Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kavcıoğlu'na, eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şenol Babuşcu'nun gündeme getirdiği 500 liralık yeni banknotlar ve 5 liralık madeni paralar için hazırlıkların başladığı yönündeki iddiası soruldu. Kavcıoğlu, "Böyle bir şey konuşulduğunu zannetmiyorum. Bir tane arkadaşın bir tane tweetiyle gündemi bu kadar ciddiye almak doğru değil. Bizim böyle bir hazırlığımız yok. Kendilerini gündemde tutmak için attıkları bir tweet. Ciddiye alınacak bir taraf olduğunu düşünmüyorum. Vatandaşın ve piyasanın böyle bir beklentisi de yok. Böyle bir hazırlığımız da yok” dedi.

Kavcıoğlu’na sorulan diğer sorular ve verdiği cevaplar da şöyle:

Soru: Enflasyonla mücadele için somut olarak başka ne adımlar göreceğiz? Gıda fiyatları için Merkez Bankası nasıl adım atacak? Erken uyarı sistemini konuşmuştuk o konuda gelişme var mı? Kademeli azalıştan bahsettiniz, pik noktasından sonra düşüşe ne zaman geçilecek?

"SAVAŞ OLMASAYDI, TAHMİNLERİ REVİZYONA İHTİYAÇ DUYMADAN SÜRDÜREBİLECEKTİK"

Kavcıoğlu: Enflasyondaki artışa önce global ve lokal bakmak lazım. Son rapordaki tahminleri savaş olmasaydı bugün çok daha farklı noktalarda revizyona ihtiyaç duymadan sürdürebilecektik. Birinci derecede uluslararası piyasalardaki gelişmeler pandemi ile başlayıp tedarik zincirindeki sıkıntılar ve Rusya Ukrayna çatışmasıyla birlikte emtia fiyatlarının küresel artış göstermesi dünyadaki ve bizdeki enflasyonun yükselişinde çok büyük bir etkisi olmuştur. Onun dışında içeride de iç talep ve talepten kaynaklanan önemli bir artışa para politikasıyla karşılık vereceğimiz yükseliş yok.

Bu noktada hem Merkez Bankası hem hükümet gerekli adımları atmıştır atmaya devam ediyor. Kararlılığımız son derece güçlü şekilde devam ediyor. Aldığımız tedbirler lokale bakınca bizim tarafta kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması önem arz ediyor. Cari dengenin gerçekleşmesi sürdürülebilir fiyat istikrarı için önem arz ediyor. Cari dengede sıkıntı varmış gibi görünse de normale dönmesiyle birlikte miktar bazında ihracattaki artışı çatışmalar sonunda fiyat bazındaki enerji ve gıda fiyatlarının normale gelmesiyle cari dengemizin önemli şekilde düşündüğümüz noktaya gelecek. Uzun vadeli kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması önem arz ediyor. Son PPK metni ve aldığımız makroihtiyati tedbirler önemli oranda enflasyonla mücadeleyi desteklemektedir. Enflasyon patikasında da görüldüğü gibi mayıstan sonra aşağı doğru enflasyonun inmeye başlayacağını göreceğiz.

Soru: Dünya Bankası’nın son raporunda gıda ve enerji fiyatlarındaki şokların sürebileceği, söz konusu artış eğiliminin sürmesi öngörülerinizin içinde mi? Rus turistlere ilişkin beklenildiği kadar turist gelmeyeceği belirtiliyor, beklentileriniz nedir? Mayıs ayında zirve görüyoruz yüzde 70-75 bandında yıl ortasında güncelleme yapılacak maaşlarda bu Türkiye’de geleneksel fiyatlama davranışı var ücretler artınca fiyatlar artıyor bu hesaplarınızda var mı? TCMB’nin İstanbul’a taşınmada bir erteleme mi var mı?

"MERKEZ BANKASI PLANLADIĞIMIZ GİBİ EYLÜL AYI GİBİ İSTANBUL'A TAŞINACAK"

Kavcıoğlu: Turizme yönelik beklentilerimiz çok olumlu. 2019 öncesi rakamlarının üzerine çıktı. Dolayısıyla rezervasyonlar ve talepte Avrupa Orta Doğu çok büyük artış söz konusu. Çatışma ve sıkıntıların nasıl sonuçlanacağı önemli. Türkiye bu coğrafyada komşularıyla yakın ilişkileri olan bir ülke. Bu sıkıntılardan veya oluşacak iyileşmelerden kısa sürede olumlu olumsuz etkileniyoruz. Turizmde ciddi sıkıntı görmüyor iyi bir artış bekliyoruz, cari dengeye olumlu yansıyacak. Küresel anlamda gıda fiyatlarından etkileniyor Türkiye. Diğer ülkelere göre avantajlı konumda, üretebilen bir ülke. Bu sene verimli bir üretim dönemine girdik, fiyatlara ve enflasyona mayıstan sonra çok olumlu yansıyacağını öngörüyoruz. Taşınma ile ilgili herhangi sıkıntı yok. Yol haritası, inşaat planlandığı gibi devam ediyor. Planladığımız gibi eylül ayı gibi taşınma işlemi gerçekleşir.

