İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyeleri, Boğaziçili akademisyenlerin ve öğrencilerin rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı sürdürdükleri mücadeleyi desteklediklerini açıkladılar. Akademisyenler, "Öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin ve ülkemizdeki diğer bileşenlerin, demokratik bir üniversite arayışına yönelik barışçıl çabalarının çarpıtılarak terörle bağdaştırılmasını, LGBTi+ bireyler başta olmak üzere ötekileştiren nefret dilini, haksız gözaltı ve tutuklamaları şiddetle kınıyoruz" dediler.

İTÜ'lü öğretim üyeleri, Boğaziçili akademisyenlerin ve öğrencilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanan Melih Bulu'ya karşı sürdürdükleri mücadeleye destek vermek amacıyla bir araya geldi.

"ATAMA DEĞİL, LİYAKATA DAYALI SEÇİM OLMALI"

"Boğaziçi Üniversitesi'ndeki meslektaşlarımızın ve öğrencilerimizin haklı taleplerini destekliyoruz" diyen akademisyenler, basın açıklamasında, Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne, üniversite bileşenlerinin hiçbir onayı alınmadan atandığı hatırlatıldı. "Türkiye’deki akademik sistemin tüm paydaşlarla beraber evrensel ölçütler çerçevesinde, demokratik, şeffaf ve etkin yönetim ilkelerine dayalı olarak yeniden tasarlanmasını talep ediyoruz" denilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

"Üniversitelerin bilim üretebilmesinin temeli olan akademik özerklik ancak üniversitelerin, tüm bileşenlerin etkin katıldığı şeffaf yönetim biçimleriyle gerçekleşebilir. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil liyakate dayalı olarak ve seçimle görev almalıdırlar. Üniversitelerde yeni açılacak fakülte, bölüm ve programlara ve kadro ilanlarına ilişkin kararlar, ilgili üniversite kurullarının (Bölüm Kurullarından başlayarak Fakülte Kurulları, Fakülte ve Üniversite Yönetim Kurulları ve Senato’nun) istişare ve onaylarına dayalı olarak, üniversite stratejik planları ve gereksinimleri doğrultusunda alınmalıdır.

"NEFRET DİLİNİ VE HAKSIZ GÖZALTI VE TUTUKLAMALARI KINIYORUZ"

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri olarak Boğaziçi Üniversitesi’ndeki meslektaşlarımız ve öğrencilerimizin haklı tepkilerini destekliyoruz. Öğrencilerimizin, öğretim üyelerimizin ve ülkemizdeki diğer bileşenlerin, demokratik bir üniversite arayışına yönelik barışçıl çabalarının çarpıtılarak terörle bağdaştırılmasını, LGBTi+ bireyler başta olmak üzere ötekileştiren nefret dilini, haksız gözaltı ve tutuklamaları şiddetle kınıyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki son rektör atamasının geri çekilmesini, üniversite bileşenlerinin hiçbir görüşü ve onayı alınmadan alınan iki yeni fakülte açılması kararının iptal edilmesini, üniversitelerine ilişkin görüşlerini ve taleplerini barışçıl yollarla ifade ettikleri için haksız olarak gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını, sosyal medya ve diğer mecralar üzerinden nefret dili kullanan ve şiddete teşvik edenlerin cezalandırılmasını, ve Türkiye’deki akademik sistemin tüm paydaşlarla beraber evrensel ölçütler çerçevesinde, demokratik, şeffaf ve etkin yönetim ilkelerine dayalı olarak yeniden tasarlanmasını talep ediyoruz."