Rotary Kulübü 2430. Bölge Guvarnörü Serhan Antalyalı’nın önderliğinde Spina Bifida hastalığına yakalanmış çocuklara akülü sandalye sağlamak amacıyla “1 Çocuk 1 Hayat” projesi başlatıldı ve Ankara'da 13 çocuk akülü sandalyesine kavuştu. Spina Bifida Komite Başkanı Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu “Bizler Spina Bifida’lı çocuklarımızın yaşamlarında küçük bir fark yaratmak ümidiyle yola çıktık” dedi. Kampanya kapsamında Türkiye genelinde 48 Rotary Kulübü’nün çabaları, yaklaşık 2000 bağışçının desteğiyle 100 çocuğa 100 akülü sandalye satın alındı.

Ankara Swiss Otel’de dün yapılan teslim törenine Gazi Rotary Kulübü, Gaziosmanpaşa Rotary Kulübü, Koru Rotary Kulübü, Başkent Rotary Kulübü, Beysukent Rotary Kulübü, Anıttepe Rotary Kulübü, Bahçelievler Rotary Kulübü, Çayyolu Rotary Kulübü ve Emek Rotary Kulübü destek verdi.

Rotary 2430. Bölge Spina Bifida Komite Başkanı Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu’nun teslim töreninde yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:

“BU PROJE BENCE YILIN EN GÜZEL PROJESİ OLDU”

“Rotary 2430. Bölge Guvernörü Serhan Antalyalı, Adana’da olması sebebiyle törenimize katılamadı. Yerine benim konuşmamı rica etti. Ayrıca bildiğiniz gibi Bölge Spina Bifida Komite Başkanı’yım. Onun için iki şapkayla tek konuşma yapacağım. Bu proje bence bu yılın en güzel projesi ve bütün dönemler içerisinde en çok içimizi ısıtan projelerden birisi oldu. Bu proje kapsamında RunAntalya’da koşucu olduk ve bağış topladık. Ulaştığımız rakamlar bize Rotary’nin gücünü gösterdi.”

“HER BİRİMİZ ROTARY ÇARKININ BİR DİŞLİSİ OLARAK BİR ARADA BÜYÜK İŞ BAŞARDIK”

Rotary Kulübü’nün sembolünün “çark” olduğunu ve her bir rotaryenin, bu çarkın birer dişlisi olduğunu dile getiren Çobanoğlu, “Tek tek her birimiz çarkı oluşturan küçük birer dişli olarak bir çark oluşturmak üzere kulüplerimizde bir araya geldik. Çarklar bir araya geldiğinde birbirine uyumlu dişlilerle yapılamayacak çok büyük işleri başarabilmeyi sağlarlar. İşte biz de bu proje ile Türkiye’de çok büyük bir iş başardık. 2430. Bölge Rotaryenleri olarak, bağışçılarımızla birlikte büyük bir işi başardık diye düşünüyorum” dedi.

“EKMEKLERE FOLİK ASİT KONULMASI YÖNÜNDE BELEDİYELERLE GÖRÜŞÜYORUZ”

Spina Bifida hastalığının kalıtsal değil doğumsal bir hastalık olduğuna dikkat çeken ve bu hastalığın ortaya çıkmasında büyük oranda folik asit eksikliğinin etkili olduğunu söyleyen Çobanoğlu şöyle konuştu:

“Spina Bifida, doğumsal olarak ortaya çıkan hastalıklardan birisi. Annenin gebe kalmadan önceki üç ay ve sonrasındaki üç ay içinde folik asit eksikliği nedeniyle meydana gelen bir hastalık. Bu nedenle genç kadınlarımızın folik asitli yiyeceklere ulaşması son derece önemli. Bu amaçla Ankara, Samsun, Sinop, Antalya, Eskişehir belediye başkanlarıyla görüştük ve halk ekmek fabrikalarının ürettiği ekmeklerde folik asit kullanılması yönünde çaba sarf ettik. Bir kısmını başardık. Samsun’da folik asitli ilk ekmekler elimize ulaştı. Bununla gurur duyuyoruz. Çünkü gelecek kuşakların bu hastalıktan mümkün olduğunca etkilenmemelerini istiyoruz. Hastalık nedeniyle yürüyemeyen çocuklarımızın da bu dokunuşumuzla, ailelerinin desteğiyle yaşam başarısının en üst düzeyde olacağına inanıyorum. Biraz önce konuştuğum çocuklarımız oldu. Hepsi çok zeki. Umutları capcanlı ve topluma yararlı bir birey olmak yönünde fark yaratacak hayalleri var. Geleceğin doktorları, öğretmenleri, mühendisleri olacaklar. Bizler de belki yaşamlarını kolaylaştırmak açısından küçük bir fark yaratmak ümidiyle, bir araya gelerek onlara destek vermek istedik. Dediğim gibi birey olarak, çarkları oluşturan dişliler aracılığıyla farklı büyüklükte çarklar bir araya gelince yapılmaz denileni başarabiliyoruz.”

"100 ÇOCUĞA 100 AKÜLÜ SANDALYE ALDIK"

Prof. Çobanoğlu, “Spina Bifida’lı yürüyemeyen çocuklar için 48 Rotary Kulübü’nün çabaları, 2000 civarında bağışçının desteğiyle 100 çocuğa 100 akülü sandalye aldıklarını dile getiren Çobanoğlu, “Tıbbi bilgileriyle bu konuda hep yanımızda olan 'kanatsız melek' Dr. İbrahim Alataş ve Barış ile bağış yapan dostlarımıza teşekkür ederiz” dedi.

Prof. Dr. Nesrin Çobanoğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu konuda emek veren herkese ama en değerlisi siz konuklarımıza aileler ve özel çocuklarımıza teşekkür ediyorum. Çocuklarımız, hareket yeteneklerini kısmen kolaylaştıracak bu sandalyelerle büyük başarılara koşsun istiyoruz. Ben bir hekimim ve biliyorum ki bu sandalyelere sahip olacak çocuklarımız arasından gelecekte meslektaş olacaklarım çıkacak. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”