Soru: Medyan enflasyon çekirdek endekslerinde mart ayında bir ivme kaybı gördük bu eğilimin korunabileceğini düşünür müsünüz? Talepte bir yavaşlama var onu yansıtılmış olabilir mi? Ticari kredilerde nasıl bir risk görüldü? İlave enflasyonist etki mi yoksa dövize yönelim mi görüldü? Reel kur endeksi 2021’in altında ama son dönemde artış kaydediyor rekabetçi kur politikası düşünüldüğünde reel kurdaki artışı risk görür müsünüz?

Kavcıoğlu: Enflasyonda çekirdek medyan mart ayındaki gelişmelerin doğal seyri, iç talepte daralma ama bir artış söz konusu değil, enflasyonist baskı yok. Zorunlu karşılık denince ilgili aktifi pasifi doğru okumak lazım. Nihai hedefimiz kredilerin iktisadi faaliyetle buluşması. KOBİ’ler, yatırım, üretim ve ihracatı etkileyen krediler düzenlemenin dışında. Bunu çok geniş okumamız gerekirse iktisadi faaliyet dövize gitmesi farklı yere gitmesi var bunu arzulamıyoruz. Kredilerin dövize, farklı yerlere gitmesini arzu etmiyoruz. Amacımız düşük faiz politikası uygularken üretimi ihracatı finanse etmek ve sürdürülebilir fiyat istikrarını sağlamak.

Soru: İvme kaybı ihracat artışının önünde engel oluşturabilir mi? 

Kavcıoğlu: O dönemdeki ivme kaybı çok normal. Teknik arkadaşlar da arizi şeyler dışında Türkiye, makine teçhizat yatırımlarında önemli süreci yaşıyor. Bu kapasite kullanım oranlarının da tarihsel ortalamasının üzerinde seyretmesinde kendini gösteriyor. Bizim de faiz indirerek destek olma politikamızla uyumlu. Kur ataklarıyla yaşananlar bu işi sekteye uğratmış gibi gösterse de hedeflere doğru gidiyoruz. Dünyadaki yaşananlara tüm ülkeler büyümelerini revize ediyor. Türkiye ilk çeyrekte yüzde 7’ye yakın büyüme gösterecek. Finansmana erişimin kolaylaştırılması önemli. Merkez bankası cari denge politikasına uyumlu şekilde artırılması için bu finansmanın 2 yıl ödemesiz yüzde 9 faizle TL kredi bu dönemde söylediğimiz iddia ettiğimiz politikayı destekleyen en önemli noktadır. TL’ye güvenin. MB olarak yüzde 9 ile krediyi TL olarak veriyorsak ve firmalar buna ulaşabiliyorsa bu bizim politikayı uygulamakta ne kadar kararlı olduğumuzu gösteriyor. 6-7 ay geri gittiğimizde dolar endeksinin 90’lardan 103’e gelmiş olması bu sadece bizim paramızda yaşanmıyor. Dünyada gelişmeler yaşanıyor. Biz de buna uygun, ülkemizin kendine özgü politikalar yaratarak, karar almaya çalışıyoruz. Türkiye, büyük bir sınavı başarıyla verdi. Enflasyon sıkıntımızı ciddiye alıyoruz. Tüm paydaşlar çok sıkı çalışıyoruz. Vatandaşın alım gücü olumsuz etkilendi. Ciddi kararlı tedbirler alarak en kısa sürede çözeceğimize inanıyoruz. Halkımız bize güvensin kalıcı fiyat istikrarını en kısa sürede sağlayacağız. İktisadi faaliyetle doğru buluşma noktasındaki kaymayı makroihtiyati tedbirlerle dengelemeye çalışıyoruz. Bunlar kısıtlama olarak görülmesin. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak tüm bileşenlerin doğru olmasını sağlayacak politika yürütüyoruz. Kredilerin doğru yerlere gitmesi için karar alıyoruz. Ben yüzde 14 para takasında yüzde 12-13’lerde fonladığımız da oluyor. Merkez bankasının hedefi amacı parasal genişlemeye fırsat vermeden selektif kredilerin üretimi, yatırımı artıracak ihracatın artırılmasıyla cari dengeyi kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak dengeye geleceğiz. Faiz artırımlarıyla sağlanan süreç sürdürülebilir değildi hepimiz gördük. Kendine özgü politikaları uygulayarak süreci iyi yöneteceğini görüyoruz. Çin’de farklı kararlar alıyor. Japonya aynı şekilde. Dünyayı Fed olarak görmemek lazım. Resesyonu konuşuyorlar. Her ülkenin kendine özgü kararları alarak yoluna devam etmesi sağlıklı.

"HÜKÜMET TEDBİRLERİNİ, KARARLARI GELİŞMELER IŞIĞINDA ALACAKTIR"

Soru: Halkın gıdaya ulaşması konusunda yeni bir zamma ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz? her yerde TL'nin kullanılmasını önemsiyorsunuz ama kamu iş birliğinde TL kullanılmıyor.

Kavcıoğlu: Enflasyonla ilgili sunumlarda söyledim ciddi ve kararlı adımlar atıyoruz. Tüm paydaşların bu işi reel sektör finans sektörü hükümet ciddi olarak herkesin üzerine düşeni yapması gereken bir süreçteyiz. İngiltere’de birçok kuruluş marketler zam yapmayacağını, indirim yaparak devam edeceğini söylüyor. Bu bir fedakârlık. Dünyada yaşananları göz ardı ederek bakmamak lazım. En önemli sorun enflasyondur. Tüm paydaşlarımız enflasyonun düşürülmesi için büyük gayret tedbirler alıyoruz, alacağız da. Bu süreçte dar gelirli kesim sıkıntıda. Hükümetimiz çok yerinde kararlar aldı. O konuda hükümet tedbirlerini, alınacak kararları gelişmeler ışığında alacaktır. Biz para politikası araçlarını kullanmaya devam edeceğiz. Alınan kararlarla uyumlu şekilde.

Liralaşma Türkiye yıllardır süreci yaşıyor; Dolarizasyon… Firmaların bankaların hane halkı birikimleri bu yönde oluşuyor. Sürdürülebilir fiyat istikrarının, enflasyonun, kur artışlarının enflasyon üzerinde ciddi etkisi var. Ana kaynaklarından biri bu. Liralaşma çok önemli sonuçlar doğurmaya başladı. Meyvelerini veriyor. Tüm konular bu noktaya evrilecektir. Türkiye’nin global dünya ticaret yaptığını göz ardı etmeyelim. Taraflar önemli. Yurtdışı taraflar süreç içinde alınacak kararlarla arzu ettiğimiz noktaya gelecek.

"ENFLASYONUN ÜZERİNDE FAİZ VEREN BİRKAÇ ÜLKE DIŞINDA HİÇBİR ÜLKE YOK"

Enflasyonun artışında bu sürecin çok büyük etkisi oldu. Kuraklık, emtia fiyatları, tedarik zincirindeki sıkıntılar dünya ile birlikte bizi de etkiledi. Kısmen artan bir enflasyonu yaşadık.

Döviz kurundaki hareket bizi ayrıştırarak farklı noktaya götürdü. Onu da KKM ve tedbirlerle belirli noktaya getirdik. Kalıcı sürdüreceğimiz süreç enflasyona olumlu yansıyacak. Eğer talep noktasında ‘para politikasını kullanmıyorsunuz’ diyorsunuz. Para politikası aracı sadece faiz anlamındaysa faiz indirmek de politika aracı kullanmak. Mikro ihtiyati tedbirler de para politikası araçlarını kullanmaktır. Türkiye’de sadece faizi artırırsanız para politikası aracını kullanıyorsunuz. Çin’de Japonya da hiçbir para politikası aracı uygulamıyor o zaman.

Enflasyonun üzerinde faiz veren birkaç ülke dışında hiçbir ülke yok. Biz kendi ülkemizin sorunlarını ihtiyaçlarını biliyoruz. Ona göre para politikasını uyguluyoruz. Millet gecikmeli de olsa alışacak diye düşünüyorum.”

DURMUŞ YILMAZ: AKLI BAŞINDA KURUM TED­BİRİ ALIR, BANKNOTU BASAR

Eski Merkez Bankası Başkanı olan İYİ Parti Ankara Millet­vekili Durmuş Yılmaz ise 200 TL ve 100 TL'lik banknotların toplam emisyon hacmi içindeki payının yüzde 88'e ulaşması nedeniyle 500 TL'lik banknotun basım zamanının gel­diğini, ancak iktidarın seçim öncesi oy kaybetmemek için buna olumlu bakmayacağını açıklamıştı. Yılmaz, 500 TL'lik banknot basımının gecikmesi halinde para bas­ma maliyetinin artacağı uyarısında bulunarak, “Aklı başında kurum ted­biri alır, banknotu basar” demişti.

GÜNDEM HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