HABER: OKTAY YILDIRIM  - KAMERA: ADEM KARABAYIR

Koronavirüs pandemisinde uygulanan kısıtlamalar nedeniyle zor günler geçiren ve bu süreçte ağır para cezalarıyla karşılaşan tekel bayileri, “Biz olmasak ekonomi batar. Vergisi silinen şirketlerin vergisini de biz ödüyoruz. Açlığa, ölüme, sefalete mahkum edilen biziz” açıklamasını yaptı. Türkiye Tekel Bayileri Platformu'nun çağrısı ile Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda "sarı yelek" giyerek eylem yapan esnaf, BAĞ-KUR ve SGK prim borçları ve cezalarının silinmesini istedi. Eyleme destek veren CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de "Sizi tekelci sermayeye kurban etmek için üzerinize geliyorlar" dedi.

PANKART AÇIP DÜDÜK ÇADILAR

Kadıköy'de daha önce yaptıkları eylemde mavi yelek giyen esnaf, bu kez "sarı yelek"le meydana çıktı. Pankart açarak "Ekmeğime kilit vurma" diyen esnaf, düdük çalarak, yasakları ve kendilerine kesilen ağır para cezalarını protesto etti. Eylemde, Birleşik Esnaflar Derneği Başkanı Hüseyin Ataçer, Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş, Tekel Bayileri Derneği İstanbul İl Başkanı Zeki Karbulut ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker birer konuşma yaptı.

"ESNAF MAĞDUR OLMUŞ, İFLASA SÜRÜKLENMİŞTİR"

Birleşik Esnaflar Derneği Başkanı Hüseyin Ataçer, “Tedbiren alınmış yasaklara rağmen kalabalık toplantılar lebalep doldurulmuş, kongre salonları, tıka basa çalışan metrobüsler, otobüsler, toplu taşıma araçları ve kalabalık sokaklar pandemiyi birinci, ikinci ve hatta üçüncü dalgalara taşıyacaktır. Bu süre içinde alınan tedbirler esnetilmiş, önemini yitirmiştir. Buna rağmen esnafa getirilen yasaklar sürdürülmüştür. Esnaf mağdur olmuş iflasa sürüklenmiştir” dedi. Ataçer daha sonra tekel esnafının ayakta kalabilmesi için taleplerini sıraladı:

“- Pandemi sürecinde tahakkuk eden vergilerin BAĞ-KUR ve SGK primleri silinsin.

- Kira stopajları, fon ve harçları kaldırılsın, gelire göre adil vergi düzeni getirilsin. 

- Haksız rekabete neden olan zincir marketlerin çalışma saatleri yeniden düzenlensin, pazar günleri ise tam kapatılsın.

- Sigarada olduğu gibi alkollü içeceklerde perakende satış noktalarında tek fiyat uygulamasına geçilsin.

- Alkollü içeceklerin yüksek vergi oranı nedeniyle kaçak ve merdiven altı üretimin artması tüketicinin mağduriyetine ve ölüme neden olmaktadır. Bu ürünlerinin vergi oranı düşürülsün. 

- 22:00- 06:00 saatleri arasında uygulanan alkol satış yasağı, zincir marketlerin kapanış saatlerinden iki saat sonrasına çekilsin ve yasal içkiye değil, uyuşturucuya karşı önlem alınsın.

- Tedbirli tam çalışmaya geçilsin. 

- Esnaf odaları demokratikleştirilsin ve meslek odaları esnafın sorunlarına sahip çıksın.”

"BİZ OLMASAK EKONOMİ BATAR"

Türkiye Tekel Bayiler Platformu Başkanı Özgür Aybaş ise “Gücümüzün yettiği kadar nefesimiz yettiği kadar mücadele için geldik. Bize diyorlar ki 'Küçük esnaf', biz olmasak ekonomi batar. Biz 155 bin tekel bayisi, bu sistemi besleyen tekel bayileriyiz. ‘Hadi oradan’ diyoruz. Bizlerin ödediği vergiler arşa köprü olur üstüne ücreti bize mukabil olur. Onun için bize küçük diyenlere sesleniyorum. Bizim dükkanlarımız küçük olabilir, ama bizim yüreğimiz kocaman” diye konuştu.

“ODA BAŞKANLARI NİYE BURADA YOK”

Aybaş, oda başkanlarına da seslenerek, “Oda başkanları niye burada yok. Hani biz küçüktük, tek başımıza bir şey yapamazdık. Gelselerdi ya başımızda burada durmaya. Yok. Aman ha onlar koltuğu boş bırakmasın. Kaparlar sonra. Gerçi onların da bir suçu yok. Emir kulu hepsi” dedi.

