Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ı hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "Ahmet Şık öldüremediğiniz Metin Göktepe’dir. Siz ezelden beri katledilen gazetecilerin, faili meçhul siyasi cinayetlerin arkasındaki ellersiniz" diyerek yanıt verdi.

TİP Genel Başkanı, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, gündemi değerlendirdi. Baş, Ahmet Şık'ı hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin; “Türkiye Cumhuriyeti katil olsaydı, bugün bulunduğu yer TBMM değil, mezarlık olurdu" böslerine de yanıt verdi. Baş'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“HALKA SALDIRARAK KİRDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYORLAR: Günlerdir kamuoyu görüyor, pislik üstüne pislik, rezillik üstüne rezillikler ifşa oluyor. İktidarın kirli ilişkilerinde adı geçen gazeteciler, insan içine çıkamaz hale geliyor, görevlerini bırakmak zorunda kalıyorlar ama aynı işi yapan sözde siyasetçiler görevlerine devam ediyor. Milyonlarca liralık vurgunları yapanlar, dünyanın çeşitli ülkelerine kaçmış orada hayatlarını sürdürüyorlar siyasetçiler hala görevlerinin başında. Bazıları ise vatan-millet-din edebiyatı yaparak, küfürler hakaretler ve tehditlerle kendilerini savunmaya çalışıyor. Ortada yüzlerce suç var açılmış tek bir soruşturma yok. Ama halka, halkın temsilcilerine saldırarak üstlerindeki kirden kurtulmaya çalışıyor. 

BİR GAZETECİ OLARAK SUSAMAZ: Ahmet yıllardır olduğu gibi halka karşı işlenen tüm suçların açığa çıkması için mücadele eden gerçeğe aşık bir gazeteci olarak, bu kadar pislik ortalığa dökülmüşken susamaz. Belki de ilgili suç örgütü lideri konuşmaya başlamadan önce, bu iktidarın bugün artık herkesin gördüğü bildiği suçlarını açığa çıkartmak için yazılar yazdı. Herkes video izlemek ile yetinirken, Ahmet bu suçların üzerinin örtülmesine izin vermemek için harekete geçti. O yüzden çok korkuyorlar.

Bakın bu ülkede yargı ne halde? Hani şu iktidarın açıklarını örtbas etmek için canhıraş çabalayan tarafsız yargı. 10 Ekim Katliamı’nın faillerini cezalandırmak yerine, hayatını kaybedenlere, yakınlarına dava açılıyor. ‘Musa Orhan cezalandırılsın’ dedikçe Ezgi Mola'ya soruşturma, ‘suça karışan AKP'liler soruşturulsun’ dedikçe HDP'ye kapatma davası açılıyor. ‘Suç örgütleri yargılansın’ dedikçe Ahmet Şık'a soruşturma açıyorlar. Özetle haftalardır ortalığa saçılmış yüzlerce suç varken, tek bir laf edemeyen iktidarı, yargıyı, suç örgütünden para alan vekiller, ‘gazeteciler’ değil; Ahmet Şık'ın sözleri rahatsız ediyor.

SOKAK DEDİĞİMİZ İÇİN KORKUYORSUNUZ: ‘Sokak’ dediğimiz için korkuyorsunuz. Siz memleket toprağını parsel parsel satarken, Ankara’ya, İzmir’e, İstanbul’a, Türkiye’ye ihanet ederken, evimizde mi oturacaktık? Siz halkın parasını ailenin malı haline getirirken, bu halkın zenginliklerini Demirören’e, Sancak’a, Sezgin Baran Korkmaz’a peşkeş çekerken çekirdek mi çitleyecektik? İkizdere’de direnen ninemiz, Cengiz’in küfürlerini sineye mi çekecekti? Her gün şiddete uğrayan kadınlar ölüm sırasını mı bekleseydi? Boğaziçi’ndeki öğrenciler, Melih Bulu’dan masallar mı dinleseydi? Bunlar sizin hayalleriniz ama bunlar olmayacak, bunları kabul etmeyeceğiz. Muhalefet elini taşın altına koysun diyenlere sesleniyorum, biz varız buradayız. Tüm tehditlere rağmen bir adım geri atmadan sesimizi, mücadeleyi yükseltiyoruz ama herkes bilsin ki asıl muhalefet halktır. Muhalefet sizsiniz. Gelin birlikte mücadeleyi büyütelim. Bu karanlıktan çıkış hepimizin ellerinizde.

TARİHİ MAFYAYLA ANILAN PARTİ: Ahmet Şık hakkında soruşturmalar açarak, HDP hakkında kapatma davaları açarak bu ülkedeki toplumsal muhalefeti sindirebileceğini sanan iktidar mensupları. Onuruyla mücadele edenlerin korkacağını, geri adım atacağını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Ahmet Şık yoldaşımın dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiş, hapisle, ölümle tehdit etmiş. Tehdit eden kim? Tarihi kontrgerilla faaliyetleriyle, komando kamplarıyla, mafyayla anılan bir partinin lideri. Çok açıkça söylüyorum, ilan ediyorum; siz ve büyük ortağınız AKP, çete faaliyetlerinin odağı durumundasınız. Bu ülkenin halkları siyaset yapacak, Kürt halkı siyaset yapacak, buna kimse engel olamayacak. Ahmet Şık, gazeteciliğini yapacak, vekilliğini yapacak. Buna kimse engel olamayacak. Ama bu ülkede mafya, çete liderleri, karanlık ilişkiler içindekiler siyaset yapamayacak. 

AHMET ŞIK ÖLDÜREMEDİĞİNİZ METİN GÖKTEPE'DİR: ‘Mezarlıkta olurdunuz’ diye tehdit edenlere sesleniyorum, Ahmet Şık öldüremediğiniz Metin Göktepe’dir, öldüremediğiniz Uğur Mumcu, öldüremediğiniz Hrant Dink’tir. Siz ezelden beri katledilen gazetecilerin, faili meçhul siyasi cinayetlerin arkasındaki ellersiniz. Biz şimdi toprağın altında olan size teslim olmayanların mücadele arkadaşlarıyız. Meclis’te ne işi var diye soranlara bir kez daha söylüyorum, halktan görev aldık, hırsızları, çetecileri, halkın parasına, toprağına çökenleri rahat bırakmamak için buradayız. İşimiz, sizden hesap sormak, gerçekleri yüzünüze de haykırmak. Hapse mi tıkmak istiyorsunuz? Olur, istediğinizi yapabilirsiniz. Ülkeyi koskoca bir hapishaneye çevirmişsiniz, biraz daha küçük bir hapishanede olsak ne olur.”