CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de güvenlik soruşturması teklifinin reddedilmesi ve devamındaki tartışmalar hakkında “Meclis Başkanı’nı Cumhur İttifakı’nın arzuhalcisi haline dönmüş durumdadır. Koşa koşa geldi, boncuk boncuk terlemiş. Vatandaşlar karar versin. İki takım maç yapıyor, golü atıyor bir takım, hakem golü veriyor, yüksek hakem geliyor, ‘çıkar formayı ben giyeceğim, ben yöneteceğim’ diyor. Maç hakemi böyle değişir mi? Vatandaşlarımızın gözünün önünde bu oyunbozanlıktır, bu mızıkçılıktır. Sizin taraf tutan hakeminiz olabilir, bizim de milletimiz var. Hakeme kendi takımınızın formasını da giydirseniz, bizim kaleyi büyütseniz, kendi kalenizi daraltsanız, üç tane kaleci de koysanız, bu millet bu maçı hak edene verecek. Bu millet bu sonucu sandıkta tescil edecek” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda dün akşam güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması teklifinin muhalefet oylarıyla reddedilmesinin ardından bugün oylama hakkında Meclis Başkanlık Divanı’nın toplantıya çağırılmasına karşı muhalefet grup başkanvekilleri basın toplantısı düzenleyerek, 10’ar dakikalık açıklama yaptı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’ndan sonra en son konuşmayı CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaptı. Özgür Özel’in konuşmasından satır başları şöyle: MECLİS BAŞKANI CUMHUR İTTİFAKI’NIN ARZUHALCİSİ: Olağanüstü bir gün yaşıyoruz. 10 buçukta basın toplantısı vardı, muhalefetteki üç parti bölüşerek yapıyoruz. Acilen ifade edilmesi gereken hususlar var. Çünkü Meclis’in işleyişine karşı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin saraydan aldığı talimatlar, önceden milletvekillerinin bir hafta önce kongredeki MYK listesini eklenmesi gibi Meclis’i hiçe sayan bir anlayış, şimdi de Meclis’in işleyişine doğrudan darbe yapmak, kural tanımamak, kuralları değiştirmek, kazanılmış maçı federasyonu toplayıp oynanmamış saymak, yediği golü yenmemiş saymak için sahadaki hakemi değiştirmek gibi akıl almaz işlere karışmış durumda. Meclis Başkanı da Cumhur İttifakı’nın arzuhalcisi haline dönmüş durumdadır. Dün defalarca gelip giden bir kanun görüşülüyor. Kanun güvenlik soruşturmasını içeriyor. Tepeden tırnağa Anayasa’ya aykırı. Anayasa Mahkemesi, fişleme kanununu başvurumuz sonucu iptal etmiş, AK Parti yeniden getirmiş. Dokuz aydır geliyor gidiyor, kendileri de rahatsızlar. Bir sene sonra bu kanun bize geçtiğinde AK Parti’li memurların hepsi gidebilir korkuları var. Geçirseniz bile kullanmayız. ÇİN ORDUSU GİBİ GELİYORLAR, ÇİL YAVRUSU GİBİ DAĞILIYORLAR: Kafalar karışık, moralleri bozuk, baskı altındalar ve dün görüşmeler başladı. Biz tüm haklarımızı kullanıyoruz, salonda bulunmalarını istiyoruz ama AK Parti grubunda durum şu: Yoklama isterseniz Çin ordusu gibi geliyorlar, müzakerelere geçildiğinde çil yavrusu gibi dağılıyorlar. Çin ordusu gibi geliyorlar çil yavrusu gibi dağılıyorlar. ‘TAYYİP BEY BİZİ MAHVEDER’, ORAYI SEN DÜŞÜNECEKSİN: Bu fişleme kanununda içeride durdukça suça ortak olduklarını düşünüyorlar. Tam da kanunun maddelerine geçilecek, yoklama isteyip de gruplarının zoruyla salona sokulmaları yerine, ‘gelmesinler bakalım’ dediler, gelmediler. 10 - 15 kişi AK Parti, bir o kadar da MHP. Bizim arkadaşlarımız salonda. Muhalefet daha çok. AK Parti grup başkanvekili kendisi karar yeter sayısı talep edebilir, farkında değil, onu talep ederse, karar yeter sayısı aranacak, o sırada gelebilir arkadaşları, her gün yaptıkları iş. Oylamaya geçildi, başkan baktı, ‘sayın arkadaşlar’ dedi. Açık bir fark var, maddelere geçilmesi reddedildi. İçtüzük’te diyor ki bir yıl süreyle gelemez. Haydar Bey oturumu kapattı, hepsi koştu geldi, baskılar, ‘biz çoğuz’, ‘bu işi elektronik kurtarır.’ Bu kadar açık bir oyda elektronik olur mu? Bir sonraki kanuna geçti. Önce 55 dakika sonra bir 55 dakika daha. İçeride dünya kadar tartışma… Ama Meclis Başkanvekili’miz de biz de... ‘Alınmış bir kararı bir daha oylat’ diyorlar. Çoksanız geleceksiniz, yoksanız sonucu kabul edeceksiniz. Bu milletin vergilerinde kesilen maaşla hepimiz maaş alıyoruz. ‘Tayyip Bey bizi mahveder’, orasını da sen düşüneceksin. MAÇ HAKEMİ BÖYLE DEĞİŞİR Mİ: Meclis Başkanı koşa koşa geldi. Boncuk boncuk terlemiş. ‘Ben başkanım, Haydar Bey senin yerine ben yöneteceğim. Elimizde kapı gibi kağıt var. Dün, bugün yarın yönetecek diye. ‘Hayır ben yöneteceğim.’ Vatandaşlar karar versin. İki takım maç yapıyor, golü atıyor bir takım, hakem golü veriyor, yüksek hakem geliyor, ‘çıkar formayı ben giyeceğim, ben yöneteceğim’ diyor. Maç hakemi böyle değişir mi? OYUNBOZANLIKTIR, MIZIKÇILIKTIR: 12.00’ye Başkanlık Divanı koymuş. Üyemiz yol yaptı geldi. Pazartesi koy ama niye koyuyor? ‘Genel Kurul’da oylamada önemli bir yanlışlık iddia edilirse başkanlık usul tartışması açabilir.’ ‘Yanlışlık birleşimden sonra anlaşılırsa Meclis Başkanı Divanı toplayarak kararlaştırır…’ Yanlışlık iddiası sanki konuşulmamış gibi, ‘birleşimden sonra anlaşılırsa’ maddesine dayanıp, birleşimden ‘sonra anladık’ diye Bakanlık Divanı topluyor. Yani maç bitmiş. Düdük çalmış. Sonuç ilan olmuş. ‘Biz bu maçı iptal edeceğiz.’ Ama birleşim sırasında anlaşılmasaydı… 12.00’de yaptıkları toplantı hukuksuz bir toplantıdır. Vatandaşlarımızın gözünün önünde bu oyunbozanlıktır, bu mızıkçılıktır. Bu İstanbul seçimlerindeki durumdur. Ciddi bir farkla muhalefet kazandı, ‘oylamayı tekrar edeceğiz.’ Reddedildiyse bir sene görüşülemez. Şimdi bu İçtüzüğü AK Parti’nin arzuhalcisi ayaklar altına almaya niyetlenmiş. Artık belli bir yerden sonra bu kadar haksızlığa, hukuksuzluğa biz ne diyelim? BİZİM SEÇMEN MARSTAN MI GELMİŞ: Dünya kadar Başkanlık Divanı üyesi toplandı. ‘Bu oylamayı bozmak için 12.00’ye gelin’ diyor. Biz ne yapıyoruz? Bir CHP milletvekilinin toplantısını Özgür Özel’e alıp, onu 10’ar dakikalara bölüp, üç parti sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Size oy verenler seçmen de bizimkiler Mars’tan mı gelmiş? Sizinkiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da biz neyiz? 31 MART’I İPTAL ETTİLER, DEMOKRASİ TOKADINI YEDİLER: AK Parti’nin değerli seçmenleri milli maç düşünelim, rakip takımın kalesini 14 metre bizim takımınkini 2 metreye indirseler içimize siner mi? Maçta golü yemişiz, çalışır atarız. Tayyip Bey’in emriyle sahadaki hakemi değiştiriyorlar. Dün yapamadı, bugün birleşimi yönetecek, yönetemez. Haydar Bey, dün Meclis’i çalıştırmak için elinden geleni yapmış. ‘Sizinkiler yok’ demiş. Birilerinin içine arşiv komisyonu sinmiyorsa, o salona girmek istemiyorsa, zorla sokulduğunda anında gidiyorsa, arızayı başka bir yerde arayacaksınız. İnsanlar Anayasa’yı çiğnemeye alet olmak istemiyorlar. Belki ‘bize karşı bu kanunu kullanır’ diye düşünüp ‘bu kadar olmaz’ diyor belki. Birisi bir şey desin desek. Saraydaki demez, Devlet Bey demez. Nasıl 31 Mart’ı iptal ettirdiler, sonra mehter marşları çalıyorlardı, ‘Osmanlı tokadı geliyor’ diyorlardı, demokrasi tokatını yediler, iki tur döndüler. YAZIKLAR OLSUN: Sizin taraf tutan hakeminiz olabilir, bizim de milletimiz var. Bizi ezdirmezler. Onlar günü gelince hesabını sorarlar. Milletimize şikayet ediyoruz. Hakeme kendi takımınızın formasını da giydirseniz, bizim kaleyi büyütseniz, kendi kalenizi daraltsanız, üç tane hakem de koysanız, bu millet bu maçı hak edene verecek. Bu millet bu maçı hak edene verecek. Bu millet bu sonucu sandıkta tescil edecek. Bu darbeciliğe, bu tahakküme, bu haksızlığa bir kanunu bile on yıldır ben el kaldırıyorum ‘kabul etmiyorum’ diyorum, kabul edilince saygıyla sonucu kabul ediyorum. Bir kez muhalefet çoktu, sonucu değiştirmek için toplantı yapıyor. Yazıklar olsun, yazıklar olsun.