İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Akşener'in satırbaşları şöyle:

Geçtiğimiz Cumartesi günü Denizli'deydik. Söylenecek sözümüz var dedik, Denizli'nin sesini tüm Türkiye duysun dedik. Denizlili kardeşlerimiz de 29 Ekim Meydanı'na adeta aktılar. Denizli'de Türkiye'nin her yerinde yaşanan yoksulluğa, yokluğa, işsizliğe, adaletsizliğe artık yeter diyen bir millet refleksiydi. Milletin kurduğu bir partiyi dağıtmaktan, genel başkanını teneşire yatırmaktan bahseden Sayın Erdoğan'a 'Dur bakalım' diyen bir millet refleksiydi. Milletimiz Denizli'den, 'Siyasette son sözü ben söylerim' dedi. Milletimiz Denizli'de, 'İYİ Parti yalnız değildir' dedi. Milletimiz Denizli'den 'Mağrur olma sayın Erdoğan senden büyük millet var, senden büyük Allah var' dedi.

Geçen hafta burada konuşurken dolar 10.43'du. Bu sabah 13 lira. Bir hafta içinde dış borcumuz 1 trilyon 180 milyar lira arttı demek. Şu bol garantili projeler var ya o kasalara 450 milyar lira daha para girdi demek. Damat bakanın geçen yıl ülkemizi içeriye dolar ve altın cinsinden borçlandıran akıl dolu stratejik hamlesinin sonuçları bugün maalesef karşımızda. Damat bakanın olağanüstü vizyonu sağ olsun bu artış cebimizden fazladan 320 milyar lira çıkması demek.

Altın ve döviz üzerinden borçlanıldığı için bu kadar paranın cebimizden çıkması demek. Türkiye'nin borcu 1 haftada 1 trilyon 920 milyar lira arttı demek. 83 milyon vatandaşımızın her birinin cebinden 8 asgari ücret kadar para çıktı demek.

Tablo bu kadar ciddiyken iktidar yine her zamanki gibi 'Durmak yok saçmalamaya devam' 30 yıldır dolar karşısında değer kaybetmeyen Japon yeniyle beyin yakan kıyaslamalar yapan mı dersiniz, matematik bilimini yakmak pahasına sözü 'ABD bizi kıskanıyor'a getirenler mi dersiniz... Utanmadan 'Ayda 2 kilo et yiyorsak, yarım kilo yeriz' beslenme uzmanı milletvekili mi dersiniz... Zor durumdaki çiftçilerimize nankör demeye kalkan hadsizler mi dersiniz... Batman'da sergilediği dört işlem bilgisiyle dosta güven, düşmana korku salan ünlü ekonomist sayın Erdoğan'ın bizzat kendisi mi dersiniz... Ez cümle, kolektif bir saçmalama furyası almış başını gidiyor.

ERDOĞAN'IN 'FIRSATÇILAR' SAVUNMASI
Ne sayın Erdoğan'ın ne de ortaklarının milletimize vereceği hiçbir şey kalmadı. Bu yüzden milletimizin iradesine saygısızlıkta sınır tanımıyorlar. Bunlar artık milletimizin önemli bir bölümünün güvenerek yetki verdiği kadrolar değil.

Ülkeyi yöneten sensin. LPG'ye, mazota, benzine, elektriğe zammı yapan ben miyim? Sensin, sen. Şimdi çıkmışsın bu fiyat artışları 'Fırsatçılar yüzünden oluyor' diyorsun. Fırsatçı sen misin? Milletin sırtına yapışmış keneleri sök at. Yapamıyor çünkü kenelere bir el uzatsa hepsi ya AK Partinin kodomanı ya da eş, dost, tanıdık çıkacak.

'BİR DIŞ GÜÇ GELSE ANCAK BUNLARI YAPARDI'
Mesela dış güçler, lobiler Türkiye'ye birini gönderseydi ve bu kişi bu ucube sistem sayesinde bir şekilde başa gelseydi sizce ne olurdu? Mesela Türkiye'yi zayıf düşürmek için ne gerekiyorsa onu yapardı değil mi? Mesela Türk Lirası'nın değeri düşsün diye ne gerekiyorsa yapardı değil mi? Mesela 'Burada ucuz iş gücü var' diye insanları davet ederdi değil mi? Mesela Türkiye'nin en güçlü olduğu alanları çökertmek için uğraşırdı değil mi? Bunlarla AK Parti iktidarı arasındaki benzerlikleri fark edenler bizim bu arkadaşlara her ayna tutuşumuzda yaptıkları üzere yine bağırmaya başlayacaklar. Sen Cumhurbaşkanına 'dış güç mü diyorsun' diyecekler. Ben diyorum ki bir dış güç gelse ancak bunları yapardı. Gerisi benim değil sayın Erdoğan'ın sorunu.

Beceremediği halde makam mevki işgal etmek en büyük ihanettir. Buradan sesleniyorum. İstediğiniz kadar bağırın çağırın ekonomiye ettiğiniz ihanetin ispatı televizyon kanallarının sağ alt köşesinde duruyor. Sayın Erdoğan konuşuyor dolar yükseliyor, enflasyon artıyor, milletimiz fakirleşiyor.

Yetkiyi aldınız görevi kötüye kullandınız. İnsanlarımız iş bulamazken siz sarayda sefa sürdünüz. Bunun bedelini ilk sandıkta ziyadesiyle ödeyeceksiniz. Bundan şüpheniz olmasın.

ERDOĞAN'IN 'EKONOMİK KURTULUŞ SAVAŞ' AÇIKLAMASI
Muhterem daha iki hafta önce Türkiye uçuyor, kaçıyor diyordun. Hatta ciltler dolusu ekonominin kitabını yazıyordun. Hayırdır sayın Erdoğan hesabın mı şaştı? Türkiye'nin ekonomisini işgal etmeye kalkanlar sen, beş müteahhitin ve liyakatsiz kadrolarından başkası değil.

Sayın Erdoğan sen saçmaladıkça olan milletimize oluyor. Gel milletimizi daha fazla yorma, daha fazla tadımız kaçmadan getir sandığı gerisini biz ve milletimiz hallederiz. Sen yeter ki gölge etme biz başka ihsan istemiyoruz.

Sayın Erdoğan ve partisinin beceriksizliği artık kabak tadı verdi. İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine kaza, üçüncüsüne tercih denir. Artık eminiz sayın Erdoğan milletimizi fakirleştirmeyi tercih ediyoruz. Bu ucube sistem kişisel tercihlerin, ülkenin ve çıkarlarının önüne geçmesine sebep oluyor. O yüzden bizim öncelikli isyanımız bu ucube sistemedir.