FAHRETTİN ÖZTÜRK

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği hakkında ‘kapatma’ davasının ardından açılan ‘yokluğun tespiti (derneğin varlığının kanuna uygunluğu)’ davasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahillik talebi kabul edildi. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği Dayanışma Grubu'nca duruşma öncesi yapılan açıklamada, “Bizler; adil, insan haklarına saygılı ve kapsayıcı bir toplumun ancak güçlü bir sivil toplumla birlikte inşa edilebileceğine inanıyor ve sivil topluma yönelik baskılara bir an evvel son verilmesini istiyoruz" denildi.

İstanbul Beyoğlu’nda faaliyet gösteren Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği hakkında açılan ‘yokluğun tespiti’ davasına İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde bugün devam edildi. Duruşmaya, derneğin çok sayıda avukatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatları katıldı. Dernek gönüllüleri de duruşmayı izlemek için mahkemede hazır bulundu.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI AVUKATI: DERNEĞİN AMACI KANUNA VE AHLAKA AYKIRI HALE GELDİ

Duruşmada kendisine söz verilen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı, davaya müdahillik taleplerinin kabul edilmesini talep etti. İçişleri Bakanlığı’nın avukatı ise davalı dernek hakkında İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı hale gelmesi nedeniyle fesih davası açtıklarını belirterek, yokluğun tespiti davasının kabul edilmesini talep etti.

Derneğin avukatları ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahillik taleplerinin reddedilmesini ve savunmalarını hazırlamaları için kendilerine süre verilmesini talep etti.

AİLE BAKANLIĞI'NIN MÜDAHİLLİK TALEBİ KABUL EDİLDİ

Mahkeme, Aile Bakanlığı’nın müdahillik talebini kabul ederek, dernek hakkında İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan fesih davasının incelenmesi için dosyanın istenmesine karar verdi. Mahkeme, derneğe ait defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi için dosyanın iki bilirkişiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı 9 Mayıs 2023 tarihine erteledi.

“SİSTEMATİK OLARAK HEDEF GÖSTERİLİYORUZ”

Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği Dayanışma Grubu, duruşma öncesinde adliye önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına konuşan Ümit Efe, şunları söyledi:

“Sistematik olarak hedef göstermelerin ardından Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği'ne, biri ‘derneğin yokluğunun tespiti’, diğeri ise ‘kanuna ve ahlaka aykırılık’ gerekçesiyle ‘derneğin feshi’ davası olmak üzere iki ayrı dava açılmıştır. Her iki davanın ilk duruşmaları nisan ve mayıs aylarında görüldü.

CEDAW KOMİTESİ AİLE BAKANI YANIK’A DAVALARI SORDU, ANCAK BAKAN CEVAP VERMEDİ: Hatırlanacağı üzere, yokluğun tespiti talepli davada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı müdahillik talebinde bulunmuştu. Bu sene, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi (CEDAW) 82. Oturumu’nda, Türkiye gözden geçirmesi oturumları kapsamında CEDAW Komitesi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskıları ve Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne açılan davaları da sordu. Cenevre'de gerçekleşen oturumlara Türkiye delegasyonunun başı olarak katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kendi bakanlığının müdahil olduğu davalar hakkında komiteye bir cevap vermedi.

KOMİTE, TÜRKİYE’Yİ ARTAN BASKILAR VE DAVALAR KONUSUNDA UYARDI: Komite, Tarlabaşı Toplum Merkezi davası başta olmak üzere Türkiye'de sivil topluma ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik artan baskılara dikkat çekerek, Türkiye'yi sivil toplum örgütlerine yönelen baskılar ve davalar konusunda uyardı. Bunun yanı sıra Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne karşı açılmış olan davalar, AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Delegasyonu ve Birleşmiş Milletler insan hakları savunucularının korunması özel raportörleri düzeyinde takip edilmekte ve derneğin faaliyetlerinin tamamen meşru ve önemli olduğu ifade edilmektedir.

DERNEĞİN KAPANMASINA KARŞI GÜÇLÜ BİR ULUSLARARASI KAMUOYU OLUŞTU: Uluslararası insan hakları mekanizmalarının ortaklaşarak Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne verdiği destek ve dayanışma, derneğin kapanmasına karşı güçlü bir uluslararası kamuoyu oluştuğunu ortaya koymaktadır. Öte yandan, İçişleri Bakanlığı da Tarlabaşı Toplum Merkezi'ne karşı açılan bir diğer dava olan derneğin kapatılması davasında müdahillik talebinde bulunmuştu. Hatırlanacağı üzere, kapatma davasında faaliyetten alıkonulmaya ilişkin tedbir kararını mahkeme, Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin itirazı üzerine kaldırdı. Bu karara karşı İçişleri Bakanı istinaf başvurusunda bulunmuştu. İstinaf başvurusunu değerlendiren üst mahkeme, İçişleri Bakanlığı’nın başvurusunu usulden kesin olarak reddetti.

BİZİ HEDEF GÖSTEREN GAZETECİ VE KURUMLAR HAKKINDA SUÇ DUYURULARINDA BULUNDUK: Tarlabaşı Toplum Merkezi, tüm bu süreçlerde kendisine yöneltilen suçlamalar ve karalamalara karşı nefret söylemini yeniden üretmemeyi ilke edinmiştir. Bununla birlikte Tarlabaşı Toplum Merkezi, kendisini bir yılı aşkın bir süredir sistematik şekilde hedef gösteren gazeteci ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunarak hukuki süreci sürdürmektedir. Bugün de Tarlabaşı'nı tam 16 senedir çocukların ve kadınların bir araya gelebilecekleri güvenli alanları kurarak, hak temelli bir sosyal hizmet modeli uygulamak, ortak yaşama kültürünü geliştirmek amacıyla çalışan Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği'nin varoluş amacının ortadan kalkması gerekçesiyle yokluğunun tespit edilmeye çalışıldığı bir davanın duruşmasına katılmak için buradayız.

DAVALAR VE HEDEF GÖSTERMELER, DERNEĞİN FAALİYETLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİNİ NEREDEYSE İMKANSIZ HALE GETİRDİ: Hepimiz biliyoruz ki Tarlabaşı'nda yoksullukta, kadın ve çocukların özgür bir şekilde hayata katılma, eğitim ve adalet başta olmak üzere haklara erişme ihtiyacı da aynen devam etmektedir. Ancak Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne yönelik süren davalar ve bir seneyi aşkın süredir devam eden hedef gösterme ve nefret söylemleri, derneğin faaliyetlerini gerçekleştirmesini neredeyse imkansız hale getirmiştir.

SİVİL TOPLUMA YÖNELİK BASKILARA BİR AN EVVEL SON VERİLMESİNİ İSTİYORUZ: Bizler; adil, insan haklarına saygılı ve kapsayıcı bir toplumun ancak güçlü bir sivil toplumla birlikte inşa edilebileceğine inanıyor ve sivil topluma yönelik baskılara bir an evvel son verilmesini istiyoruz. Mahkemenin, Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği’ne açılan yokluğun tespiti davasını en kısa sürede reddederek hukuka uygun bir karar vereceğine inanıyor, derneğin faaliyetlerine bir şekilde devam edebilmesini talep ediyoruz.”