Menemen Belediyesi'ne bağlı META-SU ve MENAŞ şirketlerinde çalışan, AKP'li Aydın Pehlivan'ın belediyeyi devralmasından sonra iş başı yaptırılmayan 660 işçinin direnişi sürüyor. Menemen Cumhuriyet Meydanı'ndan "Menemen uyuma, emekçiye sahip çık" sloganları ile belediye binasına yürüyen işçiler haklarını geri istedi. Belediye İŞ Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan, "Sabrımızı zorluyorsunuz. Bundan sonra olacakların tüm sorumluluğu Başkanvekili Aydın Pehlivan'a aittir" dedi.

Menemen Cumhuriyet Meydanı'ndan belediye binasına yürüyen işçilere Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikası'nın İzmir'deki diğer şubelerinden de büyük destek geldi. Yoğun bir kalabalık belediye binasına kadar yürürken, Belediye İş Genel Başkan Yardımcısı Bayram Özkan, AK Parti'li Aydın Pehlivan'a işçilerin iş başı yaptırılması için çağrıda bulundu.

ÇOLUĞU ÇOCUĞU NAMERDE MUHTAÇ ETMEMEK İÇİN...

Özkan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"13 şehidimiz var, Allah'tan rahmet diliyorum. Şehit edilenler bizim çocuklarımız, bu vatanın evlatları. Burası da laik, demokratik cumhuriyet uğruna şahit edilen Kubilay'ın yeri. Mekanı Cennet olsun. Menemen her zaman mücadele ile anılacak. Buradaki emekçilerin mücadelesi de tarihin bir sayfasına yazılacak. Emekçilerin yüzüne nasıl bakacak bu yönetim. Eksi 2 derece soğuk var. Çoluk çocuğunu namerde muhtaç etmemek için mücadele ediyorlar. Sayın Aydın Pehlivan'a sesleniyorum. Sanma ki bu mücadele burada sona erecek. Soğuk da olsa kar da kış da olsa bu mücadele zafere ulaşana kadar devam edecek. Bizim sabrımızı zorluyorsunuz. Bıçak artık kemiğe dayandı. 660 işçiye iş yaptırırsın, ya da bundan sonra olacakların tüm sorumluluğu şahsına ait olacaktır." 

İşçiler adına basın açıklamasını META-SU İşçi Temsilcisi Kader Yayla okudu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Menemen Belediyesi Başkan Vekili Sayın Aydin Pehlivan, Belediye Meclisi'nden şirket yetkilerini alamadığı gerekçesiyle, META-SU ve MENAŞ'da çalışan 660 emekçiyi, hukuk dışı bir şekilde günlerdir iş başı yaptırmamıştır. Hiç kimse biz emekçiler üzerinden siyaset yapmasın. Hiç kimse bizleri, kendi siyasetine alet etmesin. Bizler siyasi partiler arasında yaşanan siyasi tartışmaların, gerilimlerin tarafı değiliz. Bizler, bu sürecin ne savcısı, ne de hâkimiyiz. Aksine biz emekçiler, siyasi partiler arasındaki çekişmenin mağduruyuz.

Menemen Belediyesi Başkan vekili sayın Aydın Pehlivan'a soruyoruz; Emekçilerin hiçbir etkisinin, sorumluluğunun olmadığı bu sürecin faturasını hangi mantıkla, hangi akılla biz belediye emekçilerine kesiyorsunuz? Neden hukuk dışı bir şekilde Belediye emekçilerine iş vermiyorsunuz? Belediye emekçileri olarak, kovid salgınıyla, deprem ve sel afetleriyle boğuşulduğu bir zamanda, iş vermeyerek bizleri açlık ve yoksulluk gibi insani bir afete, bir felakete mahkum etmeye ne hakkınız var?

Bu yaptığınız ne hukukidir, ne de insanidir. Biz emekçiler hiçbir kusurumuz olmamasına rağmen, hukuk dışı bir şekilde iş verilmediği, haksızlığa, hukuksuzluğa uğradığımız için kızgınız. Biz emekçiler, yarınlarımızın nasıl olacağını bilmemenin verdiği belirsizlikle, ailelerimizi nasıl geçindirip, borçlarımızı nasıl ödeyeceğimizi bilmemenin endişesiyle öfkeliyiz.

Biz emekçilere, emeğiyle alın teriyle geçinenlere, bu zulmü, bu acıyı, bu sıkıntıyı yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok. Menemen Belediyesi Başkan Vekili Sayın Aydın Pehlivan'dan talebimiz açık ve nettir. Belediye emekçilerine işlerini derhal geri verin. Hiçbir yasal dayanağı olmadan, 660 emekçiye iş vermiyorum diyemezsiniz. Bizler çalışmadan, alın teri dökmeden ücret almak istemiyoruz. Bizlere işbaşı yaptırmak yasal sorumluluğunu,. Biz emekçiler uğradığımız haksızlık ve hukuksuzluklar karşısında, duyduğumuz öfkeye rağmen büyük bir olgunluk ve sabırla sorunun çözülmesini bekliyoruz.

Günlerdir, gerilimi artırmadan, taşkınlık yapmadan, sadece işimize ekmeğimize sahip çıkıyoruz. Süreci bu hale getirenlere çağrımızdır. Sizler de biz emekçiler kadar, olgun olun. Sizler de biz emekçiler kadar ayrıştırıcı değil, uzlaşıcı; kindar değil, hakkaniyetli olun. Sizler de biz emekçiler kadar Menemen halkını düşünün. Siyasi tartışmalarla, gerilimlerle ateşe benzin döküp, biz emekçileri açlıkla terbiye edip, bizleri kışkırtmaya kalkmayın. Unutmayın biz emekçilerin de sabrının bir sınırı var. Bizim sabrımız' daha fazla zorlamayın. Rüzgâr ekenin fırtına biçeceğini unutmadan; bu hukuksuzluğu, adaletsizliği elbirliği ile giderin. Aksi takdirde yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu biz emekçiler değil, bu siyasi krizden beslenip, bizleri açlığa, yoksulluğa mahkum edenler olacaktır."