CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara depreminin ardından toplanan vergilerin nereye harcandığı konusunda bugüne kadar topluma yeterli bilgi verilmediğini, ancak CHP'li belediyelerin kentsel dönüşüm çerçevesinde yıkılan her bina güven içinde yeniden yapılırken, her kuruşuna kadar belde halkını bilgilendirdiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Avcılar'da kentsel dönüşüm alanındaki çalışmaları inceledikten sonra bölge esnafını dinledi. Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli'den kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili bilgi alan Kılıçdaroğlu, amacın belde halkının daha güvenli ve sağlıklı konutlarda oturması olduğunu söyledi. 

"CHP'Lİ BELEDİYELERE PEK ÇOK ENGEL ÇIKARILIYOR, AMA ŞİKAYET ETMEDEN BU ENGELLERİ AŞIN"

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelere pek çok engel çıkarıldığını ifade ederken, "Ama ben arkadaşlarımıza şunu söyledim. Sakın ola ki 'Engel çıkarıyorlar' diye şikayet etmeyin. Sizin göreviniz bütün o engelleri aşmak ve güzel şeyler yapmak, belde halkını kazanmak. Aynısını yapıyorlar, iş birliği içinde yapıyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanımızın da katkıları var. Oradaki bürokrasi de güzel çalışıyor. Avcılardaki bürokrasi de güzel çalışıyor" dedi.

Belediye başkanlarından kentsel dönüşüm planlamaları yaparken, kent estetiğine dikkat etmelerini ve özellikle bol yeşil alan yaratmalarını isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Binalar renkleriyle, görüntüsüyle, balkonlarıyla, süslenmesiyle bir bütün olmalı ve kente güzellik katmalı. Çocuklarımız var onlar da daha yeşil ve güzel kentlerde yaşamak isterler. Yeşil alanların özellikle bol olması lazım" dedi.

Kentsel dönüşümün bir ekip işi olduğunu, finansmanından, kılıp, yapılmasına, vatandaşların ikna edilmesine ve gücen duymalarına kadar her birinin önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın'ın da ülke genelindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını yakından takip ettiğini söyledi.

"BURADA EN ÖNEMLİ OLAN GÜVEN SAĞLAMAK"

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, kentsel dönüşümde en önemli unsurun  güven olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Burada en önemli konu aslında başkan da söyledi, bir güven veren bir belediye şirketinin işin içinde bulunmasıdır. Dolayısıyla müteahhit ile evi yıkılan vatandaşları karşı karşıya getirmek değil, evi yıkılacak ve yeni bir binaya kavuşmak isteyen vatandaşın muhatap olarak belediyeyi görmesidir. Böylece güven içinde evleri yıkılacak, güven içinde binaları yapılacak, o güvenliği sağlayacak belediye olacak. Dolayısıyla sistem kendi içinde güven esasına dayalı olarak yürüyüp gidecek.

Hatırlayanlar olacak Marmara Depremi’nden sonra vergiler toplandı, ancak toplanan bu vergilerin nereye harcandığı konusunda topluma yeterli bilgi verilmedi. Ama, şimdi yıkılan her bina güven içinde yeniden yapılırken, belediye başkanlarımız her kuruşuna kadar belde halkını bilgilendiriyor.

Belediye başkanı arkadaşlarıma ayrıca şunu söyledim: Harcadığınız her para sizin paranız değil, halkın parasıdır. Dolayısıyla  harcadığınız her kuruşun hesabını vermek yeni siyaset anlayışımızın da bir gereğidir. Siyaset halka güven vermeli. Halk siyasete güvenmeli. Karşılıklı güveni oluşturursak Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız."