yapmamalarını hatta bu ödenekten tasarruf yapmalarını istiyoruz.

KAMU ALIM İHALELERİNDE YENİ BİR SİSTEME GEÇİYORUZ: Kamu alım ihalelerinde yeni bir sisteme geçiyoruz. Kamu iktisadi teşebbüslerine gerekiyorsa yeniden yapılandırarak daha verimli ve rekabetçi hale getiriyoruz. Fiyat istikrarını temin için kalıcı tedbirler getiriyoruz. Cari açıkla mücadelemizi başarıya ulaştırmak için üretimde yapısal dönüşümü teşvik edecek yeni adımlar atıyoruz. Kamudaki kurumsal yapıyı güçlendirerek reformların kalıcılığını öyle veya böyle sağlayacağız. Detayları önümüzdeki hafta kamuoyuyla paylaşacağız.

TEDBİRLERİN SIKLAŞTIRILMASI VEYA GEVŞETİLMESİ KARARI İLLERİMİZDEKİ İYİLEŞME VE KÖTÜLEŞME DURUMUNA GÖRE VERİLECEK: Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu 100 bin nüfusa düşen vaka sayısı başta olmak üzere illerimizi sınıflandırdı. Bu değerlendirmeye göre 81 vilayetimiz; düşük riskli mavi, orta riskli sarı, yüksek riskli turuncu ve çok yüksek riskli kırmızı gibi renklere ayrıldı. Valiliklerimiz başkanlığındaki il kurullarımız bu güncellemeye göre uygulamayı gözden geçirecek ve yeni düzenlemelere gidecektir. Tedbirlerin sıklaştırılması veya gevşetilmesi kararı illerimizdeki iyileşme ve kötüleşme durumuna göre verilecek. Her hafta risk durumuna göre illerimizin renkleri yeniden tespit edilecek, iki haftada bir normalleşme uygulaması güncellenecek. Her ilimiz salgın tedbirlerinin orada ne düzeyde uygulanacağını kendisi belirleyecek. 

HAFTA SONU KISITLAMASI YÜKSEK VE ÇOK RİSKLİ İLLER DIŞINDA KALDIRILDI: Normalleşme adımlarının prensipte nasıl atılacağı konusunu kapsamlı şekilde görüştük. Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde tamamen kalkarken, yüksek ve çok riskli illerde bir müddet daha pazar günü devam edecek. Akşam 21.00-05.00 yasağı ise sürecek.

OKULLARIN DURUMU: “Okullar Türkiye genelindeki tüm okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda, 8 ve 12. sınıflarda eğitim öğretime açılacaktır. Düşük ve orta riskli illerde orta okullar ve liselerde eğitim öğretime başlanacaktır. Riskli ve çok yüksek riskli illerimizde liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacaktır.”

KAFE RESTORANLAR YARI KAPASİTEYLE ÇALIŞACAK: "Restoran, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi yerler, çok yüksek riskli iller dışında Türkiye genelinde sabah 07.00-akşam 10.00 arasında yarı kapasiteyle faaliyetlerini sürdürecektir.”

“Halı saha ve havuz gibi yerler, düşük riskli illerde sabah 9 ile akşam 19 arasında faaliyetini sürdüreceklerdir.”

DÜŞÜK VE ORTA İLLERDE YAŞ KISITLAMASI KALKTI: “Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye'de normale döndürülecek, ihtiyaç halinde valilikler farklı düzenlemeler yapabilecektir. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubundaki vatandaşlarımızla ilgili düzenleme, düşük ve orta riskli illerde kaldırılırken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde sokağa çıkma süresi artırılacaktır. STK'lar, meslek odaları, kooperatifle ve benzeri kuruluşların genel kurulları düşük, orta ve yüksek riskli illerde katılımı 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılabilecektir.”

“Diğer uygulamalardaki hususların nasıl olacağı il kurullarımız tarafından belirlenecektir. Hedefimiz mümkün olan en kısa sürede kontrollü normalleşme sürecini tamamlamaktır. Denetimler daha sıkı ve kararlı şekilde yürütülecektir. Türkiye'nin, kısıtlamaların gevşetilmesi ve tamamen kaldırılması hususunda aynı başarıyı göstereceğine yürekten inanıyorum.”