CHP; ücretli öğretmenlerin görevlendirilme süreçleri, güvencesiz çalışma koşulları ve özlük haklarında yaşanan mağduriyetlerin araştırılması amacıyla TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını istedi. CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, ücretli öğretmenlerin idarecilerin inisiyatifine göre görevlendirildiklerini belirterek, ücretli öğretmen statüsünde çalışan öğretmenin “Bana biri maaşımı sorduğunda utancımdan söyleyemiyorum” dediğini aktardı. Araştırma önergesinin Genel Kurul’da öncelikli görüşülmesi için CHP’nin getirdiği öneri, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

CHP milletvekilleri ücretli öğretmenlerin görevlendirilme süreçleri, güvencesiz çalışma koşulları ve özlük haklarında yaşanan mağduriyetlerin TBMM’de kurulacak komisyon tarafından araştırılması için TBMM’ye önerge sundu.

CHP, araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu gündeminde üst sıralara çekilerek görüşülmesi için grup önerisi getirdi. Araştırma önergesini hazırlayan CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, kürsüye gelerek amaçlarını açıkladı.

Özdemir, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler gibi ücretli öğretmenlerin de görevlendirme süreçleri, çalışma koşulları, özlük hakları gibi konularda saygı görmediklerini ve giderek değersizleştirildiklerini düşündüklerini söyledi. Özdemir, ücretli öğretmenlerin liyakat, kıdem, alan gibi objektif kriterler alınmadan; il, ilçe müdürleri, okul müdürleri gibi idarecilerin inisiyatifine göre görevlendirildiklerini belirterek, “Ücretli öğretmen yarım yatan SGK primleri, resmi tatil günlerinde maaş kesintisi, tutulan nöbet ücretlerinin, kırtasiye ödeneğinin ve sosyal kulüp ödeneğinin verilmemesi, güvencesiz çalışma koşulları, angarya işler, işsizlik ödeneğinden yoksunluk, tazminat ve emeklilik hak kaybı gibi gerçekten öğretmenlik mesleğiyle bağdaşmayan sorunlar yaşanmaktadır” dedi.

“ÜCRETLİ ÖĞRETMEN, ‘BİRİ MAAŞIMI SORDUĞUNDA UTANCIMDAN SÖYLEYEMİYORUM’ DİYOR”

Ücretli öğretmenler için ders yoksa ücretin de olmadığını ve iş güvencesinden yoksun derse girdiklerini anlatan Özdemir, “Bir ücretli öğretmen haftalık en fazla otuz saat derse girmekte ve bir ders saati karşılığı 18 lira gibi çok düşük bir ücrettir. Aylık diyelim ki yaklaşık 120 saat derse giren bir ücretli öğretmene ay sonunda sadece 2 bin 186 lira verilmekte. Bu ücret asgari ücretin de maalesef açlık sınırının da çok altında kalmakta. Ücretli öğretmen statüsünde çalışan bir kadın öğretmenimiz ne diyor: ‘Bana biri maaşımı sorduğunda utancımdan söyleyemiyorum’” diye konuştu.

ÖZEL EĞİTİMDE İLKOKULDA ÖN LİSANS MEZUNLARI DERSLERDE

Ücretli öğretmen uygulamasının “Ücretli kölelik, emek sömürüsü” olarak nitelendirildiğini belirten Özdemir, şunları söyledi:

“Uygulama eğitimin niteliğinin düşmesinde de çok önemli bir sorun alanıdır. Görevlendirmelerde eğitim düzeyi, alan, formasyon durumu yeterince dikkate alınmamaktadır. Örneğin içinde bulunulan eğitim öğretim döneminde özel öğretim ve özel uzmanlık gerektiren zihinsel, görme, işitme engellilerle ilgili derslerde 2 bin 261 ön lisans mezunu olan ücretli öğretmen görevlendirilmiştir. Yine, ilkokullarda sınıf öğretmeni olarak 263 ön lisans mezunu derse girmektedir. Bu durum, çocukların ve ülkemizin bugünü, geleceği için son derece vahim sonuçlar doğurmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın son stratejik planında ücretli öğretmenlik, eğitimin zayıf yönü olarak sayılmasına rağmen bakanlık ve hükûmet uygulamaya ısrarla devam etmesi kesinlikle kabul edilemez.”

Özdemir, Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmasını da istedi.