Üretiminde ve tescilinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin destek sağladığı yerli ve milli pamuk türü Türkan’ın hasadı, ‘Türk Sinemasının Sultanı' Türkan Şoray’ın katılımıyla yapıldı. Şoray, “Pamuk, Çukurova'nın altınıdır, en büyük değeridir. Pamuk çeşidine adımın verilmesi beni son derece onurlandırdı. Bu onuru hayatım boyunca taşıyacağım. Hayatımın en güzel anlarından birini yaşamama sebep oldunuz. Bunu hiç unutmayacağım. ‘Pamuğun Sultanı’ olmak çok güzel bir şey” dedi.

Adana Büyükşehir Belediyesi, Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Atlas Tohumculuk ve pamuk ıslahçılarının iş birliği ile 12 yıllık AR-GE çalışmaları sonucunda tescil edilen yerli ve milli pamuk türü Türkan'ın tanıtımı ve hasadı yapıldı.

Tarsus’un Çiçekli köyünde düzenlenen Tarla Günü etkinliğine, 'Türk Sinemasının Sultanı' Türkan Şoray, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve eşi Nuray Karalar, Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Abdullah Çil, üreticiler, konuklar, bürokratlar, tarım işçileri ve bölge halkı katıldı.

"PAMUĞUN SULTANI OLMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU"

Pamuk toplayan kadınlarla yakından ilgilenen Türkan Şoray, kendisine hediye edilen yazmayı boynuna taktı.

Hayranlarının sevgi gösterileri karşısında duygulanan Şoray, “Çukurova denilince pamuk akla gelir. Pamuk, Çukurova'nın altınıdır, en büyük değeridir. Pamuk çeşidine adımın verilmesi beni son derece onurlandırdı. Bu onuru hayatım boyunca taşıyacağım. Hayatımın en güzel anlarından birini yaşamama sebep oldunuz. Bunu hiç unutmayacağım. ‘Pamuğun Sultanı’ olmak çok güzel bir şey” dedi.

"ARAMIZDA OLMASI BİZİM İÇİN BÜYÜK ONUR"

Başkan Zeydan Karalar da “Türkan Şoray, çok iyi bir sanatçı olduğu kadar kalbi de çok güzel bir insan. Bu özellikleri de onu çok değerli yapıyor. Aramızda olması bizim için büyük onur. Kendisine bütün kalbimle teşekkür ediyorum. Çocukken ailecek pamuk toplamaya giderdik. Annem çok çalışır, herkesten çok pamuk toplardı. Hayatımın ilk hatıraları, aklımda kalan ilk görüntüler bunlardır” diye konuştu.

"YERFISTIĞI ISLAHIYLA İLGİLİ DE ÇALIŞIYORUZ"

Enstitü yöneticilerini ve emeği geçenleri kutlayan Başkan Zeydan Karalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kafasındaki tarımı hayata geçirdiklerini belirterek şunları söyledi:

“1924’te bu enstitüyü kurdurmuş. Ne kadar ileri görüşlü bir ulusal öndere sahip olduğumuzu asla unutmayalım. Yerli ve milli tohum üretilmesi olağanüstü önemli bir hadise ve emeği geçenleri kutluyorum. Nerede memleketimize faydalı bir hizmet varsa ona destek olmak, tanıtmak bizim görevlerimizdendir. Şu anda da bunu yapıyoruz. Alışık olunan belediyeciliğin üzerine, kentimizin zenginliklerini ortaya çıkaran ve değerlendiren, tanıtan bir anlayışla çalışmaya devam ediyoruz. Yerfıstığı ıslahıyla ilgili de çalışmalarımız var. Tohum aldık, çiftçilere dağıttık. Ayrıca şu anda yeni bir fıstık tohumunu da enstitümüzle birlikte yerlileştiriyoruz. Bunlar, belediyelerin yaptığı alışılagelmiş işlerden değil. Adana Büyükşehir Belediyesi olarak, bu işlerle ilgili başarılı çalışmalar, iş birlikleri gerçekleştiriyoruz. Adana, dünyanın en önemli üç ovasından birinin merkezinde yer alan şehrimiz. Tarıma çok elverişli bir noktadayız. Çeşitli ürünlerin fidelerini dağıtarak üreticimizi destekliyoruz. Bu konuda özellikle kadınlarımızı kooperatifler kurarak destekliyoruz. Kadınlarımızın ekonomik açıdan güçlenmesi, hayata dair her alanda var olması bizim için çok önemli.” 

"YURT DIŞINDA PAMUK ÇEŞİTLERİNE KRALİÇELERİN ADI VERİLİYOR. BİZ SULTAN TÜRKAN ŞORAY’IN İSMİNİ VERDİK"

Büyükşehir Daire Başkanı, pamuk ıslahçısı ziraat yüksek mühendisi Ayten Dolançay da Türkiye’de kadınların en çok tarım sektöründe kayıt dışı çalıştığının altını çizerek şunları söyledi:

“Gerçekleştirmekte olduğumuz bu tarla gününde tarımda, özelinde ise pamukta, hasattan çırçırlama, tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde yoğun emekleri olan kadın işçilerle pamuk çeşidine ismini verdiğimiz Yeşilçam’ın Sultan’ı Türkan Şoray’ı buluşturuyoruz. Yurt dışında pamuk çeşitlerine kraliçelerin adı veriliyor. Biz, Sultan Türkan Şoray’ın ismini verdik.”

"ÜLKEYİ DOYURUYORUZ"

Enstitü Müdürü Abdullah Çil ise 1924’ten bu yana faaliyet gösteren enstitünün Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sağladığını belirterek, “Biz, aslında ülkeyi doyuruyoruz. Çok iş yapıyoruz. Yerli ve milli çeşitlerin çoğaltılması ve güçlendirilmesi çok önemli. Ülkemizin tarım alanında daha da güçlenmesi için yerli ve milli tohumlarımızın ıslah çalışmalarına devam ediyoruz” diye konuştu.