Aydın’da çalışan barista ve garsonlar, işletmelerin açılmasını dört gözle bekliyor. Çoğu üniversite öğrencisi olan gençlerin var olan geçim kaygısına, kredi kartı borcu da eklenince isyan etmek kaçınılmaz oldu. Kafe- bar sektöründe uzun zamandır çalışan Oğuzhan Yaşar, Cömert Balca ve Zülal Demirkan işsiz kalınca yaşadıkları zorlukları anlattı:

Oğuzhan Yaşar (29): 10 yıldır bu sektörde çalışıyorum. İş yerlerimizin kapanmasıyla ben ve çoğu arkadaşım işsiz kaldık. Şu anda geçim sıkıntısını en üst seviyede yaşıyoruz. Kredi ve kredi kartları ile yaşamaya çalışıyoruz. Bu zor süreçte devlet bizi tamamen kendisine borçlandırdı diyebiliriz. Şu anda kötüyüz, borçlanıyoruz ama ilerleyen süreçte daha da kötü olacağız. Çünkü bu seferde şu andaki borçlarımızı kapatmaya çalışacağız. Ben üniversite mezunuyum, sektör böyle devam ederse başka başka işlerde çalışacağız. Şu an için hiçbir şey düşünemiyoruz. Şu anda gelecek hayali kuramıyorum. Tek şansımın evli olmamam ve çocuğumun olmaması galiba. Sadece benim çevremde en az 20 kişi işsiz kaldı. Sadece bizim sektörümüz değil; bütün hepsi aynı durumda. İstihdam sağlayacak durumda değil kimse. İş ve yaşam kaygısı içindeyim. Düşünün işletme sahibimiz iflas ederse geri dönüşümüz olmayacak.

Hepimizin, gelecek ve geçim kaygısı var. Borçlarımız katlandıkça katlanıyor. Gelirimiz hiç yok; giderimiz çok. Önceden karnımızı günübirlik aldığımız para ile doyururduk, şimdi o bile yok...
 

Cömert Balca (26): İşletme Müdürüyüm. Kafe sektöründe yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum. Bugün geçinmekte zorlanıyoruz. Kredi kartlarına yüklendik. Limitler doldu. 100 liralık asgari ödemeyi bile yapamıyoruz. Ailesi yanında olan arkadaşlarım bir kısım daha iyi. En azından barınma ve gıda sıkıntısı olmuyor. Ama ailesi yanında olmayan arkadaşlarımız çok zor durumda. Bakın biz en temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Gıda, barınma,iletişim... Bu süreç aile bağlarımızı ve paylaşımlarımızı güçlendirdi. Pandeminin ortadan kalktığı süre içerisinde farklı mücadeleler vereceğiz. Şu anda işletme sahiplerimize üzülüyoruz. Onların verdiği mücadelede başarılı olmasını istiyoruz. Olamazlarsa biz de olmayacağız. 

Zülal Demirkan (26):  Uzun bir süredir bu sektörde çalışıyorum, baristalık yapıyorum. ADÜ’de Sanat Tarihi okuyordum bıraktım. İşletmem kapandığı için halden meyve sebze alıyorum ve dükkan önünde satıyorum. Başka türlü geçinmek olanaksız. Bütün arkadaşlarım gibi ben de kredi kartlarına yüklendim. Bazı arkadaşlarımız evlerinde oturuyor. Yaşadığım en zorlu durum kredi kartı ödemelerim. Giderlerimi karşılayacak bir gelirim yok. Şu anda tek geçim kaynağım sokakta meyve ve sebze satmak. Sigortalıyız ve devletin desteğini bekliyoruz. İşletmeler tam kapalı olsa pandemi desteği alırız belki diyeceğiz ama o da mümkün görünmüyor. Arkadaşlarım gibi ben de ggeçim kaygısındayım, borçlarımız katlandıkça katlanıyor; gelirimiz hiç yok, giderimiz çok.