"HAFTA SONLARI CEZALANDIRILIYORUZ"

Tekel Bayileri Derneği İstanbul İl Başkanı Zeki Karbulut da hafta sonu kapatılmakla cezalandırıldıklarını söyledi. Karabulut “Temsilini yapmaya gayret ettiğim tekel bayileri de emsal tüm alışveriş mekanları 21.00'de kapatılmasına rağmen, 20.00'de kapatmak ve hafta sonu kapalı olmakla cezalandırılmış durumda. Evet, ceza diyoruz adına bu çifte standardın. Çünkü ne örneği ne açıklaması var bu durumun” diye konuştu.

"VERGİSİ SİLİNEN ŞİRKETLERİN VERGİSİNİ DE BİZ ÖDÜYORUZ"

Avcılar Bar ve Çalışanları Derneği Başkanı Murat Akbaş, evine ekmek götüremediği için intihar eden esnaf olduğunu anımsatarak şöyle konuştu:

“Ekmeği elinden alınmış kaderi ile baş başa bırakıldığımız için Özgürlük Meydanı'nda açıklama yapıyoruz. Evine ekmek götüremediği için 1.5 yaşındaki çocuğunu eve bırakıp eşi ile birlikte intihar eden bizde. Bakmayın burada az kişi olduğumuza 25 milyonu temsil ediyoruz. Toplumun hiçbir kesimine uygulanmayan baskı bizde. Bizlerden toplanılan vergilerle sermayenin vergisini ödeyen bu iktidar, bizlere bunu reva görüyor. 21 kalemde vergi ödüyoruz. Vergisi silinen şirketlerin vergisini de biz ödüyoruz. Açlığa, ölüme, sefalete mahkum edilen biziz.”

"TEKEL BAYİLERİ BU ÜLKENİN VERGİ DAİRESİ GİBİDİR"

Esnafın eylemine destek veren CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de şunları söyledi:

“Sizi tekelci sermayeye kurban etmek için üzerinize geliyorlar. Fahiş, yüzbinleri bulan cezaları size reva görüyorlar. Tekel bayileri bu ülkenin vergi dairesi gibidir. Kendisi bir lira o iş için para alıyorsa üç lira da gidip devlete vergi olarak ödüyor. Tekel bayilerine yapılan bu baskı politik bir baskı. Yaşam tarzına doğrudan müdahale. Bu baskılar bir yılda Türkiye demokrasisini 149. sıraya itti. Bu pandemi sürecinde lebalep kongre yaparken, kurultay yaparken esnafın şartlara riayet ederek satış yapmasına engel olup sınırlama getirdiler. Bu sınırlamaları da tekelci büyük marketlerin kapanış saatine denk getirdiler. Esnaf bu süre içerisin de yeteri kadar destek görmediği için ayakta kalmak için mücadele ediyor. Buna bile müsaade edilmiyor.” 

"FARKINDALIK YARATMAK İÇİN SARI YELEKLİ EYLEM"

Tekel Esnafı Özdal Penzaroğulları ise dikkat çekebilmek için eylemlerini sarı yelek giyerek yaptıklarını belirtti. Penzaroğulları şunları söyledi:

“Bizler Türkiye Tekel Bayii Platformu olarak Türkiye’nin dört bir yanından tek çatı altında toplandık. Pandemi kısıtlamaları başladığı zaman gross marketler alkol satabiliyordu tekel bayileri ise kapılıydı. Toplandık sesimizi duyurduk hafta sonları onlara da yasak geldi. Kısıtlamalardan dolayı hafta sonları gross marketler açık, kırtasiye ürünleri gibi bir sürü ürünler satabiliyorlar. Biz küçük esnaflar satamıyoruz. Devlet 22:00 yasağını ilk çıkarttığı zaman bize dediler ki Türkiye’nin özel yasağıdır, Avrupa’nın her tarafında küçük esnaf kapatıyor dediler. Biz de tamam bizde 22:00’de kapatalım her gün 63 bin lira ceza yiyeceğiz diye bunun stresiyle yaşamayalım. Avrupa’daki gross marketlerin çalışma saatleri gibi 18:00’e çekilsin kapalı olsun. Bir de sabit satış fiyatı olsun. Küçük esnafla gross market arasında dağlar kadar fark var. Bunların yanı sıra ise bir de sanal marketleri var. Bu da mahalle bakkallarının ışıklarının söndüğü anlamına geliyor.”