Datça’daki Kargı Koyu'ndaki bir bölüm arazinin Cumhurbaşkanı kararı ile Özelleştirme İdaresi'ne devredilmesine karşı kamuoyundan tepkiler devam ederken, Datça Demokrasi Platformu protesto düzenledi. Karara karşı bir araya gelen Datçalılar, "İnşaat cehennemine dönen Datça'ya yönelik benzer saldırılar yıllardır olduğu gibi bugün de sürüyor" diyerek özelleştirmeden vazgeçilmesini istedi.

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı’na göre, Muğla'nın Datça İlçesinde bulunan Kargı Koyu'ndaki 128 dönümlük arazi Özelleştirme İdaresi'ne devredildi. Kargı Koyu yakınlarındaki hazine arazisinde otel, tesis alanı, otopark yapılmasının da önü açıldı. Karara kamuoyundan ve siyasilerden tepkiler gelirken Muğlalılar da eylem yaptı.

Datça Cumhuriyet meydanında yapılan eylem öncesi Datça Demokrasi platformu, “Gemekum’dan Gargı’ya ben vurgunum Datça’ya. Doğası Havasına, Dokunmayın Datça’ya” şarkısıyla vatandaşlara eyleme katılma çağrısı yaptı.

Vatandaşların ve Sivil Toplum Kuruluşu üyelerinin de yoğun katılım sağladığı protesto da “Yağmaya, talana, özelleştirmeye karşı Datça’yı Savunuyoruz” yazılı pankartlar açıldı.

"YARIMADALARIN EN GÜZELİ"

Cumhuriyet meydanında gerçekleşen eylemde ayrıca “Özelleştirmeye, yağmalamaya ve talana karşı Datça’yı Savunuyoruz” başlığıyla imza kampanyası başlatıldı.

Datça Demokrasi Platformu tarafından yapılan açıklamada, “Datça’nın en güzel noktalarından biri olan Kargı Koyu'ndaki kamuya ait 128 dönümlük arazinin otel ve otopark yapılması için Özelleştirme İdaresi'ne devredildiğini öğrendik. Anlıyoruz ki; büyük sermaye grupları ve onların hizmetinde olan iktidar gözünü bu defa Kargı Koyu’na dikmiş. Türkiye'nin bir çok yerinde olduğu gibi toplumsal fayda ve ekolojik denge gözetilmeden, konunun uzmanlarının ve bölgede yaşan insanların görüşü alınmadan verilen bu kararın başka hiçbir mantığı yok. Bir gecede, bir kişinin imzasıyla alınan böylesi bir kararın, ne içeriği ne de yöntemi açısından kabul edilmesi mümkün değil.” Bugün eşsiz denizi ve doğal güzellikleri ile ünlü Kargı Koyu, aynı zamanda 2000 yıllık Antik Karya Yolu'nun olduğu güzergâhta yer alıyor. Antik Çağ'dan bu yana "yarımadaların en güzeli" olarak ifade edilen Datça'nın doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerinin, rant uğruna yağmalanmasını, betona kurban edilmesini istemiyoruz. Elbette bu saldırı ne Türkiye'nin geneli, ne de Datça için yeni değil. Plansız ve ranta dayalı yapılaşma ile bir inşaat cehennemine dönen Datça'ya yönelik benzer saldırılar yıllardır olduğu gibi bugün de sürüyor” ifadelerine yer verildi.

“BU KARAR İPTAL EDİLENE KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Kararın doğa talanına yol açacağı belirtilen açıklamada, Kargı Koyu’nda özelleştirmeden vazgeçilmesi talep edildi:

“Bizler bu saldırılara karşı bugüne kadar direndik ve bundan sonra da direnmeye devam edeceğiz. Sadece insanların değil, canlı cansız tüm varlıkların müşterek alanları olan kıyılar ve diğer doğal varlıkların ticari meta haline getirilerek talan edilmesini bugüne kadar kabul etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Kaz Dağları’nı, Kuzey Ormanları'nı, Salda Gölü'nü, Hevsel Bahçeleri’ni, Yırca Köyü'nü, Kanal projesiyle bir yıkımla karşı karşıya olan İstanbul'u, HES'lerle yok edilen dereleri savunduğumuz gibi, Kargı Koyu'nu da hep birlikte savunmak zorundayız. Kargı Koyu’na yönelik kararın duyulmasının ardından, sosyal medyada ortaya çıkan muazzam tepki çok sayıda insanın da bu gerçekliğin farkında olduğunu gösterdi. Bugün Datça'da yaşayan farklı kesimlerden ve anlayışlardan insanlar olarak bu sorumlulukla ve ortak kaygıyla yaşadığımız kenti savunmak için bir araya geldik. Mücadelemizi Kargı Koyu'nun özelleştirilerek yağmalanmasına neden olacak bu karar iptal edilene kadar sürdüreceğiz”