Koronavirüse karşı dezenfektan kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Nazan Savaş, “Dezenfaktanların akıl dışı kullanımı had safhada, sık sık ve fazla miktarda bilinçsiz şekilde kullanımı da diğer mikro organizmaların özellikle bakterilerin direnç kazanmalarına neden olabilir. Bu nedenle bu durum virüsle mücadele edelim derken diğer bakterilere direnç kazandırabiliriz” dedi.

Tüm dünyayı etkisi altna alan Koronavirüs salgınının Hatay’daki son durumu hakkında bilgi veren Dr. Nazan Savaş, “ 17 günlük bir kapanma sürecimiz oldu. Her ne kadar tam kapanma olmasa da bunun rakamlara yansıması oldukça belirgin bir şekilde görülüyor. Ama bu bizi yanıltmasın. Kapanma öncesinde Hatay’da 100 binde 130 vaka görülürken 7 Mayıs haftasında 72’ye düşmüş. Neredeyse yarı yarıya azalmış gibi görülüyor” dedi.

Hatay’ın çevre illeri Adana, Mersin ve Osmaniye’de de düşüşler yaşandığını belirten Savaş, Türkiye genelinde de ölüm oranlarında azalma olduğuna dikkat çekti. Savaş, “Kapanmanın Ramazan ayına denk gelmesi bayram sürecinde vakaların artması dolayısıyla duyarlılık biraz daha arttı. O nedenle de kurallara biraz daha uyuldu gibi görülüyor. Umarım azalma bu şekilde devam eder ama bu bizi yanıltmasın” ifadelerini kullandı.

“TEDBİRLİ OLMAK ZORUNDAYIZ”

Aşılanma ile ilgili düşüncelerini paylaşan Savaş, 65 yaş üstü vatandaşların büyük kısmının aşılandığını, bu kapsamda virüsün biraz daha azalmaya başladığını ancak aşılı olduğu halde hasta olabilen kişilerin görüldüğünü hatırlattı. Savaş, “O nedenle aşı bizi rahatlatmasın. Ama ileriki yaşta olup da hasta olanlarda hastalık daha hafif seyrediyor ya da bazen asemptomatik de seyderebiliyor. Aşısız gençlerde ve çocuklarda asemptomatik seyretme olasılığı daha yüksek. Dolayısıyla gizli gibi görülen vakalar da bulaşmayı arttırabiliyor. O nedenle biz teyakkuzlu ve tedbirli davranmak zorundayız” dedi.

TOPLU TAŞIMAYA DİKKAT

Maske, sosyal mesafe ve hijyenin önemine değinen Nazan Savaş şöyle deam etti:

“Bizim halk sağlığı yaklaşımımızda bilgi, tutum ve davranış üçlemesi var.  Bunu tutuma ve davranış değişikliğine dönüştürmede yani uygulamada biraz zayıf kalıyoruz. Doğru yöntemlerle uygulamıyoruz ve doğru davranışları sergileyemiyoruz. Maskeleri ya da mesafe kurallarını uygulamada halen çok büyük sıkıntılarımız var. Elbette ki maske, mesafe ve temizlik kurallarını had safhada uyacağız. Bulaş daha çok kapalı mekanlarda evlerde, iş yerlerinde, toplu taşıma araçlarında ve yakın temsalarda daha fazla gözlemleniyor. Tedbirlilik ilkesi halk sağlığı yaklaşımıdır. Eğer bir konu hakkında net bilgilerimiz yoksa o konu ile ilgili bilinen tedbirleri uygulamak zorundayız.”

FAZLA DEZENFEKTANIN ZARARI

Hijyen konusunda vatandaşların çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Savaş, “ Pandeminin başlangıç dönemlerinde el yıkamayı çok önemsemiştik. Sabunla ellerimizi yıkayalım. Çünkü koronavirüs zarflı bir virüstür. Zarfında yağ mülekülleri ve protein molekülleri vardır. Ama mekanizma yağ molekülleri üzerinden giderek zarfını yıkmak ve virüsü öldürmektir. Aslında virüs canlı bir yapı değil ellerin dezenfektanla temizlenmesi veya sabunla yıkanması virüsü yok etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Dezenfaktanların akıl dışı kullanımı had safhada, sık sık ve fazla miktarda bilinçsiz şekilde kullanımı da diğer mikro organizamaların özellikle bakterilerin direnç kazanmalarına neden olabilir. Bu nedenle bu durum virüsle mücadele edelim derken diğer bakterilere direnç kazandırabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

“ANTİBİYOTİK DİRENCİ DE OLUŞABİLİR”

Nazan Savaş , son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü’nün “akılcı antibyotik kullanımı”na dikkat çektiğini, bunun da “uygun dozda, uygun yöntemle ve uygun miktarlarda antibyotiklerin kullanım süreci” olduğunu anlattı.

Savaş, “Aynı olay dezenfektanlar için de geçerli ve bu dezenfektalara direnç kazandıranların bazıları antibyotiklere de direnç kazanabiliyorlar. Çünkü mekanizmaları birbirine çok yakın. Çapraz reaksiyon göstererek antibyotiklere de direnç kazanabiliyorlar. O nedenle dezenfektan kullanımında akılcı bir yaklaşım uygulamak zorundayız” ifadelerini kullandı.

Savaş, dezenfektanıların önerilen dozlarda ve uygun koşullarda kullanılmasının önemine değinerek, “Dezenfektan kullanacağımız yüzeyler mutlaka temiz yüzeyler olmalı. Kirli yüzeylere dezenfektanı sürersek o zaman da dezenfektanın etkisini azaltmış ve bozmuş oluruz. O nedenle önce mekanik bir temizlik , deterjan veya sabun arkasından dezenfektan kullanmalıyız. El dezenfektanlarında akılcı bir yaklaşımı uygulamamız gerekiyor. Çok sık kullanım alerjik reaksiyonları da arttırabiliyor” şeklinde konuştu.