CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "23 Haziran Demokrasi Şenliği"nde iki yıl boyunca yapılan projeleri anlatması üzerine siyasette hesap vermenin temel bir unsur olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Bizim bütün belediye başkanlarımız yaptıkları her harcamanın hesabını veriyorlar. Hesap vermek bir siyasetçi için gurur ve onur meselesidir. ‘Parayı harcadım, hesabını veriyorum’. Ama devletin bütçesini harcayanlar hesap vermekten korkuyorlar. Hiç kimse endişelenmesin, sıra oraya da gelecek" dedi. Seçimler öncesi "İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder" denildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Tersi nedir? İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır. Size söz veriyorum, dostlarımızla beraber Türkiye’yi kazanacağız" diye konuştu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun 2019 seçimlerini kazanmasının 2. yıldönümü dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “23 Haziran Demokrasi Şöleni” etkinliğine katıldı. Kılıçdaroğlu, kürsüye çıkışı sırasında etkinlikte bulunan yurttaşların attığı “Hak, hukuk, adalet” sloganlarına karşılık, “Hiç merak etmeyin, hakkı, hukuku, adaleti getireceğiz. Bu konuda en ufak bir endişeniz olmasın” dedi.

İptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin bazı insanların boykot çağrılarına karşılık, "Hayır dedim, seçimi boykot etmeyeceğiz, sandığa hep birlikte gideceğiz ve ben bütün İstanbulluların ferasetine güveniyorum. Eğer bu ülkede vatandaşın vicdanına sesleneceksek, vatandaş gereğini yapacaktır" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Ve vatandaş gereğini yaptı" dedi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 23 Haziran Demokrasi Şöleni’nde yaptığı konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:

VE VATANDAŞ GEREĞİNİ YAPTI: Bir aradayız, dostlarımızla beraberiz. Bir seçim yapıldı, Ekrem Bey ayrıntılara girdi ve o seçim iptal edildi. Doğrusunu isterseniz, iptal edileceğini hiç düşünmüyordum. Çünkü ‘en azından hukukun bir kırıntısı kalmıştır. Dolayısıyla iptal edilmez’ diye düşünüyordum. İptal edildi, derhal Parti Meclisi’mizi topladık. Bazı arkadaşlarımız seçimin boykot edilmesini istediler. Hayır dedim, seçimi boykot etmeyeceğiz, sandığa hep birlikte gideceğiz ve ben bütün İstanbulluların ferasetine güveniyorum. Eğer bu ülkede vatandaşın vicdanına sesleneceksek, vatandaş gereğini yapacaktır. Ve vatandaş gereğini yaptı.

O GÜNKÜ MUTLULUĞU ASLA UNUTAMAM: 23 Haziran’da Türkiye’nin her tarafından gelen örgütümüz, artı Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, alandaydı ve çalışıyordu. Akşam saatlerinde hepimiz heyecanla sandıkların açılmasını bekledik. Ve sandıklar açıldı. Televizyonların yaptığı açıklamalardan çok erken bize sonuçlar dökülmeye başladı. O günkü mutluluğumu asla unutamam. Bu mutluluğun temelini oluşturan, evet bu ülkede demokrasi var ve insanlar bu ülkede demokrasiye inanıyorlar. Haksızlık yapanlara ders vermesini biliyorlar ve ders verdiler. Bu çok önemliydi.

HALKINA HESAP VERDİ: Siyasette verilen sözün arkasında durmak kadar değerli bir şey yoktur. Bir söz verdiyseniz gereğini yapacaksınız. Beni mutlu eden şu, evet bir büyükşehir belediye başkanı, evet seçildi, çaba harcadı. Ama bugün yaptığı çabaların, verdiği sözlerin ne kadar gerçekleştiğini İstanbullular ile paylaştı. Ne demektir, halkına hesap verdi. Siyaset kurumunun temel unsuru, ögesi vatandaşına hesap vermektir.

HESAP VERMEKTEN KORKUYORLAR. SIRA ORAYA DA GELECEK: 7 temel ilke belirlemiştik. O ilkelerden biri de harcadığınız her kuruş sizin paranız değil, halkın parasıdır. O parayı harcarken çok titiz davranın ve mutlaka hesabını vatandaşa verin. Yeni bir anlayışı, yeni bir siyaseti Türkiye’nin gündemine getirmek istiyorduk ve getirdik de. Bizim bütün belediye başkanlarımız yaptıkları her harcamanın hesabını veriyorlar. Hesap vermek bir siyasetçi için gurur ve onur meselesidir. Parayı harcadım, hesabını veriyorum. Ama devletin bütçesini harcayanlar hesap vermekten korkuyorlar. Sıra oraya da gelecek. Hiç kimse endişelenmesin, sıra oraya da gelecek.

DEMOKRASİYİ DOSTLARIMIZLA BERABER GETİRECEĞİZ: Ekrem Bey, 23 Haziran günü televizyonlara çıktığında seçim sonuçlarıyla ilgili kullandığı bir cümle vardı. Hafızalarda yer etmesini isterim. ‘Hak yemem ama hakkımı da yedirmem.’ Bu önemlidir. Biz hak yemeyiz, ama hakkımızı da milletimizin hakkını da kimseye de yedirmeyiz. ‘Alacağımız çok yol var’ dedi. Evet, ama sadece İstanbul’da değil. Bütün Türkiye’de alacağımız çok yol var. Türkiye’ye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz, dostlarımızla beraber getireceğiz. Bunun mücadelesini vereceğiz. Gerekirse 24 saat çalışacağız, bu millete sözümüz var. Dedik ki hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Belediye başkanlarımızın olduğu, görev yaptığı yerde, hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek ve asla ayrım yapılmayacak. Bana oy verdi, vermedi ayrım yapılmayacak. Kin ve öfkeyle siyaset yapılmayacak. Herkesi kucaklayacağız, herkese hizmet götüreceğiz. Tek istisnası onu da söylemiştim belediye başkanı arkadaşlarıma, yoksul mahallelerden başlayarak pozitif ayrımcılık yapacaksınız. O insanlara hizmet gitmedi, o insanlara hizmeti götüreceğiz. Kucağımız açacağız o insanlara. Siyaset, nasıl insanların çıkarı için çalışabilirmiş onu göstereceğiz dedik ve gösterdik.

İSTANBUL'U KAZANAN TÜRKİYE'Yİ KAZANIR: Son bir cümle, ‘İstanbul’u kaybeden, Türkiye’yi kaybeder’ demişlerdi. Tersi nedir? İstanbul’u kazanan, Türkiye’yi kazanır. Siz söz veriyorum, dostlarımızla beraber Türkiye’yi kazanacağız.