Ordu’da geçirdiği kaza sonrası engelli kalan Erhan Ergin, 8 kişilik ailesini sakat maaşı ve abisinin ölümü sonrası bakımını üstlendiği yeğenlerini yetim maaşıyla geçindirmeye çalışıyor. Ergin, devlet yetkililerinden iş istiyor ve “Bizim köpekler kadar değerimiz yok. Benim halimi görün. Bizim hayatımızı kolaylaştırmada yardımcı olun" diyor.

Ordu’nun Çaybaşı ilçesine bağlı İlküvez Mahallesi’nda yaşayan Erhan Ergin, minibüsçülük yapıyordu. Beklenmedik bir trafik kaza onun hayatını değiştirdi. 16 ay önce geçirdiği kaza sonucu omirilik felci oldu. Ergin’in eşine evde bakım maaşı, kendisine de sakat maaşı bağlandı. Ergin’in bakmakla yükümlü olduğu anne ve babası, 2 çocuğu ve eşinin yanı sıra 2 yeğeni de vardı. Yaklaşık 6 yıl önce abisi ve eşi yangında hayatını kaybetmiş ve yeğenlerine Ergin sahip çıkmıştı.

Ergin’ın yaşamındaki olumsuz gelişmeler sürdü. Eşinin evde bakım maaşı kesildi. Ergin’in 8 kişilik ailesi şimdi sadece 900 liralık sakat maaşı, yeğenlerine babalarından kalan yetim maaşı ve çiftçilikle geçinmeye çalışıyor. Ergin, devlet yetkililerinden iş istedi ancak sesini duyan olmadı. Ergin, yetkililerin çağrısına kulak vermemesine “Benim talebim işti, başka bir şey istemedim. Engelli de olsam çocuklarıma ekmek götüreyim diye talep ettim. Sesimizi kimse duymadı. İkizce’de gönlü güzel bir kızımız köpeğini veterinere götürmek için 2,5 km. taşıdı ya, o küçük kızımız kadar sesimiz duyulmadı. Ordu’da köpeği ezen vatandaşı buldular, gereken ceza işlemlerini uyguladılar. Bu köpekler kadar bizim değerimiz yok. Olay Ordu Valiliği ve Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne kadar gidiyor, bizim olayımız hiçbir yere gitmiyor. Bizim de o köpek olmamız lazım. Biz insan gibi derdimizi anlatamadık” diye konuştu.

Ergin ANKA’ya başından geçenleri şöyle anlattı:

“Tek katlı bir evde yaşıyoruz. Güzel insanların desteğiyle ayakta kalan bir aileyiz. Bu kaza benim hayatımı değiştirdi. Çok sıkıntılar çektim. İyi bir günümüz geçmedi. Yalnız ve sahipsiz kaldı. Kalbi, gönlü güzel olan insanlar ayrı.”

‘İNSANI SOĞUTUYORLAR O KURUMDAN’

“16 ayda 9 ay eşim bakım, ben de sakat maaşı aldım. Raporumu yenilemediğim için maaş kesildi. Sonra raporu yeniledim, tam bağımlı olmadığımız için bakım maaşı verilmedi. İtiraz ettik. Raporda yüzde 80 olan engellilik oranı itiraz sonrası yüzde 90 oldu. Ama yine kısmi bağımlıymışız, yine maaşı kestiler. Biz de itiraz etmedik. Artık insan yoruluyor. Oradaki memurların insana tavırları farklı, öyle bir şey yapıyorlar ki insanı soğutuyorlar o kurumdan.”

‘BEN GELECEĞİM’ DEDİ, GELMEDİ’

“Kaymakam beye durumun anlatmak için gittik, anlattık durumu. ‘Ben geleceğim yanınıza’ dedi, gelmedi. Ben kazayı geçirdikten 1 yıl sonra başkanımız bizi ziyaret etti.  Belediyeye ilk zamanlar çok ihtiyacım oldu, ama akrabalarım bana yardım etti. Hasta yatağı aldı. Kazadan sonra yaralarım oldu. Yine de (1 yıl sonra) ‘Senin yanında olacağız’ dediler.”

‘EVDE ÇALIŞAN İNSAN YOK’

“Evde çalışan tek bendim. Şu anda evde çalışan insan yok. Şu anda evime tek gelir olarak giren yeğenlerimin, babalarından kalan yüzde 25 hissesi. O onların kendi ihtiyaçlarını ancak karşılıyor zaten. Bir de benim aldığım kaymakamlıktan engelli maaşı. Evet kalabalık bir aileyim, geçimimi nasıl sağlayayım? Köy yerinde yaşıyoruz, annem ile eşim hayvancılık yapıyor. Hayvanlarımızı yetiştirip, büyütüyoruz, satıyoruz. Fındığımız var, onları satıyoruz. Kalbi güzel insanların yardımları var ve onların sayesinde 16 ayı devirdik.”

‘BENİM HALİNİ GÖRÜN’

Ergin şimdi çalışmak istiyor, devletin engelliler için ayırdığı kadronun kendisi gibi engellilere açılmasını talep ediyor. Ergin, “Devlet yetkililerine seslenmek istiyorum, benim halimi görün. Bizim hayatımızı kolaylaştırmada yardımcı olun” diyor.