Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dergisinde yer alan araştırmaya göre Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolle Elazığ’da öğrencilerin “namaz kılma alışkanlığı kazanması” için 4 yıl boyunca okuldan camiye götürüldü. Araştırmaya katılan bir imam, deist öğrencilerle karşılaşmanın kendisini üzdüğünü söyleyerek, proje ile yarının cemaatinin kazanılacağını “Bugünün gençleri yarının cami cemaati olacaklar… dindar gençlik meydana gelebilir” diye açıkladı.

Elazığ’da 2016 yılında Elazığ İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında protokol imzalanarak, ilkokul 4. sınıftan lise son sınıfa kadar her yıl bir din dersinin camide işlenmesine karar verildi. Projenin amacı, “Proje yoluyla MEB ve DİB gibi iki köklü kurumun birlikte iş birliği yaparak nesillere millî ve manevî değerlerin öğretilmesi hedeflenmiştir” diye açıklandı. Proje ile Milli Eğitim’e bağlı olan okullarda ilkokul 4’ten lise son sınıfa kadar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi camide işlendi. Öğrenciler bu dersi işlemek için yılda bir defa camiye götürüldü. 

Projeye ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Diyanet İlim Dergisi’nde “Okul-Cami Buluşması Projesi Üzerine Nitel Bir Araştırma” başlıklı makale yayımlandı. Makaleye göre araştırmaya 12 din görevlisi ve 12 öğretmen katıldı ve projenin sonuçları hakkında görüşlerine başvuruldu. Görüşleri alınan öğretmen ve imamların görüşleri makalede kod numarası verilirek aktarıldı.      

Projedeki etkinliklerden birinin camide namaz kılmak ve öğrencilere namaz kılma alışkanlığını kazandırmak olduğu da aktarılan makalede, öğrencilerle beraber namaz kılındığı belirtilerek, “Projenin katkısı temasının alt temalarından biri de camiye gitme alışkanlığıdır. Öğretmen ve imam-hatiplerle yapılan görüşmelerde bu proje ile bazı öğrencilerin ilk defa camiye gittikleri, oradan gördükleri iyi karşılama sonucu camiye gitme alışkanlıkları kazandıkları yönünde ifadelerde bulundukları görülmektedir” denildi.

Araştırmada “4.Ö” olarak kodlanan öğretmen, öğrencilerle beraber camide namaz kıldıklarını anlatarak, “Abdest almak isteyen öğrencilere abdesthaneyi gösterdim. Burada önemli olan gönüllü olmak, isteyen öğrenciler abdest aldı ve beraber 2 rekât mescit namazı kıldık” diye bilgi verdi. Namaz kılma alışkanlığına ilişkin ise “12.İ” olarak kodlanan öğretmen velilerinin kendisine anlattıklarını şöyle aktardı:

“Velilerden aldığımız dönütlere göre veliler öğrencilerin artık evde de kitap okumaya gayret gösterdiklerini namazlarını düzenli kılmaya başladıklarını, camiye gitmek istediklerini söylediler. Bu projenin öğrenciler üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu söylediler."

“DEİZME İNANAN GENÇLER BENİ ÇOK ÜZDÜ”

“6.Ö” olarak kodlanan öğretmen de velilerin izniyle öğrencileri camiye götürdüklerini söyleyerek, “O günden sonra erkek öğrencilerde cumaya gitme merakı oluşmuştu” dedi. Projeye katılan “11.İ” olarak kodlanan imam ise gittiği bir okulda deizme inanan öğrencilerin kendisini çok üzdüğünü kaydederek, araştırmacılara “İmam olarak okula derse gittiğimde 20 kişilik karma bir sınıfta derse girdim inanç noktasında deizme inanan gençler ile karşılaştım bu beni çok üzdü" diye konuştu.

“DİNDAR GENÇLİK MEYDANA GELEBİLİR”

“11.İ” olarak kodlanan imam, proje ile “yarının cami cemaatini” oluşturduğunu “Bugünün gençleri yarının cami cemaati olacaklar şimdiden bir farkındalık oluşursa gelecek için önemli bir adım atılmış olur. Bu proje sayesinde camiye, ilme gereken değerin verilmesi camiye olan ilginin artması için iki tarafında birlikte hareket etmesi ile dindar gençlik meydana gelebilir” diye anlattı.

“5.İ” olarak kodlanan imam, proje sonrasında Kur’an kursuna katılımın arttığını belirterek, “Proje sonrası öğrenciler Kur’ân Kurslarına gelmeye başladılar” dedi.

"ÖĞRENCİLERİ CADDEDEN GEÇİRMEKTE ZORLANDIM"

Araştırmada öğretmenlerin projeye ilişkin karşılaştığı sorunlar, “okul idareleri, sınıfı yönetmek, organizasyon ve planlama ile ulaşım” olarak sıralandı. “10.Ö” olarak kodlanan öğretmen öğrencileri caddeden geçirmek zorunda kaldığını “Bizim en büyük sıkıntımız ulaşımdı, o kadar çocuğu caddeden geçirmek için zorlandım. Öğretmenin tatlı sert bir otorite kurması lazım, bunu başardığımı düşünüyorum ama ona rağmen hiperaktif öğrenciler hem yolda hem camide beni yordular” diye anlattı.

“1.Ö” olarak kodlanan öğretmen ise öğrencileri kendi aracıyla götürmek zorunda kaldığını belirterek, “Projede karşılaştığım sorun ulaşım, okul idaresi bir otobüs ayarlayabilirdi. Kendi imkânlarımızla gittik, bazı öğrencileri arabamla ben götürdüm, bu konuda sorun var, belediye de dâhil edilsin projeye ve ya okul idaresi dikkat etsin buna” diye talepte bulundu.

“ÖĞRENCİLER SINAVA HAZIRLANIYORLAR” İTİRAZINDAN YAKINDI

“9.İ” kodlu öğretmen ise okul idarelerinden şikayet etti. Öğretmen okul yöneticilerinin kendisini “Bu çocuklar sınava hazırlanıyorlar camiye geldiklerinde dersleri geri kalacak” diye engellemeye çalışmasından yakındı. “2.Ö” kodlu öğretmen de okul yöneticilerinin eğitilmesi gerektiğini söyleyerek, “Okul müdürleri önce eğitilmeli, önce onlar sorun çıkarıyorlar. Mesela lise son sınıfların sınavları var diye projeye dâhil edilmediler, bence o öğrencilerimizin de caminin manevi havasına ihtiyaçları var, belki sınav streslerini de azaltabiliriz böyle etkinliklerle” diye projeye katılacak öğrenci sayısının attırılmasını istedi.

Araştırma sonunda ise projeye ilişkin özele şu sonuca varıldı:

“Öğrenciler cemaatle namaz kılmanın önemini anladı. Gezi sonrası camiye gitmeye devam ettikleri ve bazı öğrencilerin Kur’an kursuna devam ettikleri görüldü. Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet arasında kaynaşmanın sağlandığı belirtildi.”

Araştırmada projenin devam etmesi önerilerek, ulaşım sıkıntısının belediyelerle işbirliği yapılarak çözülmesi istendi.

FOTOĞRAFLAR:

1-2-3-4: Eski Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İl Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk ve eski İl Müftüsü Yusuf Sarıkaya öğrencilerle ile birlikte Mevlana Cami’sinde. 

5-6: Eski Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, İl Milli Eğitim Müdürü Feyzi Gürtürk, eski İl Müftüsü Yusuf Sarıkaya protokol imzalarken.