CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, okulların açılmasına günler kala Eskişehir'de kırtasiye dükkanlarını gezdi. Kırtasiyecideki bir anne, anasınıfı ve 6.sınıf öğrencisi olan iki çocuğunun masrafının toplam 3 bin 200 lira olduğunu söyledi. Kırtasiyeci Baran Güven, “Yarım yamalak alabiliyorlar. Silgi alıyorlar mesela. ‘Silgiyi iki üç parçaya bölüp öyle vereyim’ diyorlar. … Bir iki tane listeyle geldiler. Moralleri bozulup gittiler. Bin 200 lira tuttu, almadılar” diye konuştu.

CHP milletvekili Çakırözer, yeni eğitim ve öğretim dönemini başlamasına kısa bir süre kala seçim bölgesi Eskişehir’de kırtasiyecileri gezdi. Çakırözer’in girdiği dükkânda çalışan Baran Güven, okullardan verilen listelerin geçen sene 400-500 liraya alındığını, bu sene ise bin ile bin 500 lira arasında olduğunu söyledi. Güven şöyle devam etti:

“Defterler geçen sene 15-20 lira bandındaydı. Bu sene 35-45 lira arasında dolaşıyor. 72 yaprak defter 37 lira. Geçen sene 96 yaprak defteri 15-20 lira bandında satıyorduk, bu sene alamadılar diye yaprağı azalttık. Boyalar direkt ithal ürün olduğu için 50 lira ile 120 lira arasında dolaşıyor. 24’lü boya 120 lira. Geçen yıl bu 40-50 lira bandındaydı. Sınav grubu kitaplarında fiyatlar direkt çarpı üç oldu. Onlarda da anca ikinci el satabiliyoruz. Sıfır olmuyor yani.

“MÜŞTERİ BİR KİTABI 50-70 LİRAYA ALACAĞINI SANIYOR”

Müşteri geliyor, bir kitabı 50-70 liraya alacak sanıyor. Bir geliyor 240 lira. Bu sıfır kitap. 10 tane soru bankası alsa, 10 konu alsa adama 5 bin liraya mal olacak. Alamayacak tabii. Doğal olarak ‘İkinci ellere bakın’ diyorum. Yayınevleri batıyor ya da müşteriler gelip satıyor. Aslında sıfır ürün ama 70 liraya veriyorum mesela. Bunlar alım gücüne biraz daha yakın olduğu için bunları satabiliyorum.

Öğrenciler artık ‘Ben bunun fotokopisini çekeyim’ diyor. Bir top kâğıt 120 lira. 500 sayfanın fotokopisini çektir, 200 liraya mal olur.

Yarım yamalak alabiliyorlar. Silgi alıyorlar mesela. ‘Silgiyi iki üç parçaya bölüp öyle vereyim’ diyorlar. Evde bölüp öyle veririz diyorlar. Çocuk zaten kaybeder diye böyle idare etmeye çalışıyorlar.

Bir iki tane listeyle geldiler. Moralleri bozulup gittiler. Bin 200 lira tuttu, almadılar. ‘Yüzde 20 de indirim yaparım’ dedim, yine de almadılar. Birinci sınıf öğrencisiydi.

“OKULLARDA VELİLERE BİRTAKIM KIRTASİYE ÜRÜNLERİNİ ALMALARINI SÖYLÜYORLARMIŞ”

Zaten okullarda şöyle bir durum varmış. Okullarda para almak yasaklanmış galiba, artık velilere birtakım kırtasiye ürünlerini almalarını söylüyorlarmış. Mesela 10 top kâğıt, tahta kaleminden 20 tane. Çocuk bunu kullanamaz ama bunları aldırtıyorlar. Listesinden tahta kalemden 20 tane var. Çocuk ne yapacak bunu? Öğretmenlerine veriyorlar.

Kâğıt grubu, kırtasiye ürünleri arasında en fazla enflasyon yiyen grup oldu. Sınav grubunda olduğu gibi. Çünkü dolar enflasyonu ile de ilgili, sadece TL değil. Bizde üretilmiyor. 2003’te sattılar. Ondan dolayı artık üretilmiyor. Kartonlar normalde 10 lira ama ben 6 lirada tuttum. Geçen yıl ben bunları 2-3 liradan satıyordum. Şu an stoktan kullanıyorum. Aslında sermayeden yiyorum yani. Simli kâğıt 80 lira.”

“İKİSİNİN MASRAFI 3 BİN 200 LİRA TUTTU”

İki çocuğu ile kırtasiyeye gelen bir anne, “Biri daha anaokulu. Kalemi, defteri, çantası içinde ikisini toplam masrafı 3 bin 200 lira tuttu” dedi.

Kırtasiye alışverişine çıkan üniversite öğrencilerinden biri “Akademik ajanda geçen sene 50-60 liraydı. Şimdi 98 lira. 120 yaprak defter 50 lira olmuş. Almayacağız bu gidişle” diye konuştu.

Çakırözer’in “Krediniz, bursunuz yetecek mi” diye sormasının ardından öğrencilerden biri, “Bize burs çıkmadı zaten. Defter, renkli kalem almamız lazım. Diğer yerlere baktık fiyatlar çok pahalı. İndirim kovalıyoruz. Başka çare yok” dedi.

ÇAKIRÖZER: KÂĞITTA VE TEMEL KIRTASİYE MALZEMELERİNDE KDV SIFIRLANMALI

Çakırözer ise şöyle konuştu:

“Geçen 400-500 liraya dolan bir okul çantası, bu yıl bin 200-bin 500 liraya dolar hale gelmiş. Yani yüzde 300 artmış görünüyor. Üç katına çıkmış görünüyor fiyatlar. Öğrenciler, aileler fiyatlara bakıyor. Bazısı ‘Biraz daha bekleyeyim’ diyor. Bazısı biraz daha ucuzunu aramaya çalışıyor. Ama görüyoruz ki tüm aileler bu pahalılıktan şikayetçi. Bir an önce kâğıtta olsun, temel kırtasiye malzemelerinde olsun KDV’nin sıfırlanması gerekiyor. Buna ihtiyaç var.

Kâğıt üretimi konusunda devlet yeniden inisiyatif almalı. SEKA’nın özelleşmiş olması Türkiye’yi sadece gazete kağıdına değil kırtasiye için gerekli olan kağıtlarda da dışa bağımlı hale getirmiş durumda. Ekonomi de doların kurun da artması sonrasında kağıtlar olağanüstü olarak fiyatları artmış. Bu şekilde vatandaşların, hele iki üç çocuğu olan ailelerin sadece okulun başında 4 bin, 5 bin, 6 bin lira kırtasiye masrafı yapıyor olması, çok ama çok o ailelerin bütçesini zorlayan bir husus. Bir an önce devletin bu konuda adım atması gerekiyor. Buna, KDV’yi sıfırlayarak başlamak lazım. Kırtasiye masraflarında ailelere yardım yapılması lazım. Belediyelerimiz olarak bizler yapıyoruz, yapacağız. Devletin bu konuyu genel politika olarak ele alması gerekiyor. Yoksa eğitim yılı, bu yıl maalesef deftersiz, kalemsiz başlamak durumunda olacak.”