Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in videolu açıklamaları “endişe verici” olarak değerlendirdi. Yeneroğlu, "Bu şahıs daha düne kadar devleti yönetenler tarafından saygın bir iş adamı muamelesi görmüş, şehir meydanlarında mitingler düzenlemiştir. Devletle ve diğer organize suç örgütleriyle yakın ilişkisi ve iddiaları ince ayrıntılarla ortaya koyması nedeniyle bu iddiaların ciddiye alınması ve ihbarlar hakkında cumhuriyet savcılıklarının adli soruşturma başlatması gerekir” dedi.

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Yeneroğlu'nun yaptığı yazılı açıklama şöyle:

“YOLSUZLUK, KAYIRMACILIK, RANT ÇARKI SIRADANLAŞMIŞTIR: Son yıllarda hızlı bir şekilde hukuk devletinin kural ve kurumlarının ortadan kaldırılması çabalarının güçlenmesi ve devlet işlerinin gayri meşru bir biçimde bir takım kişi ve gruplar eliyle yürütülmesi neticesinde yolsuzluk, kayırmacılık ve rant çarkı sıradanlaşmıştır. Böylece organize suç örgütlerine yeniden alan açılmış ve bu örgütler açıkça kamuoyunda etkin bir şekilde yer almaya başlamışlardır. Son günlerde ‘aile içi kavga’ nedeniyle yakın bir geçmişe kadar bir eliyle Rabia işareti diğeriyle bozkurt işareti yaparak iktidar ortakları lehine mitingler düzenleyen bir şahıs, eski bir İçişleri Bakanı ve ailesi başta olmak üzere pek çok kişi hakkında korkunç iddiaları kamuoyu önünde dile getirmektedir.

CUMHURİYET SAVCILARININ SORUŞTURMA BAŞLATMASI GEREKİR: Organize suç örgütlerinin Türkiye’de yeniden etkin hale gelmesi ve iddialara göre; diğer tarafın emniyet teşkilatı eliyle kendisine operasyon düzenlenmesi ve birbirleriyle açıktan rekabet eder hale gelmeleri son derece endişe vericidir. Bu şahıs daha düne kadar devleti yönetenler tarafından saygın bir iş adamı muamelesi görmüş, şehir meydanlarında mitingler düzenlemiştir. Devletle ve diğer organize suç örgütleriyle yakın ilişkisi ve iddiaları ince ayrıntılarla ortaya koyması nedeniyle bu iddiaların ciddiye alınması ve ihbarlar hakkında cumhuriyet savcılıklarının adli soruşturma başlatması gerekir.

90'LARA DÖNÜLDÜĞÜ AÇIKTIR: Bugün Türkiye, 90’ların mafyalarıyla bir kısım zenginlerin sefa sürdüğü; yoksulun da sloganla, hamasetle ve ‘biz gidersek onlar gelir’ tehditleriyle susturulduğu keyfi bir yönetimdir. Hükümet, Türkiye’yi aldığı noktanın çok gerisine götürecek kadar çok kötü bir yönetim sergilemektedir. Nitekim ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon, yasaklar, yoksulluklar ve yolsuzlukların yanı sıra organize suç örgütlerinin yeniden güç kazanmasında da 90’lara dönüldüğü açıktır. Hukuk devletinin anlayışının ortadan kaldırıldığı ve yargı organlarının ‘adamına göre muamele’ yaptığı bir ortamda; mafya, suç örgütleri, paralel yapılar ve terör örgütlerine geniş alanlar açıldığı muhakkaktır.”