İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın açıklamalarına tepki göstererek, "Ali Erbaş’ın sık sık milletimizi kutuplaştıracak açıklamalar yapmasının sebebi çok açık bir şekilde oyları düşen iktidarın oy alacağını düşündüğü seçmen kitlesinin dini hassasiyetlerini kullanmaktır. İşin en acı yanı ise, Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın başındaki zatın AKP’nin siyasi hamlelerinde adeta piyon haline gelmiş olmasıdır" dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, yaptığı yazılı açıklamada gündemi değerlendirdi. Erdem, Cumhurbaşkanı aday tartışmaları için "Şu an için ortada ilan edilmiş bir seçim olmadığına göre kimin aday olacağını tartışmak faydasızdır. Tabi ki bizim gönlümüzden geçen aday Meral Akşener’dir. Bununla birlikte takdiri milletimiz verecektir, ki halkımızın kendisine teveccühü herkesin malumudur. Dolayısıyla esas tartışılması ve gündemde olması gereken konu, gelecekte ülkeyi kimin yöneteceği değil bugün 'kimin yönetemediğidir' " dedi.

Erdem'in açıklaması şöyle:

İKTİDARI KAYBETME KORKUSU: Milletimiz maalesef AKP iktidarının yönetim beceriksizliği ve basiretsizliğinin sonucu olarak Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik bunalımını yaşamakta olup ayrıca uygulanan yanlış dış politikalar sonucunda büyük bir göçmen kriziyle de karşı karşıyadır. Türk lirası yabancı para birimleri karşısında adeta pul olmuş, market raflarında fiyatlar bir yılda iki katına çıkmış hatta bebek maması, peynir ve kahve gibi günlük hayatın en doğal ihtiyaçları olan gıda ürünleri bile maalesef kilitle korunur hale gelmiştir. Bununla birlikte milyonlarca Suriye’li geçici sığınmacıların savaşın en başından beri AKP’nin uyguladığı yanlış politikalar sonucunda ülkemize girişi ile hem ekonomik anlamda memleketin beli bükülmüş, hem de milletimizin günlük yaşantısında telafisi zor zararlar medyana gelmiştir. Bunun üzerine bir de Afganistan’dan yurda giren kaçakların adeta memleketimizi istilasıyla göç krizi yönetilemez hale gelmiştir. AKP yönetimi sebep oldukları tüm bu krizlerin faturasının milletimizce kendilerine kesileceğini ve ilk seçimi kaybedeceklerini farkındadır. İktidarı kaybetme korkusu yaşayan ve koltuk hırsına yenik düşen AKP’nin, oylarını bir nebze olsun arttırabilmek adına son dönemde uyguladığı bazı algı operasyonları net bir şekilde kamuoyunun malumudur.

MİLLETİMİZ ALGI OPERASYONLARININ FARKINDA: Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki siyaset yaparak oy kazanmaya çalışmak Türkiye Cumhuriyeti’ndeki her siyasal partinin hakkıdır. Ve fakat, hükümetin değil devletin anayasal bir kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, AKP tarafından siyasete alet edilmesi kesinlikle kabul edilemez. Adli yıl açılışında Diyanet İşleri Başkanı’na dua okutulup, o karenin basına servis edilmesi ve Ali Erbaş’ın sık sık milletimizi kutuplaştıracak açıklamalar yapmasının sebebi çok açık bir şekilde oyları düşen iktidarın oy alacağını düşündüğü seçmen kitlesinin dini hassasiyetlerini kullanmaktır. İşin en acı yanı ise, Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın başındaki zatın AKP’nin siyasi hamlelerinde adeta piyon haline gelmiş olmasıdır...Hiç kuşkusuz ki her zaman feraseti çok yüksek olan milletimiz de yapılan tüm bu algı operasyonlarının farkındadır ve AKP yönetiminin tuzaklarına düşmemektedir.

ACZİYET İÇİNDE: Seçimi kaybedeceğini farkında olan AKP’nin bir diğer planı ise Millet İttifakı partilerini Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday belirlenmesi üzerinden baskı altına alıp, tartışma ve krize yol açma hedefidir, ki bu hem yersiz bir çabadır hem de AKP’nin ne kadar acziyet içinde olduğunun göstergesidir. Genel başkanımız Sayın Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ittifakın başladığı ilk günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin ve milletin faydası için gereken ne varsa hiç tereddüt etmeden elini taşın altına koymuş ve yapmıştır. Kişisel hedeflerini hiçbir zaman milletin önüne koymayacağını her zaman açıkça ifade eden genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in söylediği gibi Millet İttifakının adayı Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır. Ayrıca şu an için ortada ilan edilmiş bir seçim olmadığına göre kimin aday olacağını tartışmak faydasızdır. Tabi ki bizim gönlümüzden geçen aday Meral Akşener’dir. Bununla birlikte takdiri milletimiz verecektir, ki halkımızın kendisine teveccühü herkesin malumudur. Dolayısıyla esas tartışılması ve gündemde olması gereken konu, gelecekte ülkeyi kimin yöneteceği değil bugün “kimin yönetemediğidir” !

MHP İÇİN BARAJI AŞAĞI ÇEKMEKTEN BAŞKA BİR YOL KALMAMIŞTIR: Cumhur İttifakı’nın seçim barajını yüzde 7’ye düşürmek istemesinin nedeni iktidarı kaybetme endişesinin AKP ile birlikte küçük ortağı MHP’yi de telaşa sürüklemesidir. Yapılan kamuoyu araştırmaları net bir şekilde ortaya koymaktadır ki, AKP kadar MHP’de ağır oy kayıplarına uğramış ve baraj altında kalmışlardır. Üstelik her geçen gün oy kaybı devam etmektedir. Dolayısıyla MHP için barajı aşağı çekmekten başka bir yol kalmamıştır. Bu konuda üzüntü verici olan, 12 eylül rejiminin getirdiği bu ucube yüzde 10 barajının aşağı çekilmesi gerektiği yıllardır söylenirken çıtını çıkarmayan MHP’nin, durum kendi alehine olunca harekete geçmesi ve bunu da kendine siyasi malzeme haline getirmesidir. Ancak ilk seçimde görülecektir ki, iktidarda kalmak için tasarlanan bütün bu oyunlar MHP’yi baraj altında kalmaktan kurtarmayacaktır.

DEVLET YÖNETİM SİSTEMİ ACİLEN YENİLENMELİ: Tüm bu yaşananlar çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çöktüğü ve bu sistemi getiren AKP-MHP ittifakının da altında kaldığı çok açıktır. Türkiye Cumhuriyeti devlet yönetim sistemi acilen yenilenmeli ve demokrasinin tam olarak sağlanabileceği Parlamenter Sisteme geçiş yapmalıdır. Biz parti olarak İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmamızı tamamlayıp, kamuoyunun takdirine sunduk. Millet İttifakı olarak hem genel başkan düzeyinde hem de biz sorumlu genel başkan yardımcıları olarak sık sık bir araya geliyor istişarelerimizi sürdürüyoruz. Hatta parlamenter sisteme geçişi savunan diğer partilerle de fikir alışverişinde bulunuyoruz. Son olarak şunu vurgulamak isterim ki, İYİ Parti olarak genel başkanımız Sayın Meral Akşener’in liderliğinde, tüm kadrolarımızla milletimiz için her gün çalışıyoruz. İlden ile, sokak sokak gezip koltuk değil ayakkabı eskitiyor, milletimizle bir araya geliyoruz. İlk seçimde de milletimizin teveccühünün sandığa yansıyacağına inancımız tamdır.