Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, pandeminin de etkisiyle oluşan kırılma süreci sonrasındaki dönemin, özellikle gençler için yeni fırsatlar getirebileceğine dikkat çekti.

Yaşar Üniversitesi tarafından çevrim içi düzenlenen Güncel Bilim ve Sanat Söyleşilerinin son konuğu Vestel Ventures Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav oldu.

“Eğitimde Yenilikçilik ve Bütünsellik’’ adlı çevrim içi söyleşide Ultav, pandeminin de etkisiyle oluşan kırılma süreci sonrasındaki dönemin, özellikle gençler için yeni fırsatlar getirebileceğini dile getirdi.

Dünyanın bir kırılma döneminden geçtiğinden bahseden TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, “Pandemi bu kırılmayı etkiledi. Pandemi olmasaydı da bu 500 yıllık dönemin sonunda zaten sistemlerin kırılacağı yönünde birtakım iddialar var. Günümüze geldiğimiz zaman, bazı bilim adamlarının ortak söylediği gibi, kırılma kendiliğinden olmaya başlıyor. Birçok bilim adamı, kırılmanın birinci sebebinin, toplumun ve ekolojik dengenin yok olması olduğunu söylüyor. Kaynakların tüketilmesi ve atılması. Sınırları zorlayan bir kandırmaca var. Konfor alanları yok oldu, belirsizlik yoğun bir şekilde ortaya çıktı. Kolektivizme doğru bir yönelme var. Zeka, empati ve cesaretle ilgili parametrelerin hepsi aynı. Buralarda çok büyük değişimler yok. Kişiler kendi gayretleriyle bu kavramlarda olumlu yönde gelişme sağlıyor. Hala bir takım bilişsel ön yargılardan kurtulma noktasında değiliz. Çoğu insan hayatta kalmanın kestirme yollarının arayışında” dedi.

Yeni bir fırsatlar dönemi

Kırılma sonrası dönemin gençler için bir fırsat olduğunu anlatan Ultav, "Eğitimde bilişsel yetenekler; algılama, ayırt etme, hayal etme, sorgulama, fikir geliştirme konuları maalesef ana okulundan başlaması gereken ve her kademede üzerinde durulması gereken eğitim konuları olmasına rağmen, tüm dünyada arka plana itiliyor. Önümüzdeki dönemde, korku, tutku ve cesareti bir arada bulunduranların yola çıkması, gelişmeler için gerekli. Geçmişte kullandığımız birtakım kaynaklar, hep doğayı yok ederek ve daha az döngüsellik içinde ele alındı. Önümüzdeki dönemi daha iyi hale getirecek olan biyosentetik ve kuantumlar konusunda da eksikliğin mevcut olduğunu görüyoruz. 4 trilyon dolara yakın para, varlık fonlarında toplanmış vaziyette. 17 trilyon farklı formlarda gezen para var. 360 trilyon kadar olan kaynakların, neredeyse yüzde 60’ının 10 ülkede toplanmış olduğunu düşünürsek, bütün bu dengesizlik karşısında yeni bir fırsatlar döneminin olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar yeniden bir yapılanma içine girecek. Pandemiyle açığa kavuşmuş olan ortamda, bunlar, genç insanlar için fırsattır. İnsan, doğa ve toplumun dengesini devam ettirerek nasıl ilerleyebiliriz? Bunun için uyum, dayanıklılık ve döngüsellik gerekiyor” diye konuştu.

Gelecekte nöral ağ yapılarının ön plana çıkarılması gerektiğini söyleyen Ultav, sözlerine şöyle devam etti:

“Son 100 yılın dijitali bizi bir noktaya getirdi ama sığ sulardayız maalesef. Kırılma döneminden sonra, nöral ağ yapıları yani insan beynindeki bilimin paylaşılması, insan davranışlarıyla yeni şekillere canlılık verilmesini anlamak çok önemli. İnovasyonun yeni tanımı; dünya problemlerine teknoloji ve bilimi kullanarak çözüm üretilmesidir.”