ŞEYMA PAŞAYİĞİT

Küresel İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’nda iklim krizi ve krizin yol açacağı sorunlar ele alındı. Profesör Doktor İzzet Öztürk, ülkenin ciddi manada su stresi altında olduğunu söylerken; Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Çoşkun, bu yıl yağışlarda yüzde 20 azalma tespit ettiklerini aktardı. İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, orman yangınları sonrası inşa edilen tatil tesislerini gündeme getirdi. Orman Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Çelik, Behiç Çelik’e yanıtı yazılı olarak vermek istedi.

“Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerinin En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında dün toplandı.

ÜLKE CİDDİ MANADA SU STRESİ ALTINDA

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor İzzet Öztürk, video konferans yöntemiyle bağlanarak, “küresel iklim değişiminin su kaynaklarına muhtemel etkileri” hakkında bilgi verdi. Öztürk, “Türkiye’de brüt su potansiyelimiz 234 milyar metreküp, işte bunun teknik ve ekonomik olarak kullanılabilen kısmı yaklaşık yarısı olduğu kabulü üzerinden 112 milyar metreküpe gidiliyor. Bu 112 milyar metreküpü nüfusa böldüğümüz takdirde, yani gelecekte ülke nüfusunun 100 milyon üzerinde olduğunu düşünürsek, kişi başına yılda 1.100 metreküp su düşüyor ki bu, ülkenin ciddi manada su stresi altında olduğunu gösteriyor. Türkiye bazında şu anda 50-51 milyar metreküp su tüketiyoruz” dedi.

BAZI HAVZALARIN SU POTANSİYELİNDE YÜZDE 60 ÜZERİNDE AZALMA

Öztürk, 2010-2100 döneminde nehir akışlarında toplamda yüzde 30 civarında, altı suyu besleniminde de yüzde 40’lara varan azalmalar öngörüldüğünü belirtti. Kötü bir senaryoya göre bazı havzalarda su potansiyelinin yüzde 60’ın üzerinde azalacağını belirten Öztürk, bunlardan bir tanesinin Konya Kapalı Havzası olduğunu, Akdeniz ve Ege bandında da etkilenme olacağını söyledi.  Öztürk, tarıma göre su yerine suya göre tarıma geçmeyi önerdi. Öztürk, “Bitki deseniyle uğraşmamız lazım. Su talebini küçültmemiz icap ediyor gerçekten. Modern sulamayla beraber bitki deseninde de bir ıslaha ihtiyacımız var. Yani Konya’da böyle bir sorun görüyoruz. O havzalar arası transfer olmasına rağmen talep çok yüksek. Mısır, yonca ve şeker pancarı, malumunuz, en çok su tüketen ürünler. Bunların alanlarının sınırlandırılması gerekiyor” diye konuştu.

YAĞIŞLARDA YÜZDE 20 AZALMA

Meteoroloji Genel Müdürü Volkan Mutlu Çoşkun, Dünya Meteoroloji Teşkilatına göre 2020 yılının 2016 ve 2019’dan sonra dünya kayıtlarındaki en sıcak üçüncü yılı olduğunu ve 2020 yılı sıcaklık ortalamasının endüstri öncesi dönemin sıcaklık ortalaması olan 13,7 derecenin 1,2 derece üzerinde kaldığını aktardı. Coşkun, “Türkiye'de 2020 yılında alansal yağış ortalaması 500 milimetre olarak gerçekleşti, 2021 yılı yağışlarda normale göre yüzde 20 azalma tespit edildi” dedi.

ORMAN HASARLARI DAHA FAZLA

Orman Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Çelik, aşırı hava olaylarının daha sık meydana gelmesi nedeniyle bazı dere kenarı, alüvyal, eğimli ve boşluklu ormanlardaki tahribatın artmasını; ormanlardaki biyoçeşitliliğin azalmasını beklediklerini söyledi. Çelik, iklim değişikliği nedeniyle orman yangınları, fırtınalar, böcek salgınları, istilacı türlerin oluşumu dâhil olmak üzere orman hasarlarının yoğunluğunu ve sıklığını daha fazla değiştireceğini söyledi.

TATİL SİTESİ İÇİN ORMAN YAKILDIĞI TARTIŞMAYA AÇILDI

Toplantıda orman yangınları da tartışmaya açıldı. Mersin Milletvekili Behiç Çelik, “Bu Kaz Dağları, fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla gerçekten yüz karası. Diğer bir taraftan Marmaris’te, Bordum’da, gazetelerde görüyoruz. Bir orman şeridi komple yanıyor, öyle bir yakılıyor ki yani ihtiyaç olan yer yakılıyor sadece. Orman İdaresi bu konuya el atıyor, ertesi gün Sayın Bakan açıklama yapıyor, ‘en güzel şekilde, en kısa sürede ağaçlandırılacaktır’ diyor. Fakat iki sene sonra bakıyoruz oraya bir tatil köyü yapılmış ya da bir site yapılmış, böyle onlarca orman yakıldı Ege sahillerinde. Bunun yanında, kışın Karadeniz ormanı kolay kolay yanmaz, Sürmene Ormanları yandı bu ülkede. Anzer’e göçen, arkadaşlar var, ‘yayla vasfını yitirdi’ diyorlar. Örneğin Uzungöl, derhâl oradaki yapıların yıkılması, oranın doğal hâline getirilmesi gerekiyor. Uzungöl, kartpostal gibi olan bir göl, sanki cennete girmiş gibiydiniz ama şimdi trafik inanılmaz keşmekeş, çevre kirliliği hat safhada” dedi.

Orman Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Çelik, Behiç Çelik’e yanıtı yazılı olarak vermek istedi.