ÖZEL HABER | AYŞE YILMAZ
Eski Çine’den Efeler’e gelin olarak gelen Dudu Işım (42), köy pazarlarında çalışan eşine destek olmak için hayvan yetiştiricilerinin sıklıkla kullandığı yularlardan örmeye başladı. Eşinin ‘Bu yuları sen de örersin’ demesi ile hayatına bir ilmek daha atan Dudu Işım, yıllarca yular ördü. 6 yıl önce de aile işletmesi olan Işım Nalburiye ve Hırdavat dükkânını açarak işinin patronu oldu. Fatih Mahallesi Çine Caddesi 52 Numarada bir buçuk yıl eşi Adnan ile birlikte çalıştı. 2 çocuğunun babasını amansız bir hastalıktan kaybedince de tek başına devam etti. Bugün 23 yaşındaki kızı Nurten ile çalışan Dudu Işım, inancını ve azmini müşterilerinin desteği ile sürdürdüğünü söyledi.

“EN BÜYÜK DESTEKÇİM EŞİM OLDU”

Nazar boncuklu, sade ve çanlı derken ördüğü yularları toptan satmaya başlayan Işım, zorlu yaşam mücadelesini şu sözlerle anlattı; “2 çocuk annesiyim. Biz dükkanı eşimle birlikte açtık. Köy pazarlarında çalışıyordu, zaman geçtikçe ‘dükkan açalım’ dedi. Başında da benim durmamı istedi. Bir buçuk yıl beraber çalıştık sonra eşim hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Benim bu işi yapmamın en büyük nedeni eşimdi. ‘Sen başarabilirsin, yaparsın, güveniyorum’ demesi beni cesaretlendirdi. Biz bu dükkânı 2015 yılında zor şartlarda açtık. Eşimle en büyük anım burasıdır. 6 yıldır 23 yaşındaki kızım Nurten ile birlikte işletiyoruz dükkânımızı. “

“İŞİMİ İNANARAK YAPIYORUM”

Müşterilerinin kendisine inandığını ve bunun en büyük sermaye olduğunu belirten Dudu Işım, “Müşterim bana inanarak ve güvenerek geliyor. Hiçbir şekilde insanları kandırmıyorum. İşlerine yaramayacak bir malı satmıyorum. Nalburiye işi genelde erkekler yapıyor. Ama işinizi inanarak yaparsanız hiç kimse engel olamaz. Ben kendime güveniyorum; bu güven eşim sayesinde oldu. Müşterimin de güvenmesi bu işte ilerlememe neden oldu. İşimi güven vererek yapıyorum, dediğim gibi kimseyi kandırmıyorum” dedi.

“ERKEK İŞİ DEĞİL İNSAN İŞİ”

“Erkek işi diye bir şey yoktur; insan işi vardır” diyerek kadınların her işi yapabileceğini vurgulayan Dudu Işım, “Eşim vefat ettikten sonra yakın çevrem ve ailemin desteği eksik olmadı. En büyük destekçim müşterim oldu. Yeri geliyor aile gibi oluyorsunuz. Zor bir iş, herkes erkek işi olarak görüyor ama öyle değil. Kadın başınıza da isterseniz yapabilirsiniz. Önemli olan kandırmamak, güven vermek ve mesafenizi korumak. Ben başarımı insanlarla birlikte başardım. Onlar bana inandı güvendi ve ben öyle başardım. Bu işe başlarken çok zorluklar çektim, çok badireler atlattım. Eşim pazarlara giderdi. Bir gün pazardan 2 yular getirmiş ‘Sen bunu öremez misin?’ dedi. ‘Başkası örebiliyorsa sen de örersin’ dedi. Baktım ve ben bu işi yapabilirim dedim. Aldım yuları elime iplerin geçişini gidişini hesapladım ve örmeye başladım. Satın aldığımız yuları sonra üretmeye ve pazarlamaya başladık. Bunu da eşimin sayesinde başladım. Sonra dükkânımızı açtık. Zor şartlarda. Bir buçuk yıl çok zorluk çektik. Sonra eşimi kaybettim zaten. Kızımla ben yapmaya başladım. İp yularını bugün 8 liraya veriyorum. Hala yapıyorum ama eskisi kadar değil. Evet, ben yular örerek başladım bu işe. Bugün kendi işimin başındayım. Kadınlar bu işi yapamam diyeceği bir iş yok. Azim, inaç ve istek olduktan sonra yolunuz açılıyor” dedi.

“İNANDIK VE BAŞARDIK”

Lise eğitimini tamamladıktan sonra annesi ile birlikte çalışmaya başlayan Nurten Işım(23), yaptıkları işi hiçbir zaman erkek işi olarak görmediklerini, babasının annesine çok güvendiğini söyleyerek, “Babam vefat ettiğinde korkmuştuk; yapabilir miyiz, olur mu olmaz mı diye. Ama çok şükür annemle çok güzel çalıştık, inandık ve başardık. Daha büyük dükkana geçmek ve işimi ilerletmek var ancak şu anda değil. Zamanı var ve ben de annemle bu işi yapabileceğime her zaman inandım. Herkes elini taşın altına koymayı denemeli. Ben kadınım yapamam diye bir şey yok. İstersek yaparız, fazlasını da yaparız. Başarmak için önce insanın kendisine güvenmesi gerekiyor” dedi.